Esas No: 2022/5775
Karar No: 2022/6899
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5775 Esas 2022/6899 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5775 E. , 2022/6899 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 06.04.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de dosyada davacının talep konusu alacakları bakımından hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 06.04.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek karar kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalının asıl işveren olduğu işyerinde alt işveren olan ... Tic. İnş. Taah. San. ve Tur. Ltd. Şti. aleyhine ... 11. İş Mahkemesinin 2013/170 Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davanın müvekkili lehine sonuçlandığını ve kararın Yargıtay ilâmı ile onandığını, ancak hükmedilen alacakların alt işverenden tahsil edilemediğini, bu nedenle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl işverene bu davanın açıldığını, müvekkilinin şantiye güvenlik görevlisi olarak davalının asıl işveren olduğu işyerinde 01.02.2008 tarihinde çalışmaya başlayıp işten haklı olarak çıktığı 26.03.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, aylık net ücretinin 1.400,00 TL olduğunu, işyerinde bir öğün yemek verildiğini, haftada 7 gün 08.00'de çalışmaya başlayıp akşam 20.00'ye kadar çalıştığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izin hakkından çalıştığı tüm süre boyunca toplam 25 gün yararlanabildiğini, asgari geçim indirimi ücreti de ödenmediğini, resmî tatil ve dinî bayramlarda çalışmış olmasına rağmen bunların da karşılığını alamadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin site yönetimi olduğunu, müvekkili site yönetiminin Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.07.2014 tarihinde açılan 2014/1180 Esas sayılı dosyası ile Koru Konakları Sitesi'ne yönetici atanmasına karar verilmesiyle kurulduğunu, davacının ise 01.02.2008-26.03.2013 tarihleri arasında çalıştığını iddia ettiğini, Koru Konakları Sitesi'ne yönetici atanması istemli davanın davacının çalışmasının sonlandığı tarihten yaklaşık bir buçuk yıl sonra açıldığını, dava dilekçesinde alt işveren olarak adlandırılan ... Tic. İnş. Taah. San. ve Tur. Ltd. Şti.'nin site inşaatının yüklenici şirketi olduğunu, davacının çalıştığı tarihlerde henüz sitenin inşaatının tamamlanmadığını ve sitede yerleşim başlamadığından kanuni olarak kat maliklerince seçilen yönetim kurulunun seçilmediğini, dava dışı ... İnş. Taah. San. ve Tur. Ltd. Şti. ile müvekkili Site Yönetimi arasında alt işveren - asıl işveren ilişkisinin olmasının da mümkün olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... Tic. İnş. Taah. San. ve Tur. Ltd. Şti.'de çalıştığı dönemde davalı ... Yöneticiliğinin kurulmadığı, davacının sözleşmesi sona erdikten uzun bir süre sonra sitede yönetimin oluşması için gerekli koşulların oluştuğu, davalı yönetimin asıl işveren olduğu ve davacının da davalı bünyesinde çalıştığı konusunda delil sunamadığı, yine iskan belgelerinde yapı sahibi ve yapı müteahhidinin davalı Yönetim olmadığı, sırf sitenin inşaatında çalışmanın yönetimi sorumlu kılmayacağı ve bu kapsamda davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı ... Yönetiminin asıl işveren olması nedeniyle işçilik alacaklarından dava dışı taşeron firma ile müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
İlk derece mahkemesinin '....Davacı davalı yöneticiliğin asıl işveren olduğunu iddia etmiş ise de; davacının ... Ticaret şirketinde çalıştığı dönemde davalı ... yöneticiliğin kurulmadığı, davacının iş akdi sona erdikten uzun bir süre sonra sitede yönetimin oluşması için gerekli koşulların oluştuğu, bunun haricinde davacının davalı yönetiminin asıl işveren olduğu, davalı bünyesinde çalıştığı konusunda delil de sunamadığı, iskan belgelerinde de görüleceği üzere yapı sahibi ve yapı müteahhidin davalı yönetim olmadığı, sırf sitenin inşaatında çalışmasının yönetimi sorumlu kılmayacağı bu kapsamda davalıya husumet yöneltilemeyeceği...' şeklindeki gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla ... " şeklindeki gerekçe ile davacı vekilinin istinaf başvusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davalı ... Yönetiminin asıl işveren olması nedeniyle işçilik alacaklarından dava dışı taşeron firma ile müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... Yönetimine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası"Dava takip yetkisi
" kenar başlıklı 53 üncü maddesi, "Dava şartları" kenar başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, "Dava şartlarının incelenmesi" kenar başlıklı 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta, davacının dava dışı ... Tic. İnş. Taah. San. ve Tur. Ltd. Şti.'de çalıştığı dönemde davalı ... Yöneticiliğin kurulmadığı, davacının iş sözleşmesi sona erdikten uzun bir süre sonra sitede yönetimin oluşması için gerekli koşulların oluştuğu, davacı tarafça davalı yönetiminin asıl işveren olduğu ve davacının da davalı bünyesinde çalıştığı konusunda delil sunamadığı, yine iskan belgelerinde yapı sahibi ve yapı müteahhidin davalı Yönetim olmadığı, sırf sitenin inşaatında çalışmanın yönetimi sorumlu kılmayacağı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davcı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 06.04.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
GD
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.