Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5057
Karar No: 2019/1381
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5057 Esas 2019/1381 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı-karşı dava davalısı ile davalı arasında bir kira sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı-karşı dava davalısı kira sözleşmesi çerçevesinde davalıya 2.500,00 TL depozito güvence bedeli ödemiştir. Ancak, kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte, depozito bedeli iade edilmemiştir. Bunun üzerine davacı-karşı dava davalısı, depozito bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ise, karşı dava açarak, kiraya konu taşınmazın hor kullanımı nedeniyle hasar oluştuğunu iddia etmiş ve hasarın giderilmesi için harcadığı 18.953,22 TL'nin depozito bedelinden düşülerek kalan kısmının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 12.500,00 TL zarar ziyan bedelinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuştur.
Yargıtay kararında, kiracının kiralananı olağan kullanım dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmadığı, sadece kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, kiralanandaki hasar durumunun ayrıntılı bir şekilde belirlenerek kullanım süresi ile orantılı olarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kan
3. Hukuk Dairesi         2017/5057 E.  ,  2019/1381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı- karşı dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı ile arasında 01.10.2009 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafından evin satılığa çıkarılacağının belirtilmesi üzerine sözlü olarak akdin feshedilmesinden sonra mal sahibinin isteği doğrultusunda taşınmaza boya, badana ve parkelere sistire cila uygulaması yapılarak taşınmazın hasarsız olarak teslim edildiğini, anahtarın davalının isteği üzerine davalının şoförü Kamil Coşkun’a 31.10.2012 günü teslim edildiğini, bu hususun tutanakla sabit olduğunu, kira akdi çerçevesinde davalıya 2.500,00 TL depozito güvence bedeli ödediğini, mecura ait aidat, elektrik, doğalgaz, su ve sair borcu ile herhangi bir hasarı da olmadığı halde güvence parasının iade edilmediğini, iadeye yönelik 23.11.2012 tarihli ihtarnameden de sonuç alınmadığını belirterek depozito bedeli olan 2.500,00 TL tutarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davaya cevabında ve karşı davasında; davacı kiracının muvafakati olmaksızın kiralananı boşalttığını, anahtarı şoförüne teslim ettiğini, taşınmazın kiracı tarafından çok kötü kullanıldığını, projeye aykırı inşaat yapıldığını, kullanım şekli itibariyle binanın harap edildiğini, davacı tarafından yapılan tadilatların evin özelliklerine uygun olmadığını, bu nedenle davaya konu taşınmazda yeniden tadilat yapmak zorunda kaldığını, hasarın giderilmesi için 18.953.22 TL para harcadığını ileri sürerek davacının haksız davasının reddine, davacı/davalıdan alacağı olan 18.953.22 TL"den depozito bedeli 2.500 TL tenzili ile kalan 15.953.22 TL"nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 12.12.2012 gününden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 12.500,00 TL zarar ziyan bedelinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı- karşı dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık konusu, asıl davada depozito bedelinin iadesi ile karşı davada ise hor kullanmadan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı- karşı davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6098 Sayılı TBK" nın 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince kiraya konu taşınmazı aldığı hali ile sözleşme sonunda kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı, sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacı- karşı dava davalısının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimeler olabilirse de; davalı- karşı dava davacısı hor kullanmadan kaynaklanan bedeli isteyebilir.
    Somut olayda, davalı taraf açtığı karşı davada, kiraya konu taşınmazın sözleşmeye aykırı şekilde hor kullanıldığını iddia etmiş, bu hususun aydınlatılması amacıyla mahkemece bilgisine başvurulan inşaat ve avukat bilirkişilerce hazırlanan raporda, taşınmazda oluşan hasar kalemlerinin her biri için ayrı ayrı olağan kullanım; normal kullanım ayrımı yapılmadığı gibi hasar kalemleri yönünden kullanımla orantılı olarak yıpranma payı da düşülmemiştir.
    O halde mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda mümkün ise mahallinde uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, kiralanandaki hasar durumunun ayrıntılı, taraf ve Yargıtay denetime elverişli şekilde tespiti ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 13. Maddesi uyarınca, hukuki yardımların konusu para ve para ile değerlendirilebiliyorsa avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkemece tarifenin 3. kısmına göre belirlenir. Şu durumda, karşı dava kısmen kabul edildiğine göre, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davacı- karşı davalı vekili yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davacı- karşı davalı vekiline vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacı- karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi