Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6030
Karar No: 2022/6942
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6030 Esas 2022/6942 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6030 E.  ,  2022/6942 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Pınarhisar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

    Dairemiz bozma kararı öncesi davacılar tarafından temyiz edilmeyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile bozma kararı sonrası temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı arasında hüküm altına alınmayarak reddedilen ve davacılar tarafından temyize konu edilen toplam miktar 27.361,67 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

    Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 1993 yılının Mayıs ayından 2016 yılının Şubat ayına kadar sorumlu müdür olarak çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini, işyerinde haftanın7 günü 07.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili yapmadığını ve yıllık izin kullanmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının dava türünü açıklaması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 07.06.2018 tarihli ve 2016/56 Esas, 2018/126 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının yapılan feshin haklı fesih olduğunu kanıtlayamadığı, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2018/3244 Esas, 2020/2145 Karar sayılı kararıyla; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf talebinin ise davacının tanık beyanlarına göre tespit edilen haftalık 49,5 saatlik fazla çalışma süresinin mevcut olmayan bir içtihada atıfla 18 saat kabul edilerek hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesi ile kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 08.04.2021 tarihli ve 2021/3708 Esas, 2021/7774 Karar sayılı ilâmı ile özetle, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, yaptıysa süresinin uyuşmazlık konusu olduğu, davalının dinlettiği tanıklardan birisi ihtilaf konusu dönemde çalışmayı doğrulamış ise de dört kişi olan davalı tanıklarının hiçbirinin hesap dönemindeki fazla çalışma iddiasını doğrular beyanda bulunmadıkları, davacı tanıklarından birisinin davacının öz oğlu oluşu nedeni ile bu tanığın beyanına ihtiyatla yaklaşılması gerektiği, davacı tanıklarının davacının 07.30’da işe başladığını söyledikleri dikkate alındığında kendilerinin de haftanın 7 günü 07.30'da işyerinde olmaları gerekmekte olduğuna göre kendilerinin de her gün 07.30’da işyerinde olup olmadıklarının açıklattırılmadığı, keza davacının mesainin bitiş saati hakkında davacı tanıklarından biri saat 24.00 derken diğer tanığın ise 01.00-02.00 şeklinde beyanda bulunduğu hâlde bu beyanın da duyuma değil görgüye dayalı olabilmesi için anılan tanıkların da haftanın 7 günü 24.00-01.00 veya 02.00 saatlerine kadar çalışıyor olmaları gerektiği, hâl böyle olunca Mahkemece öncelikle yapılması gerekenin davacının oğlu dışındaki diğer tanığı yeniden dinlemek, kendisinin ihtilaf konusu dönemde haftada kaç gün hangi saatler arasında çalıştığını belirleyip tanığın işyerinde olmadığı saatler bakımından görgüye dayalı bilgisinin olmadığı gözetilerek fazla çalışma alacak iddiasını yeniden değerlendirmek olduğu, yeniden dinlenilmesi istenilen davacı tanığının dinlenilmesinden sonra görgüye dayalı olduğunu iddia ettiği çalışma süresinin yukarıda izah edildiği üzere insan takatini aşan, hayatın doğal akışına uymayan bir süreye tekabül etmesi durumunda davacının yaptığı iş, işyerinin niteliği, davalı tanık beyanları ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler karşısında davacının İlk Derece Mahkemesinin kabulünde olduğu üzere günlük 3 saat fazla çalışma yaptığına ilişkin kabulün de yerinde olacağı, davacı tanığı C.C.'nin kendisinin işyerinde olduğu günler dikkate alınarak belirlenecek fazla çalışmanın günlük 3 saatin altında kalması durumunda ise bu süre esas alınarak fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği gerekçeleriyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporuna dayanılarak davacının davalı işverene ait işyerinde günde 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; çalışma süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının kendi mesai saatlerini belirleme imkanı olduğundan fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazanmasının söz konusu olmadığını, davacının her gün 3 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, zira davacının iddialarını usulüne uygun şekilde ispatlayamadığını, ıslah edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, % 40 oranında yapılan indirimin düşük olduğunu, vekâlet ücretleri ve yargı giderlerinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında uyuşmazlık, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    A. Davacılar Temyizi Yönünden
    Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine,

    B. Davalı Temyizi Yönünden

    Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi