8. Hukuk Dairesi 2017/12378 E. , 2017/9272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, 10/04/2013 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu şirkete ait işyerinde bulunan ... isimli kişinin söz konusu malların ..."ye ait olduğunu iddia ettiğini, borçlu şirket ortaklarından Mustafa Çiftçi"nin haciz mahallinde hazır olduğunu, istihkak iddia edenin malı ne suretle iktisap ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu, hacze konu menkul malların ... tarafından borçlu şirket aleyhine başlatılan Ortaca İcra Müdürlüğü"nün 2012/1141 Esas sayılı takip dosyasında alacağa mahsuben alındığını, ancak bu icra işleminin borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, ..."nin icra takibinden sonra aldığı bu malları ..."a kiraya verdiğini borçlu şirket ortaklarının ..."un yanında sigortalı işçi olarak çalışmaya başladığını, bu durumun muvazaanın kanıtı olduğunu,borçlu şirketin sahiplerinin kira sözleşmesinden bir süre önce şirketin işlerini “Çiftçiler” adı altında yürüttüklerini, bu ada ilişkin çok sayıda boş zarfın ve plastik kasaların haciz mahallinde bulunduğunu, borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emrinin de yine haciz mahallinde bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, ..."nin ihtiyaten haczedilen malları borçlu şirketten olan alacağı nedeniyle Ortaca İcra Müdürlüğü"nün 2012/1141 Esas sayılı takip dosyasından alacağına mahsuben aldığını, bu malların muhafazası ve yerinden kaldırılmasının çok zor olması muhafazası için özel bir yer ve yetkin çalışanlara ihtiyaç duyulması nedeniyle ihale ile alınan makine ve teçhizatın ... isimli kişiye kiraya verildiğini, davalı şirket yetkilisinin haciz mahallinde bulunması ve yine müvekkil şirkete ait çok sayıda boş zarf ve plastik kasaların haciz mahallinde bulunmasının nedeninin ise müvekkil şirketin ücret karşılığı bu makine ve teçhizatı kullanarak ürünleri işleyip satmasından kaynaklandığını, ihaleden alınan makine ve teçhizatın kullanımının özel teknik ve yetkinlik gerektirmesi nedeniyle de bu malların eski sahipleri olan şirket yetkilileri...nin, ..."un işletmekte olduğu işyerinde bir süreliğine sigortalı olarak çalıştıklarını bir süre sonra da çıkışlarının yapıldığını, olayda herhangi bir muvazaanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; haciz uygulanan adresin ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğu ve tebligatın.....i"ye yapıldığı, borçlu şirket ortaklarının haciz tarihinden sonra ... çıkışlarının yapıldığı, beyanı alınan davacı tanığı ..."ün, ... isimli kişinin S&B Yatçılık şirketinde yönetici pozisyonunda çalıştığını, 2013 yılı Haziran ayında işyerinden ayrıldığını, malların S&B şirketinde haczedildiğini ve bu şirkete ait olduğuna dair beyanda bulunduğu, borçlu şirket çalışanlarının haczedilen malları ihale ile devraldığı iddia edilen 3. şahsın işletmesinde ..."lı olarak çalışmalarının da bir muvazaa göstergesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, haciz mahallinde “.... ibaresi yazılı çok sayıda boş zarf ve plastik kasa bulunduğu, 3. kişinin muvazaalı bir icra takibi ile alacağına mahsuben söz konusu malların mülkiyetini kazanarak, bunları 3. kişi ..."a kiraladığı, borçlu şirketin işçilerini bu işletmeye aktardığı ve bu yolla borçlunun müşterileri ile eskisi gibi alışverişine devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3. kişinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı 3. kişinin karar ve ilam harcına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İstihkak davalarında dava değeri hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden belirlenir.
Somut olayda alacak miktarı, mahcuzun değerinden daha az olup, nispi karar ve ilam harcının 51.682,62.-TL üzerinden hesaplanması gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı 3. kişinin harca yönelik temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki “ 4269,37 TL" rakamının çıkartılarak yerine “ dava konusu toplam alacak miktarının haczedilen menkullerin değerinden az olması sebebiyle toplam alacak üzerinden hesaplanan 3.530,43- TL...” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.