Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5267
Karar No: 2022/6938
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5267 Esas 2022/6938 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5267 E.  ,  2022/6938 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Batı 3. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; Türkmenistan'daki inşaat işinde mimar olarak çalıştığını, 2014 Eylül ayına kadar aylık 10.000,00 Amerikan Doları ücret ödenmekte iken sonrasında muvafakati olmaksızın ücretinin aylık 8.000,00 Amerikan Dolarına düşürüldüğünü, ücretlerin bir kısmının ödenmediğini, ücretlerinin ödenmesini istediğinde davacının işine son verildiğini ileri sürerek asıl davada kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalı ...'nden, birleşen davada kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının diğer davalı ...'nden tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak alacakların belirsiz alacak olarak istenemeyeceğini, davacının aylık ücretinin 5.797,00 Amerikan Doları olarak iş sözleşmesinde belirlendiğini, davacının fazla çalışma ve diğer çalışmalarının ücretine eklenerek 8.000,00 Amerikan Doları olarak ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    2.Davalı ... vekili, davacının 01.06.2012-28.02.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, ücretinin düşürüldüğü iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketlerin aynı holding bünyesinde bulunduğunun her iki şirkete ait ticaret sicil gazetesi suretlerinden ve davalıların internet sitesinden anlaşıldığı, davacının hizmet süresinin her iki şirkette geçen hizmet süresi dikkate alınarak ve ülkeye giriş çıkış kayıtları da gözetilerek belirlendiği, davacının maaş hesabı dökümleri ve muavin defter kayıtları dikkate alındığında 2009 yılı Mart ayı ücretinin 10.000,00 Amerikan Doları olarak belirlendiği sonradan 8.000,00 Amerikan Dolarına düşürüldüğü görüldüğünden davacının ücretinin net 10.000,00 Amerikan Doları kabul edildiği, davalı işverence davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanmadığı, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu, tanık beyanlarına göre fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatlandığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin yemin teklif etme hakkını hatırlatmadığını, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davalı şirketlerin farklı tüzel kişilikleri bulunduğunu, davacının maaş hesap ekstrelerinin incelenmesinde davacıya 7.200,00 Amerikan Doları ödendiğini, ücretin 10.000,00 Amerikan Doları olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücretleri dahil aylık ücretinin 8.000,00 Amerikan Doları olduğunu, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hatalı hesaplandığını, davacının üst düzey yönetici olduğunu, dinlenen tanıkların husumetli olduğunu, bordrolarda gösterilen fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin mahsubunun yapılmadığını, lehe vekalet ücretine hükmedilmediğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.


    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre davalıların arasında organik bağ bulunup dava konusu işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiği, davacının iş sözleşmesi haksız olarak feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı işyerinde yapılan işin şantiye ortamında gerçekleşmesi, işin niteliği gereği yapıldığı tanık beyanlarıyla desteklenerek ispatlanan fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarına ilişkin usul ve yasaya uygun bulunan bilirkişi raporundaki hesaplamalardaki alacakların ödendiğinin ispatlanmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatı, davacının hizmet süresi, ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması, ödenip ödenmediği ve bu alacaklardan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    1. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri ile (mülga) 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

    2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 227 nci maddesi.

    3. Değerlendirme
    1. İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.

    2. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.


    3. 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.


    4. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    5. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    6. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

    7. İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.


    8. Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamındaki deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı Nata İnşaat Turizm Taşımacılık Tic. ve San. A.Ş.'ye yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi