Esas No: 2022/5354
Karar No: 2022/6539
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5354 Esas 2022/6539 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5354 E. , 2022/6539 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 36. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 25.05.2018 tarihli ve 2017/155 Esas, 2018/366 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.04.2020 tarihli ve 2018/3531 Esas, 2020/671 Karar sayılı ilâmı ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı ... Belediyesinde işe başladığını, bu işyerinde çalıştığı sırada sendikaya üye olarak ... Belediyesi ile ... Sendikası arasında bağıtlanan 15.12.2010 - 14.12.2012 dönemine ilişkin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığını, ancak 2011 yılında kadro fazlalığı nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığına nakledildiğini, bu işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan ... Sendikasına üye olduğunu, davacının nakil öncesinde Şubat 2010 dönemine ilişkin ücretinin 46,86 TL olduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu, ancak sonraki dönem ücretinin ne nakil tarihinde ne sonrasında düzgün olarak hesaplandığını, davalının nakil öncesi yararlanılan ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini süresi sona erene kadar uygulaması, ardından da mevcut işyerinde yürürlükte olan ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan zamları uygulaması gerektiğini, ancak hatalı uygulama yapılarak eksik ücret ödendiğini, bu sebeple davacının diğer alacaklarının da eksik belirlendiğini iddia ederek nakil tarihindeki ücretinin tespiti ile bu ücrete göre hesaplanacak fark ilave tediye, ikramiye ve kıdemli işçiliği teşvik primi alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle alacakların zamanaşımına uğradığını ve davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Mahkememizin 25/05/2018 tarih ve 2017/155 esas 2018/366 karar sayılı kararı ... BAM 9. Hukuk Dairesinin 10/03/2020 tarih ve 2018/3531 esas 2020/671 karar sayılı ilamı ile özetle ;
"Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının 04/04/2013 tarihinde ilgili toplu iş sözleşmesinin tarafı olan... Sendikasına üye olduğu gözetilerek, talep edilen alacakların bu tarihe (04/04/2013 tarihine) kadar hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep edilen alacakların 14/03/2017 tarihine kadar hesaplanması hatalıdır.
Zira davacı... Sendikasına üye olduktan sonra bu sendikanın tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmış, mali ve sosyal hakları bu sözleşmeye göre belirlenmiş, alacakları da eksiksiz olarak ödenmiştir. Söz konusu tarihten yani 04/04/2013 tarihinden sonra davacının talep edilen alacaklara hak kazanması mümkün değildir. Hesaplama 04/04/2013 tarihine kadar yapılmalıdır.
O halde, davacının 04/04/2013 tarihinde ilgili toplu iş sözleşmesinin tarafı olan... Sendikasına üye olduğu gözetilerek, talep edilen alacaklar bu tarihe (04/04/2013 tarihine) kadar hesaplanmalı, bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle kaldırılmıştır.
SGK kayıtları, işyeri kayıtları , şahsi sicil dosyası, emsal ücret yazıları celp edilmiş ve sunulmuş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dava devir tarihindeki ücretin tespiti ile ücret zammı farkı, ikramiye farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı, kıdemli işçiliği teşvik primi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Davacının ... Belediyesinden 6111 sayılı Yasaya göre, davalı kuruma 15/03/2011 tarihinde nakledildiği anlaşılmıştır.
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/32 E- 2011/73 K sayılı ilamı ile davacının, ... Belediyesindeki 2010 Haziran ayına kadar yevmiyesi 46,86TL olarak saptanmıştır. 14.12.2010 itibariyle ve dolayısıyla devir yevmiyesi %15 Belediye TİS zammı uygulanarak 53,89TL olarak hesaplanmıştır.
... BAM 9. Hukuk Dairesinin 10/03/2020 tarih ve 2018/3531 esas 2020/671 karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda tarihine kadar hesaplama yapılmış ve bu tutarlar üzerinden karar vermek gerekmiştir.
Davalı kurumun davacıya işçiye uygulamış olduğu ücret ile davacının alması gereken ücret arasındaki fark 1.693,83 TL olarak hesaplanmış olup bu tutar kadar ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
TİS ile kararlaştırılan ikramiye alacağı bakımından , davalı işveren tarafından ödenen yevmiyenin davacı işçinin alması gereken yevmiyeden düşük olması sebebiyle ikramiye alacağından fark alacak doğduğu anlaşılmakla 424,80 TL fark ikramiye alacağı talebi yerinde bulunmuştur.
Yine , Davacı işçinin yevmiyesi düşük ücret üzerinden ödendiğinden ödenen ilave tediye ücreti ile ödenmesi gereken ilave tediye arasında oluşan fark 231,14 TL olarak hesaplanmış olup bu tutar kadar ilave tediye alacağı talebinde davacı taraf haklı bulunmuştur.
Belediye TİS 43 ncü maddesinde 5 yılını dolduran işçilere kıdemli işçiye teşvik primi verileceği düzenlenmiş olup bu ikramiye bir defa verilebilecek niteliktedir. Ancak davalı MEB TİS 'de bu prim ile ilgili bir düzenleme mevcut değildir. Devirden önce doğmuş olan bu alacak için devralan davalının sorumluluğu olmadığından, kıdemli işçiliği teşvik primi isteği reddedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle davacı ile aynı konumda çalışan bir başka işçi tarafından açılan davada verilen kararının Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 06.10.2016 tarihli ve 2016/12594 Esas, 2016/22730 Karar sayılı ilâmı ile onandığını, söz konusu davada davacının alacaklarının dava tarihine kadar hesaplanıp hüküm altına alındığını, davacının alacaklarının da dava tarihine kadar hesaplanması gerekirken Dairenin kaldırma kararı vermesinin hatalı olduğunu, alacak kalemlerinin sendikaya üyelik tarihine kadar hesaplanması yönündeki gerekçenin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, davacının olması gereken gerçek ücretinin önceki işveren ... Belediye Başkanlığı tarafından çok düşük olarak Milli Eğitim Bakanlığına bildirildiğini, bu şekilde de davalının da bu düşük ücreti uyguladığını, kaldırma kararında davacının... Sendikasına üye olduktan sonra bu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin belirtildiğini, ancak davacının ücretinin bu toplu iş sözleşmesinde belirlenen miktarların da altında uygulandığını, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (6111 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin altıncı fıkrası hükmü gereğince davacının 15.12.2010-14.12.2012 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden bu sözleşmenin süresinin bitimine kadar yararlanması gerektiğini, ancak dava dışı Belediyenin dahi toplu iş sözleşmesi hükümlerini doğru biçimde uygulamadığını, bu sebeple açılan dava sonucunda 2010 yılı Şubat ayı ücretinin 46,86 TL olması gerektiğinin tespit edildiğini, ayrıca 15.12.2007 - 14.12.2010 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin 55 inci maddesine göre 2010 yılına ilişkin son dilim % 15’lik zam oranının uygulanması gerektiğini, bundan sonra 15.12.2010 - 14.12.2012 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin 54üncü maddesindeki zam oranlarının ve devamında da... Sendikası ile yapılan toplu iş sözleşmesindeki zam oranlarının uygulanarak alacaklarının hesaplanması ve devir tarihindeki yevmiyesinin tespiti gerektiğini, ancak hatalı olarak verilen kararın gerek hukuka gerekse aynı konumdaki işçilerce açılan davalarda verilen emsal kararlara aykırı olduğunu ileri sürerek kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davacının 6l11 sayılı Kanun gereğince ihtiyaç fazlası belediye işçisi olarak İdareye nakledildiğini, anılan Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında devredilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceğinin öngörüldüğünü, davacıya nakil tarihinden önceki toplu iş sözleşmesinin süresi bitinceye kadar uygulandığını, Kanun'da yeni sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğine atıf yaptığı için yeni toplu iş sözleşmesiyle beraber eski sözleşme hükümlerinin uygulanmasına son verildiğini, davacı dava dilekçesinde eski toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre 11.03.2010 tarihinde ... Belediye Başkanlığına açmış oldukları dava sonucuna göre yevmiyesinin belirlenmesi gerektiğini ifade etmekte ise de geçerliliği kalmayan toplu iş sözleşmesine karşı çok önceden açılmış bir davanın sonucuna göre yevmiye belirlenmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının 2003 yılında dava dışı ... Belediyesinde işe başladığı, 2011 yılında kadro fazlalığı sebebiyle davacının davalı Bakanlığa devredildiği (davalı Bakanlığa ait işyerlerinde çalışmaya başladığı), davacının dava tarihi itibariyle davalı Bakanlıkta çalışmasına devam ettiği, davacının devir tarihindeki yevmiyesinin brüt 53,89 TL olduğu, davacının devirden sonraki ücretinin ve buna bağlı olarak talep edilen fark alacakların bu ücret esas alınarak belirlenmesi gerektiği, ancak davacının devir tarihindeki ücretinin eksik belirlendiği ve talep edilen alacakların da eksik ödendiği, davacının fark ücret, fark akdi ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, her ne kadar davacı vekilince kıdemli işçiliği teşvik primi talep edilmişse de, davacının devrolunduğu Bakanlık ile işçi sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde işçilere kıdemli işçiliği teşvik primi ödeneceğine dair bir hükmün bulunmadığı, davacının kıdemli işçiliği teşvik primine hak kazanmadığı anlaşılmıştır.
Davacının 04/04/2013 tarihinde ilgili toplu iş sözleşmesinin tarafı olan... Sendikasına üye olduğu gözetilerek, talep edilen alacakların bu tarihe (04/04/2013 tarihine) kadar hesaplanması gerektiği, zira davacı... Sendikasına üye olduktan sonra bu sendikanın tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmış, mali ve sosyal hakları bu sözleşmeye göre belirlenmiş, alacakları da eksiksiz olarak ödenmiştir. Söz konusu tarihten yani 04/04/2013 tarihinden sonra davacının talep edilen alacaklara hak kazanması mümkün değildir. Hesaplama 04/04/2013 tarihine kadar yapılmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, talep edilen alacakların isabetli bir şekilde 04/04/2013 tarihine kadar hesaplandığı, hesaplamada hata bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacının 2003 yılında dava dışı ... Belediyesinde işe başladığı, 2011 yılında kadro fazlalığı sebebiyle davacının davalı Bakanlığa devredildiği (davalı Bakanlığa ait işyerlerinde çalışmaya başladığı), davacının dava tarihi itibariyle davalı Bakanlıkta çalışmasına devam ettiği, davacının devir tarihindeki yevmiyesinin brüt 53,89 TL olduğu, davacının devirden sonraki ücretinin ve buna bağlı olarak talep edilen fark alacakların bu ücret esas alınarak belirlenmesi gerektiği, ancak davacının devir tarihindeki ücretinin eksik belirlendiği ve talep edilen alacakların da eksik ödendiği, davacının fark ücret, fark akdi ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, her ne kadar davacı vekilince kıdemli işçiliği teşvik primi talep edilmişse de, davacının devrolunduğu Bakanlık ile işçi sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde işçilere kıdemli işçiliği teşvik primi ödeneceğine dair bir hükmün bulunmadığı, davacının kıdemli işçiliği teşvik primine hak kazanmadığı anlaşılmıştır.
Davacının 04/04/2013 tarihinde ilgili toplu iş sözleşmesinin tarafı olan... Sendikasına üye olduğu gözetilerek, talep edilen alacakların bu tarihe (04/04/2013 tarihine) kadar hesaplanması gerektiği, zira davacı... Sendikasına üye olduktan sonra bu sendikanın tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmış, mali ve sosyal hakları bu sözleşmeye göre belirlenmiş, alacakları da eksiksiz olarak ödenmiştir. Söz konusu tarihten yani 04/04/2013 tarihinden sonra davacının talep edilen alacaklara hak kazanması mümkün değildir. Hesaplama 04/04/2013 tarihine kadar yapılmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, talep edilen alacakların isabetli bir şekilde 04/04/2013 tarihine kadar hesaplandığı, hesaplamada hata bulunmadığı anlaşılmıştır.
..." gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerde temyiz yoluna başvurarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı İdareye nakil tarihindeki ücretinin hatalı belirlenip belirlenmediği, nakil tarihinden önceki ve sonraki toplu iş sözleşmelerinin doğru şekilde uygulanıp uygulanmadığı ve buna göre davacının fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir:
"...
(6) Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır."
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta davacının 6111 sayılı Kanun gereği davalı Bakanlığa nakledildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacının talebi, nakil tarihinde olması gereken ücretinin belirlenmesi ve bu ücrete gerek nakil öncesinde gerekse nakil sonrasında uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi zam oranlarının doğru şekilde uygulanması suretiyle fark alacaklarının tahsilidir. İlk Derece Mahkemesince davacının alacakları, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre... Sendikasına üye olduğu 04.04.2013 tarihine kadar hesaplanmak suretiyle hüküm altına alınmış ise de kararın hatalı olduğu anlaşılmaktadır.
2. Dosya kapsamına göre davacının 15.03.2011 tarihinde davalı Bakanlığa nakledildiği, nakil tarihinden önce çalıştığı Belediyenin taraf olduğu 15.12.2010-14.12.2012 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Nakledilen işyerinde uygulanan ... Sendikasının taraf olduğu 01.07.2012-30.06.2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ise 29.03.2013 tarihidir.
3. 6111 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinde açıkça devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal haklarının toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceği ifade edilmiştir. Kanun'da belirtilen "...düzenleninceye kadar..." ifadesi nakil olunan işyerindeki toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin değil, düzenleme tarihinin esas alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu hüküm karşısında davacının nakil tarihinden önce yararlanmaya başladığı 15.12.2010-14.12.2012 dönemine ilişkin toplu iş sözleşmesinden bu sözleşmenin süresi sona erse dahi, nakil olunan işyerindeki toplu iş sözleşmesinin imza tarihi olan 29.03.2013 tarihine kadar yararlandırılması gerektiği kabul edilmelidir.
4. İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine davacının ... Sendikasına üyelik tarihi olan 03.04.2013 tarihine kadar hesaplama yapılmış ise de davacı hem ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden hem de ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını ileri sürerek dava tarihine kadar hak kazandığı alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davacının ... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden bu sözleşmenin imza (düzenleme) tarihinden önce yararlanamaması Kanun gereğidir. Bu tarihten sonraki dönem için üyelik tarihi dikkate alınarak yararlanacağının kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacının imza tarihinden sonra sendikaya üye olduğu anlaşıldığından, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre üyeliğin işverene bildirildiği tarihin belirlenmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir.
5. Gerek İlk Derece Mahkemesi gerekse Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacının 03.04.2013 tarihinden sonraki alacaklarının ödendiği ifade edilerek bu tarihten sonraki dönem için hesaplama yapılmasının hatalı olduğu ifade edilmiş ise de dosya kapsamından bu hususun denetimi yapılamamaktadır. Mahkemece açıklanan ilke ve esaslara göre davacının nakil tarihindeki ücretinin doğru şekilde belirlenip belirlenmediği denetlenmeli, nakil öncesi ve nakil sonrasında yararlandırılması gereken toplu iş sözleşmesi hükümlerinin Kanun'a uygun şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilerek davacının tüm talepleri bakımından denetime elverişli biçimde hesaplama yapıldıktan sonra dava tarihine kadar olan dönem için iddia edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.