Esas No: 2022/5961
Karar No: 2022/6904
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5961 Esas 2022/6904 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5961 E. , 2022/6904 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverene ait işyerinde, 15.05.2003 – 31.12.2015 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin aylık net asgari geçim indirimi hariç 2.500,00 TL olduğunu, ancak sigorta primlerinin asgari ücretten yatırıldığını, ücretinin son 1 yıldır sürekli geç ödendiğini, davacının bu durumu sıkça dile getirdiğini, bu sebeple tartışma yaşandığını, fesihten önceki son 6 aya kadar yazın haftada 7 gün, 08:00-18:30 saatleri arasında çalıştığını, son 6 ayda ise 15 günde bir izin kullandığını, kış aylarında 07:30-18:00 arası çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerin geç ödenmesi, gerçek ücreti üzerinden prim yatırılmaması ve fazla çalışma ücretlerinin verilmemesi konusundaki şikayetlerini söylediğinde, “bizim şartlarımız böyle, işine gelmiyorsa bırak git” denilerek iş sözleşmesine son verildiğini, alacaklarının ödenmesi için Karşıyaka 5. Noterliğinden 31.12.2015 tarih, 37778 yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine dava açtıklarını beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, resmî tatil ücreti, genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının faizi ile tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş makinası operatörü olarak çalıştığını, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, 04.01.2016 ve 06.01.2016 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendi gereğince devamsızlık sebebi ile feshedildiğini, davacının işe gelmediği dönemde yeni bir işe başladığının öğrenildiğini, işe gelmemesinin asıl sebebinin bu olduğunu, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin bordrolar ile ödendiğini, yıllık izinlerin kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2018 tarihli ve 2016/521 Esas, 2018/437 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tazminatlara esas ücret miktarı ve ihbar tazminatının reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, feshin davalı tarafından taleplerinin kabul edilmemesi suretiyle eylemli olarak yapıldığını, davacı ihbar tazminatına hak kazandığı hâlde talebinin reddedildiğini, ayrıca davacının 2.500,00 TL net ücretle çalıştığına dair tanık beyanına rağmen ücretinin eksik tespit edildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; feshin davalı tarafından devamsızlık nedeniyle haklı nedene dayalı olarak yapıldığını, davacının bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının ücretinin yüksek belirlendiğini; davacının yıllık izin, genel tatil ve fazla çalışma alacakları bulunmadığını, husumetli tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceğini, zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2019/341 Esas, 2021/689 Karar sayılı kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.09.2021 tarihli ve 2021/8422 Esas, 2021/12565 Karar sayılı ilâmı ile davacı temyiz yönünden, temyiz konusu miktar kesinlik sınırı kapsamında kaldığından temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı temyizi yönün ise gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki olduğu gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda gerekçeli karar ile hüküm çelişkisi giderilerek davacının 01.11.2003-31.03.20210 ve 16.09.2010-31.12.2015 tarihleri arasındaki toplam hizmetinin 11 yıl 8 ay 15 gün olduğu, emsal ücret bilgilerinin ortalaması alındığında ücretinin brüt 2.563,99 TL olarak kabul edildiği, davalı taraf davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini iddia etmekte ise de davacının 31.12.2015 tarihli ihtarnamesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçek ücretinin bildirilmemesi, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve ücretlerinin geç ödenmesi sebebiyle, bu durumların düzeltilmesini talep edince işten çıkarıldığını belirttiği, bu ihtarnameye göre iş sözleşmesinin davacının taleplerinin kabul edilmemesi üzerine davacı tarafça eylemli olarak feshedilmiş olduğu, davacının aklı fesih nedeni ile kıdem tazminatına hak kazandığı ancak ihbar tazminatına hak kazanmadığı, davacının 70 günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları ile ispat edildiği kabul edilerek bu alacaklardan 1/3 oranında indirim yapıldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tazminatlara esas ücret miktarı ve ihbar tazminatının reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, feshin davalı tarafından taleplerinin kabul edilmemesi suretiyle eylemli olarak yapıldığını, bu nedenle davacı ihbar tazminatına hak kazandığı halde talebinin reddedildiğini, ayrıca davacının 2.500,00 TL net ücretle çalıştığına dair tanık beyanına göre davacının ücretinin eksik tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; feshin davalı tarafından devamsızlık nedeniyle haklı nedene dayalı olarak yapıldığını, davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının ücretinin yüksek belirlendiğini; davacının yıllık izin, genel tatil ve fazla çalışma alacakları bulunmadığını, husumetli tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceğini, zamanaşımı definin dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, ücret miktarının, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücretinin ispatı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 4857 sayılı Kanun’un "Süreli fesih
" kenar başlıklı 17 nci maddesi, "İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı" kenar başlıklı 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası, "Fazla çalışma ücreti" kenar başlıklı 41 inci maddesi, "Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma" kenar başlıklı 44 üncü maddesi , "Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri
" kenar başlıklı 53 üncü maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Hâkimin davayı aydınlatma ödevi" kenar başlıklı 31 inci maddesi ile "Somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi" kenar başlıklı 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davacının davalı işyerindeki çalışma süresi dosya kapsamına da uygun şekilde 11 yıl 8 ay 15 gün olarak belirlendiği hâlde, gerekçeli kararın yıllık izin ücretine ilişkin kısmında davacının yıllık ücretli izne hak kazandığı yıl sayısının 11 yerine 5 yıl, hak ettiği ücretli izin süresinin de 190 gün yerine 70 gün yazıldığı anlaşılmaktadır. Ancak yıllık ücretli izin alacağına yönelik hüküm kurulurken 190 gün esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir. Bu haliyle yıllık izin ücreti talebine yönelik karar kendi içinde çelişkilidir.
3.Diğer taraftan 11 yıllık çalışmada hiç izin kullanılmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre davacının davayı somutlaştırma yükü, hâkimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, 11 yıl boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususu davacı asıla açıklattırıldıktan ve yukarıda belirtilen çelişki giderildikten sonra davacı asılın beyanı ile tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre yıllık izin ücreti talebi ile ilgili bir karar vermektir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.