3. Hukuk Dairesi 2017/4402 E. , 2019/1357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı vakfın davaya konu taşınmazı, kendi hüküm ve tasarrufunda olduğunu bildirerek, kendisi ile 01.10.2010 başlangıç tarihli ve 7 yıl süreli kira sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin yapılmasından itibaren kira paralarının tümünü aksamaya sebebiyet vermeksizin, kararlaştırılan tarihlerde, davalıya ait banka hesabına yatırdığını, toplamda 52.230,00 TL kira ödediğini, kiraya konu taşınmazın başlangıçta eski, tamamen harap ve kullanılması olanaksız bir durumda bulunduğunu, bu nedenle içini tamamen tadil ettirdiğini, yaklaşık 350.000,00 TL harcama yaptığını, ancak kendisine Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ... 1.Bölge Müdürlüğü tarafından 23.10.2013 tarihli ve 1896 sayılı ecrimisil ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, bunun üzerine yaptığı itiraza cevap ile; söz konusu vakıfların mazbut vakıflar arasına alındığı, bu nedenle de vakıflar genel müdürlüğü tarafından yönetildiğinin bildirildiğini ileri sürerek kira sözleşmesi gereğince ödemesi yapılan toplam 52.230,00 TL’nin 01.01.2010 tarihinden başlamak üzere her ay için ödenen miktara uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, taşınmazdan istifade edileceği inancı ile yapılan harcama tutarından şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 47.769,00 TL tutarındaki kira bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazla talebin reddine, 10.000 TL"lik tadilat ve onarım bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Hukuk mahkemesinde görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise hukuk mahkemesi o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını kendisi için bekletici sorun yapabilir.
Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
1- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
2-İki dava arasında bağlantı bulunması.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Somut olayda; dava konusu taşınmaza ilişkin, davacı ile dava dışı Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında derdest olan ecrimisil davasının neticesinin, temyize konu alacak davasının sonucunu etkileyecek nitelikte olduğu açıktır.
O halde mahkemece; ecrimisil talebine ilişkin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/32 E. - 2015/310 K. sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.