Esas No: 2022/5692
Karar No: 2022/6903
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5692 Esas 2022/6903 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5692 E. , 2022/6903 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait mermer ocağında ocak çavuşu olarak 31.08.2015 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesine emeklilik nedeni ile son verdiğini, işyerinde sürekli fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini, yılık izinlerinin kullandırılmadığını ve bu günlerin karşılığının da ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının aslında mermer ocağını işleten taşeron olduğunu, bu nedenle davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini; davacı, Kurum kayıtlarında sigortalı olarak görünse de aralarındaki ilişkinin taşeronluk ilişkisi olduğunu ve alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2019 tarihli ve 2016/819 Esas, 2019/20 Karar sayılı kararıyla toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mermer ocaklarında çalışan işçilerin asgari ücretin yaklaşık iki veya iki buçuk katı, ocak çavuşlarının ise asgari ücretin üç veya üç buçuk katı ücret ile çalıştıklarını, Mahkemenin bu konudaki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, işçilerin ücretlerinin bir kısmının müvekkili tarafından dağıtılmasının mesaisini kendisinin ayarladığı sonucunu çıkarmayacağını, gelen yazı cevaplarından müvekkilinin ortak kaydının bulunmadığının anlaşıldığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı ile davalı arasındaki ilişkinin mermer ocağı taşeronluk sözleşmesine dayandığını, bu nedenle davalı Şirkete husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini ve kıdem tazminatı hakkı olmadığını, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, yıllık izin alacağı hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarihli ve 2019/695 Esas, 2020/1193 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.02.2021 tarihli ve 2020/9147 Esas 2021/4263 Karar sayılı ilâmı ile özetle davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin, bu alacak kalemlerinin davacının ücreti içerisinde kararlaştırıldığından bahisle reddedilmesinin hatalı olduğu, davacı asılın çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınarak karar verilmesi gerektiği ve kıdem tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davacının yıllık izin konusunda beyanı alınmış ve yeniden yapılan değerlendirme ile davacının çalışma süresince hiç izin kullanmadığı değerlendirilmiş, yine bozma ilâmında öngörülen şekilde fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları hüküm altına alınmıştır.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hizmet tespiti davası açıldığını ve bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, alacakların dava dilekçesi ile net miktar üzerinden talep edilmediğini, bu nedenle alacakların net miktarlar üzerinden hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, ek rapor alınmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının doğru belirlenip belirlenmediği ve izin alacağının hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
3. Değerlendirme
1. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacaklar yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmış olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.