Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5000
Karar No: 2022/6863
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5000 Esas 2022/6863 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5000 E.  ,  2022/6863 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.



    Davalı-karşı davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı-karşı davacı vekili Avukat... ile davacı-karşı davalı vekili Avukat... gelmişlerdir.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 08.08.2011 - 02.08.2017 tarihleri arasında inşaat mühendisi olarak en son net 4.500,00 USD ücret ile çalıştığını, davalı Şirketin ücretini eksik göstermesi ve fazla çalışmalarını ödememesi gibi sebeplerle iş sözleşmesini 02.08.2017 tarihinde sonlandırmak istediğini, davalı Şirketin kabul etmediğini ve dilekçesini yırttığını, pasaportunun ellerinde olduğu korkutması ile kendi istediği ile işten ayrıldığına ve alacağının kalmadığına dair matbu yazıların imzalatıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ilk ücretinin 1.258,00 USD olduğunu, yapılan zamlarla son ücretinin 2.500,00 USD olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin aylık ücret ile bankadan ödendiğini, kendisi istifa ettiği için tazminat talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    2.Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davacının 96 gün ücretli izne hak kazanmasına rağmen 129 gün izin kullandığını ileri sürerek kötüniyetli davacıdan 2.500,00 USD ücret üzerinden çalışılmayan 33 günlük izin ücretinin ve ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, dava konusu kıdem tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne, ihbar tazminatı ve fazla çalışma alacakları ile karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 17.06.2021 tarihli ve 2020/1190 Esas, 2021/1051 Karar sayılı kararı ile dosya içeriği ile mevcut delil durumu değerlendirildiğinde, davacının istifa dilekçesini zorla imzalandığı yönünde delil olmadığı, ancak dava dilekçesinde "kendisinin haklı nedenlerle iş sözleşmesini sona erdirmek istemesine rağmen 02.08.2017 tarihli dilekçesinin firma yetkililerince yırtılıp kabul edilmediğini" beyan ettiği, 30.07.2017 tarihli dilekçesinde " şahsi nedenlerimle istifa ediyorum" deyip ayrıntılı sebep belirtmediği, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini dava ettiği de görülmekle söz konusu alacakların ödenmemesi nedeniyle davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, dosya içeriğindeki tanık beyanları ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı, emsal işçilerin dosyalarında tespit edilen ücret belirlemeleri ve tanık beyanları ile davacının aldığını belirttiği aylık net 4.500,00 USD ücretin ispatlandığı, davalı vekilince dosyaya tanıkların gerçeği söylemediklerine dair ciddi ve inandırıcı delil sunulmadığı, aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylediği olduğu değerlendirilerek Mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı işyerinde çalışma saatlerine dair belgeler, işyeri yazışmaları ve benzeri yazılı deliller sunulmadığından tanık beyanlarına itibarla fazla çalışmanın ispatının mümkün olduğu ve fazla çalışma yapıldığının anlaşıldığı, dosyada bulunan banka dekontlarında "maaş + fazla mesai" açıklaması ile ödeme yapıldığı görülmekte ise de birçok ayda yatan ücretlerin aynı olduğu, ödeme miktarlarının yapılan fazla çalışmaya göre değişmediği, banka ödeme makbuzlarında da "fazla mesai" açıklaması ile yapılan ödemelerin davacının temel ücretinin bir parçası olduğu değerlendirilmekle davacının fazla çalışma alacağı bulunduğu, dosya içeriği, mevcut delil durumu ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının haftalık ortalama 24 saat fazla çalışma yaptığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı yerinde olduğu değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma alacağının da hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 21.12.2021 tarihli ve 2021/11217 Esas, 2021/16732 Karar sayılı ilâmı ile işçi iş sözleşmesini şahsi gerekçelerden ötürü feshetmiş olduğundan fesih gerekçesi ile bağlı olduğu ve haklı sebebi kanıtlaması gerektiği, işçinin fesih bildiriminde belirtilen “şahsi gerekçe” ibaresinin eksik ya da hiç ödenmeyen işçilik alacaklarını kapsamadığı, işçinin istifa dilekçesinin iradesinin fesada uğratılarak düzenlendiğini de ispatlayamadığı, işçinin kendi iradesi ile haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesini feshettiği, bu nedenle dava konusu kıdem tazminatının reddinin gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriği ile uyulan bozma kararı doğrultusunda taraflar için oluşan usuli kazanılmış haklar ile talep nazara alınarak dava konusu kıdem tazminatının reddine karar verilmiş, bozma konusu olmayan diğer hususlarda bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu kıdem tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, zira davacıya baskı yapılarak alınan istifa dilekçesinin hukuken geçerliliğinin olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    2. Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde; emsal ücret araştırılmadan yapılan ücret tespitinin hatalı olduğunu, bir kısım alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının tüm hak ve alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının yurda giriş ve yurttan çıkış kayıtları dosyaya kazandırılmadığından hesaplamaların hatalı olduğunu, fazla çalışma hesabının denetime elverişli olmadığını, davacının hafta tatili talebi olmadığı hâlde hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hatalı hesaplandığını, davacı ile birlikte çalışmayan husumetli tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacağından yapılan indirimin ve davacı lehine duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçi feshinin haklı olup olmadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    3. Değerlendirme
    1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.

    2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacak yönünden bozma gereğinin de yerine getirildiği anlaşılmış olup taraf vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı- karşı davacıya yükletilmesine,


    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi