1. Hukuk Dairesi 2020/2587 E. , 2020/4886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları Mustafa’nın ...,...ve .... parsel sayılı taşınmazlarını kadastro tespiti sırasında davalı oğlu adına tespit ve tescil ettirdiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın rahatsızlığı nedeniyle dava konusu taşınmazları kendisine sattığını, ayrıca ölene kadar mirasbırakanı kendisinin baktığını, tüm bakım ve masraflarını karşıladığını, tedavi giderleri için mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar dışında başkaca taşınmazlarını da satmak zorunda kaldığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…Bilindiği ve yargısal uygulamada kararlılıkla ifade edildiği üzere, tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin devrinden ibaret olan sözleşmeler hiç bir şekil şartı aranmaksızın geçerli olduklarından, bu şekilde devredilen haklar bakımından 01.04.1974 tarih gün 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı"nın uygulama yeri yoktur. Değişik ifadeyle, tapusuz taşınmazların mülkiyeti zilyetliğin devri suretiyle geçtiğinden, bu tür temliklerin muris muvazaasına konu yapılmaları mümkün değildir. Bu durumda .... sayılı parsel bakımından davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Öte yandan,.... ve ..... sayılı parseller bakımından temlikin muvazaalı olduğu kabul edilerek tapu iptal ve tescile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece anılan taşınmazların tümünü mirasbırakan satmış gibi iptal tescile karar verilmiştir. Hal böyle olunca,....sayılı parsel bakımından davanın reddedilmesi, ....ve .... sayılı parseller bakımından mirasbırakanın kadastro öncesi davalıya sattığı paylar gözetilerek iptal tescile karar verilmesi gerekiren değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, talep olmadığı halde taşınmazlar üzerindeki binaların davalı tarafından yapıldığının kabul edilerek tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 4196 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddine,.....ve ..... parsel sayılı taşınmazlar bakımından mirasbırakan tarafından davalıya devredilen 20/80 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı olduğu üzere...parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 3302 ve 3513 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Taraf vekillerin bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki, davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi, kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı Tayyip Vural yönünden de yeniden iptal ve tescil kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 2. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine ""Trabzon ili, Of ilçesi, Bölümlü Beldesi, .... ve ...parsel nolu taşınmazların.... payın iptali ile, Of Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/659 E., 2007/609 K. Sayılı ilamı ile hüküm altına alınan mirasçılık belgesinde ki miras payları oranında davacılar adına tesciline, kalan payın davalı uhdesinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına,
Tarafların temyiz itirazının bu yönden ve re’sen yapılan inceleme sonucu kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.