3. Hukuk Dairesi 2017/11886 E. , 2019/1380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının Mutlu Mahallesi 713 sokakta bulunan parkta, kuruma kaydı olmayan su sayacı ile kaçak su kullandığının tespit edildiğini ve bu nedenle 24.07.2012 tarihli kaçak su tutanağı düzenlendiğini, kaçak su kullanıldığının tartışmasız olduğunu, davalının sulama yaptığı yeşil alanın 1230 m2 olduğu dikkate alınarak, 2007 yılından tutanak tarihine kadar su satış tarifesine ve yönetmeliğin 55. maddesine uygun hesaplama yapıldığını, davalı aleyhine 24.021,41 TL asıl alacak ile ferilerinin tahsili amacıyla ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2012/19869 esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; kaçak su kullanmadıklarını, tek sayaç üzerinden sulama yaptıklarını aboneliklerinin olduğunu, 2012 yılında davaya konu yerde revizyon olduğundan dolayı sulama yapılmadığını, kaldı ki Yönetmeliğin 55. maddesine göre, kaçak başlangıç tespit edilebiliyorsa o tarihten, tespit yoksa 3 aylık tüketim 3 katı olarak uygulanması gerektiğini, icra inkar tazminatı istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2012/19869 sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibe vaki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 2098,05 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi olarak devamına, İİK"nın 67.madde uyarınca hesaplanan 419,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kaçak su kullanımı nedeni ile düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
HMK’nın 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55.maddesindeki, “Abone olmaksızın su dağıtım şebeke hattından veya şube yolundan İdareye ait kuyu veya kaynaktan delerek, boru döşeyerek, motor bağlayarak vs. surette su temin etmek veya abone olup da sayaçsız, ters sayaç (abonece ters bağlantı yapılarak) veya sayacı işletmeyecek herhangi bir tertibatla su kullanmak işlenmesi yasak olan fiillerden olup, aynı zamanda su hırsızlığı suçunu oluşturur. Bu fiili işleyenler hakkında yasal soruşturma yapılmakla birlikte saptanabilmişse o tarihten, saptanamamış ise üç aydan beri;
a) Konutlarda daire başına aylık 10 m³ su tüketildiği varsayılarak, tespit tarihindeki konut tarifesinin 3 katı olarak tahakkuk ettirilir.
b) Konut dışı bir alanda kaçak su kullanılmış ise süre bakımından yukarıdaki esas dikkate alınarak bu yönetmeliğin 44 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, saptanacak ortalama aylık tüketimin saptama tarihindeki kendi tarifesinden 3 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir. Kaçak bağlantı kaldırılır.” şeklindeki düzenleme ile öncelikle kaçak su kullanma başlangıcının belirlenerek kaçak su bedelinin ne şekilde hesaplanacağı açıkça düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu yerde düzenlenmiş 24.07.2012 tarihli kaçak tespit tutanağı ile, kuruma kayıtlı olmayan kayıtsız sayaç ile kaçak su kullanıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda, davalı tarafından kaçak su kullanıldığı tespit edilmiş olup, her ne kadar Yönetmelikle sürenin 3 ay alınmasını öngörmekte ise de, parkta sulama yapılmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tarafından davaya konu yerlerin tankerlerle sulandığına dair dosyaya ibraz edilen ihale evraklarının bu iddiayı kanıtlayacak nitelikte olmadığı zira söz konusu ihale evraklarının başka hizmetlere de ilişkin olabileceği ileri sürerek davalı tarafından davaya konu parkların devralındığı 2007 ve 2012 yılları arası kaçak kullanım bedelinin tespit amacıyla hesaplama yapılmış, davacı tarafından sunulan belgelere itibar edilmesi halinde sadece 2012 yılı için yapılan kaçak su hesabının 2.098,05 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, rapordaki görüşe itibar edilmeyerek davalının dosyaya sunduğu ihale evraklarının davaya konu yerlerin tankerlerle sulandığını gösterir yeterlikte olduğu kabul edilmiş, davalının sadece 2012 yılı kaçak su kullanımından sorumlu olduğuna dair karar verilmiştir. Ancak mahkemece kararında davalının dayanak belgelerine itibar etme gerekçesi açıklanmamıştır.
Buna göre; mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi kuruluna tevdiyle davalının savunmasına dayanak belgelere itibar edilip edilmeyeceği hususu açıklığa kavuşturularak gerekirse davalı Belediye"ye bu hususta delillerini sunması için süre verilip, toplanan tüm delillerin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55.maddesi hükümleri gözönüne alınarak değerlendirilmek sureti ile davacının davalıdan isteyebileceği bedel hakkında tereddütte yer vermeyecek ve itirazları da karşılayacak şekilde taraf ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davacı için karar düzeltme yolu açık, davalı için kapalı olmak üzere, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.