Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5075
Karar No: 2019/1409
Karar Tarihi: 21.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5075 Esas 2019/1409 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, tarlasındaki kaynak suyunun kirasından kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalı borçlu ise yetki itirazı yaparak takibin durdurulmasını talep etmiştir. Mahkeme, icra dairesinin yetkisi olmadığına karar vererek itirazın kabulünü ve takibin durdurulmasını hükme bağlamıştır. Ancak, bu karar İİK’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasında borcun aslı değerlendirilmeden sadece yetki yönünden karar verilmesi nedeniyle bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri İİK’nun 62/1, 66/1 ve 67 maddeleridir. İİK’nun 62/1 maddesi, borçlunun itirazını icra dairesine bildirmesini, 66/1 maddesi, yapılan itirazın takibi durduracağını, 67 maddesi ise itirazın iptali davasına ilişkin hükümleri düzenlemektedir.
3. Hukuk Dairesi         2017/5075 E.  ,  2019/1409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; tarlasındaki kaynak suyunun kirasından kaynaklanan alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2014/1644 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edip, takibi durdurduğunu, her ne kadar borçlunun ibraz ettiği sözleşmede ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu yazılı ise de bunun sözleşmenin yapıldığı ve icra edildiği yer olan ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisini kaldırmayacağını, ayrıca kira sözleşmesinde ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılı olduğunu, kira ödemelerinin 03/10/2005 tarihli ilk sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, davalının kaynağın kapatıldığı ve Sağlık Bakanlığının kriterlerine uygun olmadığı gerekçesi ile sözleşmeyi haklı fesih itirazının da yerinde olmadığını beyan ederek itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacının 2005 tarihli kira sözleşmesine dayanarak ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia etmekte olduğunu, dava dilekçesinde alacağın hangi ayların kiraları olduğunun açıkça belirtilmediğini, öncelikle taraflar arasındaki 01/11/2010 tarihli kaynak suyu işletme ve imtiyaz sözleşmesinin 6. maddesine göre ... Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, bu itibarla yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, 2010 tarihli sözleşmede yıllık kira bedelinin 480,00 TL olarak yazılı olduğunu, talep edilen kira bedelini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine % 20"den az olmamak üzere haksız takip nedeniyle tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davalı vekilinin yetki itirazı takip tarihi itibariyle HMK"nun 17.maddesine uygun yetki sözleşmesi bulunmadığından ve kira borcu alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan takibin alacaklının ikametgahında yapılmış olması sebebi ile yerinde görülmeyerek davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2014/1644 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, 03.10.2005 tarihli Kaynak Suyu İşletme ve İmtiyaz Sözleşmesine dayalı olarak davalı hakkında 9.750,47 TL toplam alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, borçlunun borca ve yetkiye itirazı üzerine 04.08.2014 tarihinde İcra Dairesince İİK."nun 62. maddesi gereğince icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine karar verilmiştir.
    İİK"nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK"nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur.” hükmü yer almaktadır.
    Borçlu tarafından süresinde icra dairesine yapılan itirazla birlikte takip, kanun hükmü gereğince kendiliğinden durur ve duran takibe devam edilebilmesi, alacaklı tarafından borçlunun itirazının hükümden düşürülmesine bağlıdır. Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK"nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, icra dairesince, “icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine” karar verilmiş olmasının bir önemi yoktur, takip hem yetki yönünden hem de asıl borç yönünden durmuş olacaktır.
    İİK"nun 67. maddesi gereğince de takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
    Somut olayda, İİK’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasında mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet icra dairesinin yetkisine ilişkin itiraz yerinde değil ise itirazın iptalinin esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu biçimde itirazın sadece yetki yönünden değerlendirilmesi suretiyle, borcun esası değerlendirilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi