22. Hukuk Dairesi 2012/9341 E. , 2013/888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret ile fazla measi ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kurumda 2010/2011 öğretim yılında Rehberlik ve Danışmanlık öğretmeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesine göre çalışma süresinin 2010/Temmuz-Haziran/2011 tarihleri arası iken haklı bir neden gösterilmeden iş sözleşmesinin 21/02/2011 tarihinde sözlü olarak feshedildiğini, tehdit edilip istifaya zorlandığını, devamsızlık iddiasının doğru olmadığını, fazla çalışma yaptığını ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, bakiye süre ücret alacağı, şubat ayı maaşı ve fazla çalışma ücretinin davalıdan faizleri ile birlikte tahsilini istemiş, 29.03.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
Davalı vekili; davacı ile 21/07/2010 başlangıç tarihli bir yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, rehber öğretmen olarak çalıştığını, 25-26-27/02/2011 tarihlerinde haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işe gelmediğini, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanun"un 25/II-g. maddesi uyarınca devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, tehdit iddialarının doğru olmadığını, Borçlar kanunun 325.maddesinin uygulanamayacağını, fazla çalışma yapmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, fesih tarihinden sonra tutulan tutanakların sonuca etkili olmadığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ıspatlanamadığı, davacının çalışamadığı günler ücretine hak kazandığı, davacının başka bir yerde çalıştığının ispat edilemediği, ... kayıtlarında da fesih tarihinden sonra 18/06/2011 tarihine kadar başka bir işyerinde çalışmasının olmadığı, BK.325 mddesi uyarınca çalışamadığı günler ücretinin 18/06/2011 tarihine kadar hesaplanması gerektiği, ancak bilirkişi tarafından 21/07/2011 tarihine kadar hesaplandığı, bu hususun gözden kaçırıldığı, kısa karar ile gerekçeli kararda çelişki olmaması için kısa kararın gerekçeli karara geçirildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-a)-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Taraflar arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Borçlar Kanununun 325. maddesinde, “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirlenmiştir. Bakiye süre ücretinin istenebilmesi için iş sözleşmesi, işverence feshedilmiş olmalıdır. Öte yandan, iş sözleşmesinin feshinin haklı bir nedene dayanmaması gerekir. İşverenin feshi, 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin ilk bendinde yazılı olan sağlık sebeplerine, ikinci bentte sözü edilen ahlak ve iyiniyet kuralları ile benzerlerine uymayan hallere ve üçüncü bentte öngörülen zorlayıcı sebeplere dayanması durumunda işçiye sözleşmenin kalan süresine ait ücretler bakımından talep hakkı doğmaz.
4773 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 15.03.2003 tarihi sonrasında İş Hukukunda “geçerli fesih” kavramı da yerini almıştır. Her ne kadar anılan fesih, gerek 4773 sayılı kanun ve gerek 4857 sayılı Kanun"da belirsiz süreli iş sözleşmeleri için öngörülmüş olsa da, belirli süreli iş sözleşmesi bakımından da geçerli nedenin sonuçlarının tartışılması gerekir. Geçerli neden ister, işletmenin ve işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklansın ya da işçinin yeterliliği ve davranışlarına dayansın belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce işverence feshi için gerekçe oluşturmamalıdır. Gerçekten, belirli süreli iş sözleşmesi düzenleyerek taraflar fesih iradelerini sürenin sonuna kadar askıya almış sayılmalıdır. Bu itibarla geçerli nedenlerin varlığına rağmen belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş sözleşmesi süresinden önce haklı bir neden olmaksızın feshedildiğinde kalan süreye ait ücretinin ödenmesi gerekir.
Belirli süreli iş sözleşmesinde, feshin Borçlar Kanunun 117. maddesinde sözü edilen ifa imkansızlığına dayanması halinde bakiye süre ücreti ödenmesi gerekmez.
Borçlar Kanunun 325. maddesine göre, işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği, ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak sonuca gidilmelidir.
İşçiye belirli süreli iş sözleşmesinin varlığına rağmen ihbar tazminatı ödenmişse, bu tutarın, bakiye süre ücretinden hak kazanılan miktardan indirilmesi gerekir. Daha açık bir ifadeyle mahsup işlemi, bakiye süre ücretinden gerekli indirimler yapıldıktan sonra kalan tutar üzerinden gerçekleştirilmelidir.
Somut olayda, taraflar arasında davacının 21/07/2010-21/07/2011 tarihleri arasında Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında rehber öğretmenlik görevi ile çalışması konusunda iş sözleşmesi imzalandığı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının 18.06.2011 tarihinde başka işyerinde çalışmaya başladığı, bakiye süre ücretinin 21.02.2011-21.07.2011 tarihleri arasındaki dört aylık süre için hesaplandığı anlaşılmıştır. Bakiye süre ücretinin hesaplanmasında, işçinin, diğer bir işten elde ettiği gelirlerin kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.