Esas No: 2022/5290
Karar No: 2022/6049
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5290 Esas 2022/6049 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5290 E. , 2022/6049 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin... Üniversitesi (...) Rektörlüğüne bağlı ... Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak devam ettiğini, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve halen hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak görevine devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % ... fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4/a maddesinde ücretinin asgari ücret+ varsa % fazlası şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin sözleşmede kararlaştırılan şekilde tespit edilmesi gerektiğini, 01.01.2019 tarihinden sonraki dönemi dava konusu ettiklerini, davacının 2018 Aralık ayındaki ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren düşürüldüğünü ileri sürerek bir kısım fark işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 ncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin % fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, anılan düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının ücretinin asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak hesaplanarak temel ücretin tespit edilip % 4 zam uygulanarak ödenmesi gerekirken eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde belirtilen % 4 zammın uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekâlet ücreti takdirinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4/a maddesinde bulunan düzenleme dikkate alındığında, bu maddede açıklanan ücretin belirlenme şeklinin ilerleyen çalışma dönemleri için de korunması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birini fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca Toplu İş Sözleşmesinde belirtilen % 4 zammın uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekalet ücreti takdirinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22 nci maddesinin uygulanması gerektiğini ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın derdestlik sebebiyle usulden reddi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Dava Şartları" kenar başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan dava şartlarından birisi, aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasıdır.
2. 6100 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
..."
3. Değerlendirme
1.Dava açılması ile usul hukuku bakımından ortaya çıkan sonuçlardan birisi de derdestliktir.
2. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 187 nci maddesinin dördüncü fıkrasında ilk itiraz olarak düzenlenen derdestlik, 6100 sayılı Kanun'da öncekinden farklı şekilde dava şartları arasında sayılmıştır. Dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan haller olarak tanımlanır. Dava şartlarından birinin bulunmadığı anlaşılırsa; mahkemece, dava esastan inceleme yapılmaksızın salt bu nedenle reddedilecektir.
3. Somut olay açısından derdestlik değerlendirmesi yapılabilmesi için öncelikle eldeki davadan daha önce açılmış bir davanın olması ve bu davanın konusunun, taraflarının ve sebebinin eldeki dava ile aynı olması gerekir. Kanun'un ilgili hükmüne göre bu dava şartının mevcut olup olmadığı yargılamanın her aşamasında resen araştırılır.
4. Her iki davanın aynı sayılması için gerekli şartlar bakımından maddi anlamda kesin hüküm ile derdestlik arasında hiç bir fark yoktur. O sebeple bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları da gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Belirtilen bu koşullar mevcut olduğu takdirde davanın usulden reddine karar verilmelidir.
5. Somut olayda davalı vekili temyiz dilekçesinde davacının 08.02.2021 tarihinde ... 2. İş Mahkemesinin 2021/20 Esas sayılı dosyası ile aynı konu ve taleplerle dava açtığını beyan etmiştir. Dairemizce UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, davacının aynı davalı aleyhine ... 2. İş Mahkemesinin 2021/20 Esas sayılı dosyası ile 27.01.2021 tarihinde dava açtığı, bu davadaki talep sonucunun eldeki davada talep edilen alacak kalemlerini de kapsadığı, ilgili Mahkemece 02.11.2021 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Ancak İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonraki yargılama aşamaları tespit edilemediği gibi, alacak taleplerinin hangi döneme yönelik olduğu da anlaşılamamıştır.
6. Bir üst başlıkta da ifade edildiği gibi derdestlik, her aşamada resen değerlendirilmesi gereken bir dava şartıdır. Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmamış olması hatalıdır. Aynı davalı aleyhine daha önce ... 2. İş Mahkemesinin 2021/20 Esasına kayıtlı olarak açılan dava dosyası derdestlik bakımından değerlendirilmeli, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.