
Esas No: 2022/5783
Karar No: 2022/6387
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5783 Esas 2022/6387 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5783 E. , 2022/6387 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 19. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Yatağan Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2020 tarihli ve 2017/836 Esas, 2020/31 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2020 tarihli ve 2020/82 Esas, 2020/607
Karar sayılı kararıyla “... davacının ücret bordrolarını imzaladığı dikkate alınarak dosyaya sunulu bordrolar davacı ifadesi alınarak değerlendirilmeden, davacı 12 yıl yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusunda isticvap edilmeden, feshin ne şekilde gerçekleştiği taleple bağlılık ilkesi ve dosya kapsamıyla değerlendirilmeden, hafta tatili alacağı hakkında HMK 297. maddesine uygun şekilde açık bir hüküm kurulmadan eksik inceleme ile karar verildiğinden HMK 353/1-a-6 maddesi gereği ilk derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden inceleme yapılmak üzere…” gerekçesiyle dava dosyası İlk Derece Mahkemesine iade edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda esas karar numarası belirtilen dosyası ile eksiklikler giderilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 16.03.2005 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve mermer işçisi olarak 05.09.2017 tarihine kadar çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini, her ay 29 ile 30 gün daimi olarak çalıştıkları hâlde 2016 yılında puantaj sistemine geçilmesiyle çalıştıkları günlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik bildirildiğini, gerçeğe aykırı düzenlenen bordrolara baskı ile imza atmaya zorlandığını, gece vardiyası yapılan günlerde 20 saat aralıksız çalışmak zorunda kaldığını, işyerinde temiz su ve tuvalet bulunmadığını, tehlikeli işlerde çalışanlara verilmesi gereken molalardan yararlanmadıkları için bedenen çok yıprandığını, bu nedenlerle davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 05.09.2017 tarihine kadar çalıştığını beyan etmekle 05.09.2017 tarihinde işe gelmediğini kabul ettiğini, davacının iş sözleşmesini feshettiğine dair beyanının 07.09.2017 tarihli olduğunu, bu beyanın müvekkiline 15.09.2017 tarihinde ulaştığını, müvekkilinin davacının beyanından haberdar olmadan iş sözleşmesini davacının devamsızlığı nedeniyle haklı nedenle feshettiğini, iş koşullarında bir ağırlaştırmanın söz konusu olmadığını, İş Teftiş Kurulu incelemesinde mermer ocağının iş ve işçi güvenliğine uygun olarak işletildiğinin sabit olduğunu ve davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
".. Davacı, davalıya ait işyerinde 16/03/2005-23/03/2011 ve 01/04/2011-05/09/2017 tarihleri arasında çalıştığı, davacının, iş akdini, 07/09/2017 tarihli ihtarname ile işverenin iş sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve işyerindeki ağır çalışma koşulları gerekçesi ile iş akdini fesih ettiğini bildirdiği, söz konusu ihtarnamenin 15/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar davalı işveren, işçi tarafından iş akdinin istifa sebebiyle feshedildiğine ilişkin ihtarnamenin kendisine ulaşmadan önce davacı işçinin iş akdini işe gelmeme sebebiyle haklı sebeple feshettiğini beyan etmişse de işçinin istifa dilekçesinin 15/09/2017 tarihinde işverene ulaşması, işverenin fesih bildiriminin ise davacı işçiye 18/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olması sebebiyle iş akdinin öncelikle işçi tarafından feshedildiği mahkememizce kabul edilmiş, dinlenen tanık beyanlarından işyeri koşullarının çalışmaya elverişsiz olduğu, işyerinde işçilerin tuvalet ve su ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir alanın bulunmadığı, sağlıksız koşullarda çalışıldığı anlaşıldığından davacı işçinin iş akdini haklı nedenle feshettiği kanaatine varılmıştır.
... mahkemece isticvabı yapılan davacı 12 yıl içinde hiç yıllık izin kullanmadığını beyan etmiştir. Buna göre, davacının kullanmadığı yıllık izin ücretine hak kazandığı anlaşılmakla yıllık izin ücret alacağı hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporu, tanık beyanları ve işyeri kayıtları dikkate alındığında davacının haftanın 6 günü çalışarak hafta tatilini kullandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
... tanık beyanlarına göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve davalı iş yerinde çalışma ile fazla mesai yapıldığı, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğine dair davalı tarafça herhangi bir kayıt ve belge sunulamadığı görüldüğünden 04/10/2021 tarihli denetime elverişli bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar üzerinden davacının, fazla mesai ve UBGT ücreti alacağı bulunduğu fazla mesai ve UBGT ücreti alacaklarından işbu ücret kalemlerinin tanık beyanları ile ispatlanması sebebiyle %30 hakkaniyet indirimi yapılmış ... " gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının mazeretsiz olarak işe gelmediği, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacının herhangi bir alacak talep hakkı bulunmadığı, davacının 12.09.2017 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığı, imzalı ücret bordrolarında sadece fazla çalışma ödemesi yapılan ayların hesaplamadan düşülmesinin hatalı olduğu, işçi ücret bordrolarını ihtirazi kayıtsız imzaladıysa artık o aya ilişkin fazla çalışma ücret alacağından bahsedilemeyeceği, yaklaşık 12,5 yıl çalışan bir kimsenin hiç yıllık izin almadan sürekli çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, her yıla ilişkin yıllık izin ücretinin o yıldaki ücretine göre hesaplanması gerektiği, davalı işyerinde tüm resmî bayramlarda ve arefe günü dâhil olmak üzere tüm dinî bayramlarda tatil olduğu ve bu taleplerin reddi gerektiği iddialarıyla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut durumda eylemli olarak iş sözleşmesinin haklı nedenle işçi tarafından feshedildiği anlaşılmakla, iş sözleşmesi işçi tarafından feshedildikten sonra işveren tarafından devamsızlık nedeniyle 08.09.2017 tarihinde tekrar feshedilmesinin mümkün olmadığı, davacının ödenmeyen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları tespit edilmiş olup işçi tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı ve kıdem tazminatına hak kazandığının belirlenmesinde hata bulunmadığı, fazla çalışma tahakkuku olmayan dönemler için tanık beyanına göre hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, davalı tanıklarının da hesaplamaya esas alınan çalışma şeklini doğruladığı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden davalı tanığı M.Ş.’nin davacının çalıştığı dönem yönünden dinî bayramlar dışındaki genel tatil çalışmalarını doğruladığı, bu kapsamda davalının tespit edilen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine yönelik istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, davacının 29.03.2021 tarihli duruşmada beyanının alındığı ve hiç yıllık izin kullanmadığını ifade ettiği, yıllık izinlerin kullandırıldığının ispat külfetinin işverende olduğu, buna ilişkin yıllık izin defteri gibi yazılı bir belge sunamayan davalının istinaf sebeplerinin haklı görülmediği ve Mahkeme kararında hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının ödenmeyen ücret alacakları nedeniyle değil de başka bir yerde iş bulduğundan işe gelmediği ve bu nedenle davalıdan herhangi bir hak talep edemeyeceği, iş sözleşmesi davacının mazeretsiz devamsızlığı nedeniyle davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağı, davacının bu kadar süre yıllık izin kullanmadan çalışmasının mümkün olmadığı, ihtirazı kayıt konulmadan imzalanan ücret bordroları karşısında fazla çalışma ücreti talebinin kabul edilemeyeceği, davalı işyerinde millî ve dinî bayram günlerinin tatil olduğu, şayet fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri kabul edilecekse de bu kalemlerin hakkaniyete uygun bir miktarda olması gerektiği iddialarıyla temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, feshin kim tarafından gerçekleştirildiği ve haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa hesaplanma yöntemi ve ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi, 25 inci maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi, 41 inci, 47 nci ve 59 uncu maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, davacının ödenmeyen fazla çalışma ücretinin bulunması nedeniyle gerçekleştirdiği feshin haklı nedene dayandığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı, iş sözleşmesi davacı işçi tarafından feshedildikten sonra davalı tarafından devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesinin tekrar feshedilmesinin mümkün olmadığı, ödenmeyen fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücretinin bulunduğunun dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabit olduğu ve temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine
23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.