Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4461
Karar No: 2022/6419
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4461 Esas 2022/6419 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4461 E.  ,  2022/6419 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat Kubilay İstemi Ergün ile davacı vekili Avukat Sevin Kavak gelmişlerdir.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait Şirket bünyesinde saha mühendisi olarak 01.08.2014-11.10.2016 tarihleri arasında çalıştığını, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldığını, en son aylık 2.500,00 USD ücretle çalıştığını, ücretinin tamamının elden ödendiğini, ayrıca son ay ücretinin de ödenmediğini, haftanın yedi günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, iş yoğunluğuna göre 21.00’e kadar da çalışması olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisi çerçevesinde işçilik alacaklarından her iki işverenin de sorumlu olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi çalışanı olmadığını, hangi işveren nezdinde çalıştığının bildirilmediğini, hangi projede çalışmış ise bu alt işverenin gösterilmesi gerektiğini, davanın bu alt işverene de teşmilinin zaruri olduğunu, aksi hâlde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının ... Mühendislik ve Taahhüt Hizmetleri A.Ş.’nin işçisi olduğunu, davalı TAV Şirketinin taşeronluğunu yapan firmalardan ... Mühendislik ve Taahhüt Hizmetleri A.Ş. çalışanlarından olmakla birlikte ... Holdinge bağlı diğer (GEMTAŞ A.Ş.) şirketlerin Suudi Arabistan’da bulunan şantiyelerinde çalıştığını, davacının sadece TAV şantiyesinde çalışmadığını, sadece TAV firmasına ait şantiyede çalıştığı döneme ilişkin talepte bulunabileceğini, Suudi Arabistan’da cuma günlerinin resmî tatil olduğunu ve çalışma yapılmadığını, Ramazan ve Kurban Bayramı'nın sadece ilk günlerinin tatil olduğunu, diğer günlerde normal mesai olduğunu, resmî tatil kabul edilen 20 Ağustos ve 21 Kasım günlerinde normal çalışmanın devam ettiğini, 1 Ocak’ta hiçbir şantiyede çalışma yapılmadığını, davacının yıllık izinlerini kullanmış olduğunu, işyerinde 07.00-17.00 veya 08.00-18.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, davacıya iş bitiminde gerekli ödemelerin yapılmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, asıl işveren davalıya ait yurt dışı şantiyesinde çalıştığı, buna göre asıl işveren davalıdan işi alan ihbar olunan ... Mühendislik Şirketi ile davalı Şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle veya davacı tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğine dair davalı tarafından bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığına, ulusal bayram genel tatil günlerinde ve hafta tatili günlerinde çalıştığına dair dosyada herhangi bir yazılı bilgi ve belge bulunmadığından dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazandığı ve bu alacakların davacıya ödendiğine dair bir delil sunulmadığı, yurt dışı giriş çıkış kayıtları incelendiğinde davacının davalı nezdinde çalıştığı süre boyunca 40 gün Türkiye'de olduğu, buna göre yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığı, davacının ücretinin ödendiği ispat edilemediğinden davacının bir aylık ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.



    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının gerçek işvereninin tespit edilmediğini, davacının Suudi Arabistan Riyad Havaalanı inşaat projesinde çalıştığını, dosyada Suudi Arabistan hukukunun uygulanması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin husumet yönünden değerlendirme yapmadığını, tanık M. T. 'nin beyanına bağlı olarak onlarca dosyada karar verildiğini, ücreti ödenmeyen hiçbir çalışan olmadığını, davacı tanığının beyanlarının sadece davacı ile birlikte çalıştıkları dönem bakımından esas alınması gerektiğini, emsal ücret araştırması sonuçlarına itibar edilmediğini, hizmet süresinin tespitinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının asıl işveren davalıya ait yurt dışı şantiyesinde saha mühendisi olarak çalıştığı, buna göre asıl işveren davalıdan işi alan ihbar olunan ... Mühendislik Şirketi ile davalı Şirket arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu, görgüye dayalı bilgileri olan ve davalı işyerinde davacı ile birlikte çalışmış tanıkların beyanları doğrultusunda, yapılan işin niteliği de nazara alınarak davacının ispat külfetini yerine getirdiği, ayrıca yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesabında gözetildiği, fazla çalışma ve hafta tatili alacakları içinse hakkaniyet indirimi yapılarak karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamı doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davacının iş sözleşmesinin ihbar tazminatına hak kazanılamayacak şekilde sonlandığının davalı tarafça ispatlanamadığı, ayrıca dosya içinde ihbar süresinin kullandırıldığına dair bir belge de bulunmadığı, taraflar arasında yabancı ülke hukukunun uygulanacağı konusunda bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri istinaf sebepleri ile kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshi, davacının hizmet süresi ve ücreti ile fazla çalışma hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ve işverence karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan (8) numaralı bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

    3. 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.

    4. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    5. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    6. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtayca son yıllarda uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır.

    7. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

    8. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları 01.08.2014-11.10.2016 tarihleri arası dönem yönünden davacı tanık beyanına göre davacının haftada ortalama 18 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların birinci günü hariç tüm ulusal bayram ve resmî tatil günlerinde çalıştığı ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Anılan alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığından, alacakların davacı tanık beyanına göre kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki dinlenen davacı tanığının davalı işyerinde çalıştığını beyan ettiği süreye göre fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil çalışması hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilmesi mümkün değildir. Davacı tanığı işyerindeki çalışmasının 2015 yılı başı ile 2016 yılı sonu arasında olduğunu ifade ettiğine göre tanığın davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen dönem yönünden anılan alacaklar hesaplanmalıdır . Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi