22. Hukuk Dairesi 2012/10800 E. , 2013/798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem maddi manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf davacının davalı kurumda 05.01.1998-19.01.2001 tarihleri arasında çalıştığını, davacının mesleki kariyeri ve uçuş hakkının hiçe sayılarak bir daha iş bulamayacak şekilde fesih bildirimi ve buna ilişkin işlemin iptali ile sözleşmenin devamına, davacının işten çıkarıldığı tarihten itibaren mahrum kaldığı maaş ve ekleri ile sosyal ve sendikal haklarının ve 5.000 TL maddi tazminatın,10.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davacının iş sözleşmesinin 19.01.2001 tarihinde bildirimli olarak feshedildiğini, davacının 04-09 aralık 2000 tarihinde yaptığı yıllık similatör eğitiminde başarısız olarak değerlendirildiğini ve 18.12.2000 tarihinde yapılan Uçuş Değerlendirme Kurulu kararı ile davacının uçuculuk statüsüne son verildiğini, davacının itirazının genel müdürlük tarafından reddedildiğini, yönetim kurulunun 19.01.2001 tarihli kararı ile davacının iş sözleşmesinin 01.02.2001 tarihi itibarı ile bildirimli olarak feshedilerek ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiğini, davacının başarılı olmaması sebebi ile davalının iş sözleşmesini sürdürmesinin beklenemeyeceğini, belirterek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece fesih tarihinde bildirimli fesih hakkını sınırlayan ve davacı işçiye feshin geçersizliği ile işe iade olanağı sağlayan kanuni düzenleme olmadığı ve bu düzenlemenin ilk olarak 15.03.2003"te yürürlüğe giren 1475 sayılı Kanun"da değişiklik yapan 4773 sayılı Kanun ile ve 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı Kanun ile getirildiği, 15.03.2003 tarihinden önce işverenin bildirimli fesihlerde herhangi bir sebep gösterme zorunluluğu olmadığı, bu sebeple davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 19.01.2001 tarihinde yürürlükteki kanun sebebi ile davalının fesih işleminin iptali ile işe iadesinin mümkün olmadığı, davacının maddi tazminat talebinin fesih tarihinde yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun ile usulsüz fesih halinde işçinin yeni iş bulamaması halinde işçiye tazminat talep hakkı tanınmış olup davacının iş sözleşmesi feshedilirken davalı tarafından
davacıya kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek fesih yapılmış olduğu ve usulsüz fesih söz konusu olmadığı, davacının manevi tazminat talebinin ise zaman aşımına uğradığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı tarafından temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile 1.690,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2-Davacı temyizi yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazalı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.