MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 05.03.2013 – 05.10.2013 tarihleri arasında aylık 5.000 TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalıların temyizine gelince;
2-Dava; ... 15. İcra Müdürlüğünün 2014/1311 esas sayılı dosyadaki itirazın kaldırılmasına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebi olup devamla 8.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek , davacının 5.3.2013-5.10.2013 tarihleri arasında aylık 5.000 TL ücretle davalı şirkette çalıştığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve 05/03/2013-30/09/2013 tarihleri arasında hizmet akdi ile ve asgari ücretle 207 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının itirazın iptali talebini içeren davasını 30.05.2014 tarihinde açtığı devamla davanın davacı tarafından 08.10.2014 tarihinde ıslah edildiği ve ve davaya hizmet tespiti davası olarak devam edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK." nın Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi başlığını taşıyan bölümünün; Kapsamı ve sayısı başlıklı 176. maddesine göre, "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir." Islahın zamanı ve şekli başlıklı 177. maddesine göre, "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir." Davanın tamamen ıslahı başlıklı 180. maddesine göre; “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. “ düzenlemelerini içermektedir.
Somut olayda, 30.09.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili dava dilekçelerini karıştırdıklarını hizmet tespiti davası açmak istediklerini beyan ederek davayı ıslah etmek için mehil talep etmiştir. Talep üzerine mahkemece davacıya ıslah dilekçesini vermesi için 1 hafta mehil verilmesine karar verilmiş olup; davacı vekilince 1 haftalık süre geçtikten sonra 08.10.2014 tarihinde davanın tamamının ıslahına ilişkin dilekçesini vermiş olup aynı tarihte ıslah harcını yatırmıştır.
Mahkemece; HMK’nın 180. maddesine göre davacı tarafa verilen bir haftalık süre içinde davacının davasını ıslah etmediği gözetilmeden davaya itirazın iptali davası olarak devam edilmesi gerekirken hizmet tespiti davası olarak devam edilip karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine
26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.