Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3381
Karar No: 2020/1776
Karar Tarihi: .06.2020t

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3381 Esas 2020/1776 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/3381 E.  ,  2020/1776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    K A R A R
    A)Davacı istemi;
    Davacı vekili; davacının 04.03.1992-31.07.1992 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı Kurum vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacının kuruma bildirilmiş herhangi bir hizmetinin bulunmadığını, hizmet akdinin oluşması için gerekli resmi, yazılı ve sağlıklı delilerin olması gerektiğini, davacının çalışmalarının tespitini istediği tarihin 5 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C)İlk derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
    İlk Derece Mahkemesince, açılan davanın kısmen kabulüne, davacının 04/03/1992-01/06/1992 tarihleri arasında davalı ... -... Unlu Mamülleri San. Ltd. Şti. Ünvanlı işyerinde sürekli aralıksız olarak hizmet akdi ile ve asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu ; Davalı Kurum vekili, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, tanık ifadelerinin açık ve net olmadığını, bordro tanığı ..."ın davacı ile hatırladığı kişi arasında çok fark olduğunu belirttiği, yani bordro tanığının çalışma iddiasını doğrulamadığını, tanık ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davacının iddiasını ispatlayamadığını belirterek eksik inceleme ile verilen kararın istinaf incelemesi ile bozulmasını talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının, davalı işyerinde iddia ettiği çalışmasının fiilen sona erdiği tarihin 31.07.1992 olması nedeniyle 1992 yılının sonundan itibaren 3395 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince on yıl içinde, yani en geç 2002 yılı sonuna kadar sigortalılık süresinin tespiti davasını açması gerekirken, incelemeye konu davanın 28.01.2014 tarihinde açıldığı gerekçesiyle ... 19. İş Mahkemesi"nin 2014/59 Esas 2017/365 Karar sayılı 12.09.2017 tarihli kararınının kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz;
    Davacı temyiz dilekçesinde özetle; davalı işveren tarafından işe giriş bildirgesi verildiği için hak düşürücü süre işlemeyeceğini, davanın süresinde açıldığını belirterek verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava, davacının 04.03.1992-31.07.1992 tarihleri arasında arasındaki hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı ) Çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemez.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 34.07.1992.... sigorta sicil nolu davacının ... sicil nolu ... -... Ltd.Şti. işyerinde 01.06.1992 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına 03.08.1992 tarih ... varide numarası ile intikal ettiği, ... sicil sayılı davalı işyerinin 20.12.1984 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamına alındığı, 31.07.1994 tarihinde yasa kapsamından çıkarıldığı, davacıya ait Sosyal Güvenlik kurumu hizmet cetveline göre davalı işverene ait işyerinde herhangi bir çalışması görülmediği, ... sicil sayılı davalı işyerine ait 1992/02 dönem bordrosunda 01.06.1992 giriş, 31.07.1992 çıkış olmak üzere ... sicil nolu ... adına 60 gün bildirim yapılmış olduğu, davacıya ait 01.06.1992 ilk işe giriş tarihli 34.07.1992.... sicil nolu sigorta sicil kartının fotokopisinin dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; davacı adına 01.06.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işyerine ait 1992/02 dönem bordrosunda ... sigorta sicil nolu ... adına 01.06.1992-31.07.1992 tarihleri arasında 60 gün hizmetin bulunduğu, ... sigorta sicil nolu davacının hizmet cetvelinde ise işe giriş tarihi dışında sigortalı çalışmaya ilişkin herhangi bir bildirim bulunmadığı için işe giriş bildirgesi sonrası çalışmaların farklı sigorta sicil numaraları nedeniyle davacıya ait olup olmadığı anlaşılamadığı, davacının iddiasının ise çalışmalarının 04.03.1992 tarihinde başlayarak işe giriş bildirgesinin verilmesinden sonra da kesintisiz devam ettiği yönünde olduğu, davacının iddiası doğrultusunda çalışmalarının kesintisiz devam ettiğinin anlaşılması durumunda hak düşürücü sürenin geçmiş olması mümkün olmadığından davacının çalışmasının kesintisiz devam edip etmediği araştırılmadan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Yapılacak iş, davalı işveren tarafından 01.06.1992-31.07.1992 tarihleri arasında bildirilen hizmetlerin davacıya ait olup olmadığının Kurum tarafından kabul edilip edilmediğini ve Kurumun bu hususta ne tür bir işlem yaptığını sormak, davacının çalışmalarının dava konusu ettiği dönemde kesintisiz devam edip etmediğini belirlemek, kesintisiz olduğunun anlaşılması halinde hak düşürücü sürenin söz konusu olamayacağını göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesinin hükmü bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2020 ttarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi