Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5572
Karar No: 2022/6931
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5572 Esas 2022/6931 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5572 E.  ,  2022/6931 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı bakımından esastan reddine, davalı bakımından ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 2015 yılı Mayıs ayından 25.10.2017 tarihine kadar davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, davacının net 1.750,00 TL + 200,00 TL (15 farklı şirkete servis yapması nedeniyle) ücret aldığını, davacının ücretinin 300,00 TL'sini bankadan kalan kısmını ise elden aldığını, davacının iş sözleşmesinin araç kiralayan G.İ. tarafından asılsız iddialarda bulunulması üzerine haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini, asılsız iddialar araştırılmadan davacının savunmasının alındığını, fesihten sonra davacının Türkiye İş Kurumuna başvurarak şikayetçi olduğunu, davacının haftanın 7 günü 07:00-01:00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili ve yıllık izinlerini kullanmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, davacının 2017 yılı Ekim ayına ilişkin ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ile hafta tatili ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı şirkette 22.06.2015-22.08.2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından feshedilmediğini, davacının servis şoförü olarak çalışırken ... Travel şirketi tarafından organize edilen Doğu Karadeniz turu için kiralanan araçta görevlendirildiğini, davacının diğer şoför Y.G. ile müşteriler önünde kavga ettiğini, aracı tehlikeli sürerek tüm yolcuların hayatını tehlikeye attığını, davacının bu sorumsuzca davranışları nedeniyle ... Travel şirketinin davalı şirketle çalışmayı tekrar düşüneceğini beyan ettiğini, davalı şirketin zarara uğradığını ve itibarının zedelendiğini, ... Travel şirketinden gelen şikayet üzerine davacının savunmasının alındığını, davacının 22.08.2017 tarihinde istifa edip 1 ay sonra da ibraname imzaladığını, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, çalışma saatlerine ilişkin iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bildirilen tanıkların davalıya karşı davası olduğunu, davacının servis şoförlüğü yaptığı dönemde günde en fazla 2 saat çalışıp kamu kurumlarının sabah-akşam servis şoförlüğünü yaptığını, davacının servisi yaptıktan sonra tamamen serbest olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin kendileri tarafından haklı nedenle ya da davacı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği konusunda ispatın ortaya konulmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı işveren tarafından davacının çalıştığı süreye ilişkin ücretin ödendiği ispatlanmadığından davacının ücret alacağına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, dinlenen tanık beyanlarıyla sabit olan hafta tatili ücretinin ödendiği hususu davalı işveren tarafından ispatlanmadığından ve aynı şekilde davacının yıllık izinlerini kullandığı ya da ücretlerini aldığı hususu ispat yükü üzerinde olmasına rağmen davalı işveren tarafından ispatlanmadığından bu konulardaki davacı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, millî bayram ve genel tatil çalışmaları ile fazla çalışmalar davacı tarafça ispatlanmadığından bu yöndeki davacı talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının servis aralarında çalışmaya hazır olarak beklediği sürelerin çalışma saati olarak değerlendirilmesi gerektiğini, tanıkların husumetli tanık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, davacının ücretinin 1.950,00 TL olduğunu ve davacının bayram ve tatil günlerinde de çalıştığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozularak ortadan kaldırılması ve davanın talep gibi kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının istifa ederek işten ayrıldığını, tanık A.P.' nin ... 2. İş Mahkemesinin 2017/1261 Esas sayılı davasının bulunduğunu, bu dosyada haftada 5 gün çalıştığını beyan etmesine rağmen eldeki dosyada haftada 7 gün çalıştığı şeklinde beyanda bulunduğunu, davacının ... 1. İş Mahkemesi'nin 2017/125 Esas sayılı dosyasının 28.06.2018 tarihli duruşmasında tanık olarak vermiş olduğu ifadesinde fazla çalışma ücretlerini ve ulusal bayram genel tatil ücretlerini aldığını açıkça beyan ettiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, kullanmadığı yıllık izinlerin ücretlerinin de kendisine ödendiğini, bilirkişinin hesaplamaları 22.06.2015 - 28.08.2017 tarihlerini baz alarak yapmış olmasına rağmen davacının ekim ayı ücret alacağı olduğunu varsayarak hesaplama yapmasının hatalı olduğunu, davacının ayda 6 gün çalıştığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümünde davacının her ay 6-7 günlük bildirimlerin bulunduğu, davalı tarafından davacının aylık 6 gün çalıştığını ileri sürmüş ise de, davacının hizmet cetvelinde eksik gün nedeni olarak 6 kodu ile kısmi istihdam ve 7 kodu ile puantaj kayıtları bildirilmiş ise de, taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi yapıldığı, davalı yanca puantaj kayıtları sunulmadığından, tanık beyanları ve işin niteliği göz önüne alındığında ilk derece mahkemesi tarafından hizmet süresinin kesintisiz olarak kabul edilerek hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının açmış olduğu dava ile menfaat birlikteliği olmayan ve yan delillerle desteklenmeyen tanık A.P.' nin beyanına itibar edilmeyerek, görevlendirme belgesine göre hafta tatili ücretinin hesaplanmasında, kullandırıldığı ya da karşılığının ödendiği ispatlanamayan yıllık izin ücretinin hesaplanmasında, davacının başka dosyada tanık olarak kendi çalışması ile ilgili vermiş olduğu beyanların eldeki dosya yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek fazla çalışma ve genel tatil ücreti hakkında verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğundan bu yönleri amaçlayan taraf vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davacı tarafça davacının son ücretinin net 1.950,00 TL olduğunun iddia edildiği, davacı tanıklarından A.P.'nin davacının ücretinin 1.750,00 TL 2.000,00 TL olduğunu, davacının 250-300 TL bankadan kalanı elden aldığını, diğer davacı tanığı Y.E.D. ve davalı tanığı M.A.'nin ise davacının asgari ücret aldığını beyan ettikleri, dosya kapsamında ... Ticaret Odası' ndan emsal ücret araştırması yapıldığı, Mahkemece davacının ücretinin asgari ücret olduğuna göre yapılan hesaplamada isabetsizlik bulunmadığı ancak davacı tarafından sözleşmenin davalı işverenlikçe haksız olarak sonlandırıldığının iddia edildiği, davalı tarafından ise sözleşmenin istifa ile sonlandığının savunulduğu, dosya kapsamında davacı tarafından imzalanan ve yaşanan olaylar nedeniyle istifa ettiğine dair dilekçesinin bulunduğu, davacı tarafından istifa dilekçesine karşı açık somut itiraz ileri sürülerek usulüne uygun şekilde ispat edilemediğinden, istifa dilekçesine itibar edilerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin hatalının olduğu, ayrıca davacının hizmet süresinin 28.08.2017 tarihinde sona erdiği kabul edilmesine rağmen, hizmet süresinden sonra olacak şekilde Ekim 2017 dönemine ait ücret alacağının hüküm altına alınmasının da isabetli olmadığı, kararın açıklanan kısımlarının düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun da kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kıdem ve ihbar tazminatının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, istifanın söz konusu olmadığını, davalının cevap dilekçesinde ve tanık anlatımlarına beyan dilekçesinde 14.12.2017 tarihli çıkışın emeklilik nedeni ile olduğunu ortaya koyduğunu, istifa dilekçesinin davacıdan sorulmaması ve davacının isticvap edilmeden karar tesis etme yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin hüküm altına alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, davacının net 1.950,00 TL ücret ile çalıştığının tanık beyanları ve Türkiye İstatistik Kurumu kayıtlarıyla doğrulandığını buna rağmen hükme esas alınan ücretin hatalı olduğunu ve davacı aleyhine tesis edilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak davanın kabulünü talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.


    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple,
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi