23. Hukuk Dairesi 2015/8842 E. , 2017/1353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve .... İnş. Nak. Tur. Ltd. Şti. vekili Av. .... gelmiş, diğer davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında....İlçesi, ....Mahallesi, 9349 ada, 4 parsel numaralı taşınmaz üzerinde davalı tarafça yapılacak inşaat için yapı denetimi hizmeti verilmesi konusunda 06.02.2003 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, ancak davacı tarafın inşaatı, onaylı projeye, ruhsata ve sözleşmeye aykırı olarak yaptığını, bu konuda müvekkilince birden çok kez yazılı ve sözlü uyarıların yapıldığını, ayrıca Belediye tarafından bu aykırılıklar nedeniyle inşaatın dört kez mühürlendiğini, buna rağmen proje ve ruhsata aykırılıkların devam ettirildiğini, son olarak inşaat ile ile ilgili yıkım kararı verildiğini, davalı tarafın müvekkilinin ve Belediye"nin tüm uyarılarına rağmen projeye aykırı faailiyetlerine devam etmesi nedeniyle 09.11.2004 tarihinde müvekkilince sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen hukuka aykırılıkları devam eden davalıların bu proje ve ruhsata aykırı eylemleri nedeniyle müvekkili şirket hakkında ilgili Bakanlık tarafından 26.07.2008 tarihinde faaliyetlerinin geçici olarak 6 ay durdurulması kararı verildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerinin 6 ay durdurulmasının çok büyük zararlara yol açtığını, elindeki işlerin alınması, bedellerinin başka firmalara ödenmesi ve yeni iş alamaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, bu zararlardan davalıların sorumlu olduğunu, zira müvekkili şirket yetkilileri hakkında açılan ceza davaları neticesinde beraat kararı verildiğini, meslek odalarınca aklandıklarını ileri sürerek, 631.986,95 TL maddi, 118.013,05 TL manevi olmak üzere 750.000,00 TL tazminatın 26.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 03.06.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 446.717,40 TL arttırarak 1.078.704,35 TL maddi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, haksız fiil hükümlerine dayanan davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı şirket hakkında verilen kapatma kararının sebebinin davacı şirketin yasal mevzuat hükümleri uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi olduğunu, davacının zararına bu kapatma kararının neden olduğunu ve bu kararın da müvekkillerince verilmediğini, bu nedenle müvekkillerinin zarardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının uğradığını iddia ettiği zarara, davacı şirketin, ruhsat ve projeye aykırılıkları, üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmemesi sonunda ilgili idarece verilen kararın sebep olduğu, bu şekilde davacının, uğradığını iddia ettiği zarara kendisinin sebep olduğu ve davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, davacı tarafın kusurlu olmadığı varsayılsa dahi, zararı meydana getirmeye en elverişli sebebin Bakanlık tarafından davacı firma ve yetkilileri hakkında verilen geçici olarak faaliyetten men kararı ve davacının bu karara karşı herhangi bir hukuki yola başvurmaması olduğu, zira davacı tarafın bu karara karşı, şirket yetkilileri hakkında verilen beraat kararları, .... Belediye Encümeni"nin davacı şirket hakkında konuya ilişkin verilen idari para cezasının iptaline dair kararı ve meslek odalarınca davacı şirket mimar ve mühendislerinin konuya ilişkin herhangi bir kovuşturması ve disiplin cezası olmadığı yönündeki kararlarını gerekçe göstererek hukuki yollara başvurma imkânı varken başvurmadığı ve bu nedenle davalıların sorumluluğuna ilişkin uygun illiyet bağının da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.