Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5274
Karar No: 2022/6292
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5274 Esas 2022/6292 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5274 E.  ,  2022/6292 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 20. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı Kuruma bağlı hastanede bilgi işlem destek personeli olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini, hâlen davalı Kurumun işçisi olarak çalışmasına devam ettiğini, ihale şartnamesine göre ödenecek çıplak ücretin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini, 02.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde "... her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır" hükmünün yer aldığını, 2019 yılı Ocak ayına kadar asgari ücretin % 21 fazlasının ücretlerine uygulandığını, 2019 yılının Ocak ayından itibaren bu oranın uygulanmadığını, ücretlerinin eksik ödendiğini iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, davacının 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri’ne ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi kapsamında tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 29.07.2021 tarihli ve 2020/732 Esas, 2021/838 Karar sayılı kararı ile davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı, kadroya geçiş sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya asgari ücretin %21 fazlası üzerinden ücret ödeneceğinin açıkça belirtildiği, bu sözleşmede yazılı miktara uygulanacak zam oranları doğrultusunda davacının işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiği, bu bağlamda davacının fark ücret alacaklarının bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekilince, davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığı, davacının 2018 yılı ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığı, bu durumda ücretinin düşürülmediği ve davacının talep ettiği alacaklara hak kazanmadığı, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinde iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatı ödeyip ödemediğinin tespiti gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurulmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesi'nin 03.02.2022 tarihli ve 2021/2619 Esas, 2022/278 Karar sayılı kararı ile;
    " ...
    İstinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin %21 fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin sözleşme ve 375 sayılı KHK'nun geçici 23. maddesi uyarınca esas alınacak TİS'e göre hesaplandığı anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1) b)1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
    İlk derece mahkemesince davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen harç tahsiline ilişkin hüküm kurulması hatalı olup, davalıdan ilam harcının tahsiline ilişkin gerekçeli kararın 4 ve 5 nolu hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine 4. bent olarak "davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına", 5. bent olarak "Davacı tarafından yatırılan toplam 263,40 TL harcın kararın kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine” hükmünün ilk derece mahkemesi kararına eklenmesine,
    Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı tahsiline yer olmadığına... " gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildikten sonra İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına yeni bentler eklenmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü ve resen göz önünde tutulan sebeplerle kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un "Kanun Yolları" başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer alan “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353. maddesinde,
    “(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
    a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
    1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması.
    2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.
    3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması
    4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması.
    5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, karar verilmiş olması.
    6) Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
    b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
    1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
    2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
    3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” hükümleri yer almaktadır.

    3. Değerlendirme
    1. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmış; davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesine rağmen, harç yönünden hatalı karar verildiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararından "... 4 ve 5 nolu hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine 4. bent olarak 'davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına', 5. bent olarak 'Davacı tarafından yatırılan toplam 263,40 TL harcın kararın kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine' hükmünün ilk derece mahkemesi kararına eklenmesine..." karar verilmiştir.

    2.Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda açıklandığı şekilde karar verilmiş ise de bu karar 6100 sayılı Kanun'un atıfta bulunulan 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerine uygun değildir. Kanun'un ilgili hükmünde bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmış olup bu hâller arasında ilk derece mahkemesi hükmüne ekleme yapmak seçeneği yer almamaktadır. Bölge adliye mahkemesi, incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verebilir.

    3. Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince bir taraftan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, diğer taraftan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmına yeni fıkraların eklendiği görülmektedir. Kanun'da buna cevaz veren bir düzenleme mevcut değildir. Bir diğer ifade ile bir defa başvurunun esastan reddine karar verildiğinde, artık İlk Derece Mahkemesi hükmüne müdahale anlamına gelecek herhangi bir ekleme yahut düzeltme yapılmasına imkân bulunmamaktadır. Aksine Kanun'un ilgili hükmünde yer alan "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir" şeklindeki kural gereği Bölge Adliye Mahkemesi böyle bir hâlde ancak düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilir. İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmadan mevcut kararın hüküm fıkrasına yeni fıkralar eklenerek açıklanan kanun hükümlerine açıkça aykırıdır. Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı geretirmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının USULDEN BOZULMASINA,

    Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi