MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu ve üyelikten doğan bir mali yükümlülüğü bulunmazken davalı tarafından ... Noterliği"nin 29.09.2004 tarihli ihtarı ile müvekkiline borcu bulunduğu ve borcunu ödemesi yönünde ihtar çekildiğini, ... . Noterliği"nin 04/011354 yevmiye ve 11.10.2004 tarihli ihtara cevap verdiğini, davalının ... Noterliği"nce 21.10.2004 tarihli 2. ihtarnamesinin çekildiğini, bir süre sonra da Aksaray 2. Noterliği"nin 29.11.2004 tarihli ihraç kararının 02.12.2004 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptaline, müvekkilinin üyeliğinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyada; davalı kooperatifin genel kurulunun 30 Ekim 2005 tarihli toplantısında müvekkilinin üyelikten ihracına karar verilerek Aksaray 2. Noterliği"nin düzenleme şeklinde kur"a tespit tutanağı ile kur"a çekimi yapıldığını, müvekkilinin 4 dairesi olmasına rağmen 2 daire için kur"a çekildiği ve 2 daire için kur"a çekimi yapılmadığını, 2 dairesinin haksız olarak elinden alındığını, genel kurulun müvekkilinin iki dairesi için ihraç ve hak yoksunluğu kararı vermesinin usul ve yasaya anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 30.10.2005 tarihli kararının ve kur"a çekim işleminin iptaline, üyeliğin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dosya içerisindeki mevcut belgelerden davacının davalı kooperatife borcunun bulunduğu, bulunmadığı veya borcun ödendiğine ilişkin dosya içerisinde somut bir delil bulunmadığı, bu haliyle davacının borcun olmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, davacı vekilinin 09.06.2015 havale tarihli duruşmadaki beyanında yemin deliline başvurmayacaklarını belirttiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.