11. Hukuk Dairesi 2018/1983 E. , 2019/4972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/12/2017 tarih ve 2015/248-2017/532 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/03/2018 tarih ve 2018/237- 2018/312 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 19/10/2012 yılında müvekkili ... ile ... arasında eşit paylı ortaklıkla kurulduğunu, Trabzon 1. Noterliği’nin 14/11/2012 tarih, 16967 yevmiye nolu rödovans sözleşmesi ile diğer ortağın sahibi bulunduğu Genç Maden Limited Şirketi’ne ait Trabzon ili, Merkez ilçesi, İncesu Köyü Mevkii hudutları içinde bulunan maden ruhsat haklarını davalı şirkete devrettiğini, müvekkilinin karşılığında 400.000 TL ödeme yaptığını, maden üretim faaliyetlerinden diğer ortağın sorumlu olduğunu, dava dışı Genç Maden Limited Şirketi rödovans sözleşmesine aykırılıktan dolayı davalı şirkete ihtar göndermesinden sonra yapılan araştırmada dava dışı şirketin, davalı şirkete rödovans verdiği madeni kendi nam ve hesabına işletmeye başladığını öğrendiklerini, davalı şirketin iki ortaklı şirket olması ve sözleşmeye aykırılığı gerçekleştirenin diğer ortak olması nedeniyle hakların kullanılması için karar alınamadığını belirterek ortaklığın haklarının korunabilmesi için müşterek imza yetkisinin kaldırılarak müvekkile münferiden yetki verilmesini aksi halde davalı şirkete kayyım atanmasını ve davalı şirketin sahip olduğu rödovans hakkının korunabilmesi için maden ruhsatı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava açmasında hukuki yararı olmadığını, davacının amacının şirketin imza yetkisini tek başına elinde bulundurma isteği olduğunu savunarak haksız ve kötüniyetli davanın reddine istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu şirketin davacı ..."e ait Alcor Deniz İnşaat ve Özel Taşımacılık Tic.Ltd.Şti. İle dava dışı Genç Madencilik yetkilisi ... arasında imzalanan 19/10/2012 tarihli protokol gereğince kurulduğu, dava dışı Genç Madencili"ğe ait rödovans hakkının şirkete devrine ilişkin sözleşme imzalandığı, şirketin ortaklarının müşterek imzalarıyla temsil edildiği, her iki kurucu ortağın eşit hisselerle hisse sahibi olduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları değerlendirildiğinde, şirketin hali hazırda gayri faal olduğu, yine Genç Madencili"ğe ait olduğu anlaşılan rödovans hakkının davalı şirketin kullanımına sunulmadığı, ayrıca bu rödovans hakkının devrine ilişkin yapılan sözleşmenin iptali için diğer hissedar olan Genç Madencilik tarafından açılan davada sözleşmenin feshine karar verildiği ve verilen kararın da kesinleştiği, tüm bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda davalı şirketin yönetiminde ortaklar arasındaki anlaşmazlığın açık olduğu, şirketin hisse durumu ve temsil yetkisinin kullanılması da nazara alınarak mevcut haliyle yönetiminin mümkün olmadığı, zira ortaklar arasında bariz fikir ayrılığının olduğu ve gayri faal olan şirketin tekrar faaliyet göstermesinin de mümkün olmadığı, TTK"nun 630. Maddesi gereğince haklı sebeplerin varlığı halinde yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden talep edebilecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların da üzerinde anlaştığı SMMM ..."ın kayyum olarak atanmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava limited şirkete temsil kayyımı atanması talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 362/1-ç maddesi uyarınca kayyım tayinine ilişkin talepler çekişmesiz yargı işlerindendir. İlk derece mahkemelerinin çekişmesiz yargı işleri bakımından verdikleri kararlara vaki istinaf başvuruları bakımından Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararlara karşı HMK"nın 362. Maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Bu nedenle davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.