3. Hukuk Dairesi 2017/5833 E. , 2019/1248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; dava dışı ... İnşaat A.Ş." nin inşa ettiği ... Plaza AVM" nin zemin katında bulunan 13 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, tapusunun 2010 yılı sonunda verilmesine rağmen dükkanın kendisine teslim edilmediğini,tapu verilmeden önce tapunun verilmesi için noterden bir taahhütname verdiğini, bu belgenin alınmasını müteakip tapu verilmeden işyerinin bilgisi dışında davalıya kiraya verildiğini, tapuyu aldıktan sonra işyerinde bulunan davalı ile görüştüğünü ve işyerini boşaltmasını istediğini, ancak davalının buna yanaşmadığını, ... 8.Noterliğinin 17.01.2011 tarihli 2957 nolu ihtarnamesi ile dükkanın tahliyesi ve ecrimisil talebi içeren ihtar çekildiğini belirterek 01.11.2010 tarihinden tahliye tarihine kadar geçecek olan süredeki ecrimisilin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacının ... ..."u yetkilendirerek vekil tayin ettiğini , avm yönetiminin de aynı kişiye avm deki dükkanların kiraya verilmesi hususunda temsil yetkisi verilmesine dair karar aldığını ve sözleşmenin vekil ile yönetim tarafından imzalandığını, malik olan davacının da sözleşmeyi imzaladığını, kira ödemelerinin de sözleşme uyarınca avm yönetimi hesabına yapıldığını, iyi niyetli şekilde iş yerini kiraladığını ve burada çalıştığını, ecrimisil talebinin haksız olduğunu ve mükerrer ödemenin söz konusu olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, başlangıçta Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılmakla görevsizlik kararı verilmesi sonucu yerel mahkemeye gönderilmiştir.
Mahkemece, 28/03/2013 tarihli ön inceleme duruşmasında, taşınmazın tahliye edildiği ve kira bedellerinin ödendiğinin anlaşıldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Özel hukuk alanından doğan uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın ne şekilde yürütüleceği ve karara bağlanacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzenlenmiş olup kanunun 24. ve devamındaki maddelerinde yargılamaya hakim olan ilkeler düzenlenmiştir. Hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen HMK m.27"e göre " Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, İçerir."
Kanunun 316. maddesinde göre Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevine giren dava ve işler basit yargılama usulüne tabidir. Bu doğrultuda HMK"nın basit yargılama usulünde ön inceleme ve tahkikatı düzenleyen m.320/2"e göre "Daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür." Basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde ise kanun gereği yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ön inceleme duruşmasına davetin nasıl yapılacağı da HMK m.139"da düzenlenmiş olup mahkeme, tarafları meşruhatlı davetiye ile ön inceleme duruşmasına çağırmalı ve çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece 28/03/2013 tarihli ön inceleme duruşmasında her ne kadar davacının duruşmadan haberdar olduğu belirtilmiş ise de dosya içerisinde davacının ön inceleme duruşmasına davet edildiğine dair tebligat parçasının bulunmadığı, uyaptan yapılan kontrolde de buna dair tebligatın tebliğ edildiğine dair kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, tarafların usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmemeleri hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olmakla mahkemece yapılacak iş, yukarıda belirtilen esaslar ışığında ön inceleme duruşması için bir gün belirleyerek tarafları yasa hükmüne uygun meşruhatlı davetiye ile davet etmek ve basit yargılama usulü bakımından öngörülen esaslar çerçevesinde tahkikatı tamamlayarak karar vermek olmalı iken tüm bu hususlar gözardı edilerek davacı taraf duruşmadan haberdar edilmeksizin yokluğunda yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.