22. Hukuk Dairesi 2012/10820 E. , 2013/802 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf, 11.04.2000-31.03.2008 tarihleri arasında davalı ... Bakanlığına bağlı ... Devlet Hastanesinin temizlik işlerini ihale ile yürüten değişik işverenlikler emrinde çalıştığını, davacıya kanuni asgari ücrete ilaveten yol ve yemek yardımları yapıldığını, 31.03.2008 tarihinde emeklilik sebebiyle işten ayrıldıktan sonra aynı işyerinde bir süre daha çalışmaya devam ettiğini, ancak emeklilik sebebi ile ayrılması neticesinde kendisine kıdem tazminatının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davacı ile davalı idare arasında iş sözleşmesi ilişkisi olmadığını, davacının idareden ihale ile iş alan değişik işverenlikler emrinde ve süreli sözleşmelerle çalıştığını, bu sebeple davalı bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davanın davacıyı çalıştıran firmalara ihbarını gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının dava konusu dönemde davalı ... Bakanlığından ihale ile temizlik işini alan değişik alt işveren şirketler nezdinde çalıştığı, davacının 31.03.2008"de yaşlılık aylığına hak kazandığı, emeklilik sonrası da ara vermeksizin aynı şekilde davalı işyerinde çalışmalarını sürdürdüğü, yaşlılık aylığına hak kazanma tarihi olan 31.03.2008 tarihi itibariyle toplam çalışma süresinin yedi yıl, onbir ay, yirmi gün olduğu, davalı bakanlık ile dava dışı işverenlikler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisini bulunduğu, davalı ... Bakanlığı"nın asıl işveren sıfatıyla davacının hak kazandığı kıdem tazminatından sorumlu olduğu, davacının emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını 26.03.2008 tarihli sigortalı hesap fişiyle işverene bildirdiği, taleple bağlılık kuralı gereği davacının talebine uygun olarak faiz başlangıç tarihinin 31.03.2008 olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda kıdem tazminatı faizinin hangi tarihten itibaren başlatılması gerektiği yönlerinde toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı kanunun 14. maddesinin 11. fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer sebeplerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı sebebi ile kıdem tazminatına hak kazanıldığında faiz başlangıcı, ...ndan alınan yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgenin işverene tebliğ edildiği tarihtir. İşverene bu tür bir yazılı bildirim yapılmadığı takdirde faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Buna göre somut olayda, öncelikle davacının emekli olduğu 21.03.2008 tarihinden önce çalışmalarının geçtiği taşeronlarla davalı Bakanlık arasında alt işverenlik ilişkisinin bulunup bulunmadığını tespiti amacıyla ... kayıtlarında belirtilen işverenlerin işyerlerine ait bilgi ve belgeler getirtilmeli, bu konuda asıl işveren tarafından düzenlenmiş belgeler olup olmadığı araştırılmalı, varsa getirtilip dosya kapsamına alınmalı, bu suretle kıdem tazminatına esas alınarak sürenin tamamından davalı asıl işverenin sorumlu tutulup tutulmayacağı belgelerle saptanmalı, davacı iş sözleşmesinin ...ndan yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle sona erdiğini iddia ettiğinden davacıya yaşlılık aylığı bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı veya yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin ..."dan aldığı belge ile işverene başvurusu olup olmadığı araştırılmalı, davacıya yaşlılık aylığı bağlanmış ise bu sebeple daha önce kendisine kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı, yaşlılık aylığı bağlandığı tarihteki alt işverenden sorulup tespit edilmeli, bu konuda davalı asıl işverenin bilgilendirilip bilgilendirilmediği, davacının kıdem tazminatının ödenmesi bakımından alt işveren ya da davalı asıl işverene karşı davadan önce talepte bulunduğuna ilişkin varsa yazılı delillerinin ibrazı sağlanmalı, davacının iş sözleşmesinin yaşlılık aylığı bağlanması sebebiyle iddia ettiği tarihte feshedilip edilmediği, duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalı, yaşlılık aylığı almak amacıyla hizmet akdi sona ermiş ise diğer koşullarında gerçekleşmesi durumunda kıdem tazminatını talep edebileceği düşünülmeli ve yaşlılık aylığına hak kazandığının veya aylık bağlandığının işverene belgelediği tarihin faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Kıdem tazminatına esas alınacak süreler ve özellikle faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi yönünden yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının isteği doğrultusunda faiz başlangıcı olarak 31.03.2008 tarihinin esas alınması isabetli bulunmamıştır.
3-Davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olması nedeniyle temyiz konusu kararın üç numaralı bendinde “davacı tarafından yatırılan 74,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine” hükmolunması yerindedir. Ancak aynı kararın iki numaralı bendinde 92,65 TL başvuru ve 20,55 TL ıslah harcının davacının yaptığı masraflara dahil edilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunması doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.01.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.