20. Hukuk Dairesi 2016/43 E. , 2018/4273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için;
...) Dosyanın incelenmesinde davalı ..."ya gerekçeli kararın ilânen tebliğ edildiği görülmektedir.
Tebligat Kanununun “Bilinen adreste tebligat" başlıklı 10. maddesinde “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
İlanen tebligatın şartları ve usûlü 7201 sayılı Tebligat Kanununun ... ve 31. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hükümlere göre, adresi meçhul olanlara ilânen tebligat yapılmalıdır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci muhatabın adresini resmî veya özel daire ve müesseselerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. (Tebligat Kanunu m. .../...-3). İlân alakalıların ıttılaına en emin bir şekilde vasıl olacağı umulan ve varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde yayınlanan bir gazetede yapılır. (Tebligat Kanunu m. .../...). Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti, tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine de asılır (Tebligat Kanunu m. .../...-2).
Somut olayda, kendisine ilânen tebligat yapılan davalının adresi araştırılmış, tespit edilen yurtiçi adresinde davalıya ulaşılamamış, tespit edilen yurtdışı adresi olan “295 .../Birleşik krallık” adresine ise tebliğ çıkartılmaksızın dava dilekçesi adı geçen davalıya ilanen tebliğ edilmiştir. Bu durumda yapılan ilânen tebligatın geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Savunma hakkı ile sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının sınırlı tutulmasının hakkın kısıtlanmasına yol açacağı kuşkusuz olduğundan mahkemece yeterli araştırma yaparak davalının/ölümü halinde mirasçılarının adreslerine usûlünce gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması, adresleri bulunamadığı takdirde ilanen tebligat yoluna gidilmesi;
2) Dava konusu 970 sayılı parselin tespit maliklerinden olan ..."a gönderilen gerekçeli karar ekli tebligatın muhtara tebliğ edildiği, tebliğ evrakı üzerinde posta memuru tarafından yazılan yazıların okunamaması nedeniyle yapılan tebliğin usulüne uygun olup olmadığı anlaşılamadığından, adı geçen davalıya usulüne uygun olarak karar tebliğ edilip, temyiz için gerekli sürenin beklenmesi,
3) Hükmün 969 sayılı parselin tespit maliklerinden olan ..."a tebliğine dair belge üzerinde yapılan incelemede; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı görülmüştür.
Kendisine tebligat yapılacak kimsenin gösterilen adreste bulunmaması veya tebellüğden imtina etmesi ya da muhatabın (o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olması halleri de dahil olmak üzere) adres kayıt sistemindeki adresinde bulunamaması halinde tebligatın nasıl yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanununun .... maddesi ile ....01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31 ve 32. maddelerinde gösterilmiştir.
Bu nedenle; hükmün yukarıda ismi yazılı davalıya değinilen mevzuatta belirtilen yönteme uygun şekilde tebliğ edilip, temyiz için gerekli sürenin beklenmesi;
Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin .... maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine 04/06/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.