20. Hukuk Dairesi 2018/1207 E. , 2018/4261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, .... ilçesi, ... köyü 71 sayılı parsel (3360,00 m²) tarla niteliğiyle hisseli olarak davalılar adına tapuda kayıtlı olup, davacı ..., .../12/2002 tarihinde taşınmazın ... sınırları içinde kaldığı, yörede yapılan ...B madde uygulaması ile ... adına ... sınırları dışında çıkarıldığı, bu nedenle taşınmazın ... adına tescilinin gerektiği iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve taşınmazın ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
... 14/10/2003 havale tarihli dilekçe ile; dava konusu taşınmazın 1940 yılında yapılan ilk ... tahdit çalışmalarında tahdit sınırları içinde iken sonradan yörede yapılan ...B madde uygulaması ile ... adına ... sınırları dışında çıkarıldığı, bu nedenle taşınmazın ... adına tescilinin gerektiği iddiasıyla davaya fer’i müdahil olarak katılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu (... ili, .... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 71 parsel sayılı) parselin davalılar adına olan kaydının iptali ile; davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dosya kapsamı ve bilirkişilerin raporu dikkate alınarak tapunun beyanlar hanesine, bu parselin davalıların işgalinde olduğu şerhinin düşürülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından taşınmazın eylemli ... olması nedeniyle taşınmazın ... vasfıyla ibaresi eklenerek ... adına tesciline karar verilmesi gerektiği ve davalıların talebi bulunmamasına rağmen, ... vasfında olan taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine davalıların işgalinde olduğu şerhinin düşürülmesinin hatalı olduğu belirtilerek bu ibarenin karardan çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talebiyle temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen ... kadastro sınırları içinde kalıp, nitelik kaybı nedeniyle ... adına ... rejimi dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Yörede 1939 yılında yapılarak kesinleşen ... kadastrosu, ....11.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılarak kesinleşen 2896 sayılı Kanun gereğince yapılan ...B madde çalışmaları ile ....03.1988’de 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun gereğince yapılan ...B madde çalışmaları bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davaya etkisi ve uyuşmazlığı sona erdirecek nihaî karar şeklinin belirlenmesi bakımından, .../04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19/.../2012 tarihli ve 6292 sayılı “... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve ... Adına ... Sınırları Dışına .... Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanunun ....-b maddesi uyarınca, bu Kanunun uygulamasında “...B alanları”; 6831 sayılı Kanunun ...6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile .../9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre ... adına ... sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri ifade etmektedir.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde, hukuk devletinin bir gereği olarak, tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumlu olduğu da dikkate alınarak ve ayrıca, vatandaşların Devlete olan güveninin devamının sağlanması amacıyla, tapu kütüklerine ...A veya ...B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtlarının geçerliliği, belirtmelerin terkini ve iade edilecek taşınmazlarla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre Kanunun 7. maddesinin: birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan ... adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine ...A veya ...B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki ...A veya ...B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle ... adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır…”; birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra ... adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine ...A veya ...B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir,…”; birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca “Bu fıkra (yani 7. maddenin birinci fıkrasının “a” ve “b” bentleri) kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu Kanunda belirtilen şartları taşısalar dahi doğrudan satış hakkından yararlanamazlar.”; ikinci fıkrası uyarınca, “Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan ... sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve ... adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine ...B belirtmesi konulması gereken taşınmazların tapu kütüklerine ...B belirtmesi konulmaz ve bunlar hakkında dava açılmaz.”
6292 sayılı Kanunun “Davalar” başlıklı 9. maddesinin ikinci fıkrasında da, “Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar ...B alanları hakkında ... tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur. Durdurulan bu davalara konu taşınmazlar hakkında hak sahipleri veya ilgilileri tarafından bu Kanunda belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılmaması veya başvuru yapılmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde mahkemelerce bu davalara devam edilerek genel hükümlere göre karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan ... adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine ...B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki ...B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceğinin; keza, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra ... adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine ...B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceğinin; yine, aynı Kanunun “Tasarrufa geçme” başlıklı 3. maddesinin ikinci fıkrasında, ...B alanlarında bulunan taşınmazların tapu kütüklerinde 6831 sayılı Kanunun ...nci maddesi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (B) bendine göre ... sınırları dışına çıkartıldığı yönünde yer alan belirtmelerin,
ilgisine göre ... Genel Müdürlüğünün veya Maliye Bakanlığının ya da idarenin talebi üzerine tapu idarelerince terkin edileceğinin öngörülmüş bulunmasına göre, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında bulunan ve tapu kütüklerine ...B belirtmesi konulan taşınmazların kayden maliki olan kişilerin, idareye başvurmalarını gerektiren bir işlem ve süre öngörülmediği gibi bu kişilere idareye başvurmaları yönünde kanunen getirilen bir yükümlülükten söz etmek mümkün değildir. Burada konumuz çerçevesinde ve Kanunun 9. maddesinin ikinci fıkrası bağlamında, ancak, Kanunun 6. maddesi hükümlerine göre ...B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen veya bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce veya sonra kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen ve “hak sahibi” sayılan kişiler açısından öngörülen bazı yükümlülük ve sürelerden (m. 6/...-16); keza, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle ... adına tesciline karar verilen ve kesinleşen kararlardan infaz edilerek tapuda ... adına tescil edilen taşınmazların iadesi bakımından, ilgililerin 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği ....04.2012 tarihinden itibaren iki yıl içinde idareye başvurmaları gereğinden bahsedilebilir(m. 7/...-a bendi son cümle; b bendi son iki cümle). Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ... tarafından, taşınmazın ...B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki ...B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “Hazinenin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekir.
Yukarıda açıklanan bu nedenlerle, eldeki davada mahkemece, 6292 sayılı Kanunun dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04/06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.