
Esas No: 2022/4519
Karar No: 2022/6421
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4519 Esas 2022/6421 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/4519 E. , 2022/6421 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Nurullah Ahmet Çaylı ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2011-2014 yılları arasında davalı Şirketin yurt dışı inşaat projesinde kalıpçı ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, en son net 1.500,00 USD ücret aldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayda yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, müvekkili Şirketin inşaat firması olması sebebiyle yurt dışındaki işleri proje bazında yaptığını, projeler bazındaki çalışma ilişkisi nedeniyle ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 30. İş Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2021/17 Esas, 2021/89 Karar sayılı ilâmı ile iş sözleşmesinin haklı veya geçerli nedenle feshedildiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu ve davalının, davacının iş sözleşmesinin geçerli veya haklı nedenle feshedildiğini ispatlayamadığı, işyerinde fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışıldığının ispatının işçiye, ücretin ödendiğinin ispatının işverene ait olduğu, işçinin fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalıştığını yazılı bir delille ispat edebileceği gibi her türlü delille de ispat edebileceği, davacının dosyaya sunmuş olduğu deliller, davacının beyanları, bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığı, ancak davacının hak ettiği ücretlerin davalı işveren tarafından ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2021 tarihli ve 2021/957 Esas, 2021/985 Karar sayılı ilâmı ile davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından devamsızlık nedeniyle feshedildiği, işyerine belli bir süre hizmet veren işçinin hiçbir neden yokken işten ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işveren tarafından her zaman düzenlenebilecek devamsızlık tutanaklarından başka davalının iddiasını ispat eder herhangi bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde haklı nedenle feshedildiğine yönelik ispat külfetinin yerine getirilmediği, davacının fiilî çalışma süresi, ödenen ücretler ve tespit edilen ücret dikkate alındığında çalışma sürelerinin birleştirilmesinde hata olmadığı, fazla çalışma ücretleri ve aylık ücret miktarları değişse de toplam tahakkuk ettirilen miktarın birbirine yakın miktarlar olduğu, bordroların gerçeği yansıtmadığı, bordrolarda toplam olarak belirtilen bedelin davacının gerçek ücreti olduğu, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davacının çalıştığı dönemde bilirkişi raporunda belirtildiği gibi fazla çalışma yaptığı, ancak karşılığının ödendiğinin davalı işverence ispatlanamadığı, yine hafta tatili alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden işyerinde bu günlerde çalışma yapıldığının tanık beyanlarıyla ispatlanmış olduğu, bu kapsamda davalı vekilince tanıkların gerçeği söylemediklerine dair ciddi ve inandırıcı delil dosyaya sunulmadığından Mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararında hangi tarihteki kur dikkate alınarak davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiğinin anlaşılamadığı, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kurunun 6.9757 TL olduğu, karar tarihindeki efektif kur dikkate alındığında davacı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 19.10.2021 tarihli ve 2021/7988 Esas, 2021/14483 Karar sayılı ilâmı ile diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş; hükme esas alınan raporda davacının 30.12.2011-30.09.2013 ve 30.11.2013-15.01.2014 tarihleri arasında iki dönem fasılalı olarak toplam 1 yıl, 10 ay, 17 gün süre ile çalıştığının kabulü ile kıdem tazminatı hesaplanmış ise de dosyaya sunulan davacının imzasını havi 10.12.2013 tarihli belge içeriğine göre davacının 11.12.2013 tarihinden itibaren ücretsiz izin kullanmayı talep ettiği ve davalının bu talebi kabul ettiği, davacının yurda giriş- yurttan çıkış kayıtları ile sigortalı hizmet döküm cetvelinin de 11.12.2013 tarihinden sonra davacının ücretsiz izinde olduğunu teyit eden kayıtlar içerdiği anlaşılmakla davacının ücretsiz izinli olduğu sürenin kıdem tazminatına esas süreden dışlanması gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda davacının talep edebileceği kıdem tazminatının 4.411,10 TL olduğu, bozma kapsamı dışında bırakılan alacaklar yönünden kazanılmış haklar gözetilerek bozma öncesi verilen karar doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 30.12.2011- 30.09.2013 Maskat Uluslararası Havaalanı geliştirme projesi çalışması sonunda davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı kendisine ödenerek 1. Çalışma döneminin tasfiye edildiğini, tahakkukun yapıldığını ve karşılığı toplamı ücretlerin ödendiğini, bu nedenle davacının bu dönem çalışmasına ilişkin olarak davalı Firma nezdinde hak kazanıp da kendisine ödenmeyen kıdem veya ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını, davacının 30.11.2013-15.01.2014 tarihleri arasındaki çalışmasının davacının izinden geri dönmemesi sebebiyle işverenlikçe haklı nedenle feshedilerek sonlandırıldığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı taleplerinin ücret bordroları, bunlarla uyumlu çalışma şeridi tabloları ve banka ödemeleri yok sayılarak, husumetli ve davacı ile birlikte çalışma dönemleri belli olmayan tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm altına alındığını, Yargıtay kararlarına göre tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanan fazla çalışmada günlük en fazla üç saat, haftada on sekiz saat fazla çalışma yapabileceği kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, ücretin hatalı belirlendiğini ve yabancı hukukun uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatına esas hizmet süresi yönünden bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
3. Değerlendirme
1.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli, 1960/ 21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).
2. Yukarıda yapılan açıklamalar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uygun şekilde kıdem ve ihbar tazminatına esas hizmet süresi tespit edilerek bu tazminatların hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
3. Davalı tarafça bozmadan sonra verilen karara karşı ileri sürülen temyiz sebepleri, bozma ile karşı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak sebebiyle yerinde görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.