(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27443 E. , 2020/2853 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Davacı vekili, davacıların kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 07.04.2016 tarihli nihai kararla, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Mahkemece,18.05.2016 tarihli ek kararla, kararın kesin olması sebebiyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Temyiz isteminin reddine ilişkin 18.05.2016 tarihli ek karar da davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının tahsili talebi ile dava açmıştır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacılar ... ve ... yönünden dava değerinin karar tarihinde temyiz sınırı olan 2.190,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla temyiz isteminin kesinlik sebebi ile reddedilmesine ilişkin 18.05.2016 tarihli ek kararın bu davacılar bakımından ONANMASINA,
Davacı ... temyizi yönünden ise ; dava değerinin karar tarihinde temyiz sınırı olan 2.190,00-TL ‘yi aştığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair tesis edilen 18.05.2016 tarihli ek kararın, usul ve kanuna aykırı olması sebebiyle , davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile 18.05.2016 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, müvekkilleri davacı ...’ın 01/06/2011 tarihinde, ...’ın 01/06/2011 tarihinde, ...’in ise 01/06/2011 tarihinde davalı iş yerinde sayaç okuma elemanı olarak işe başladığını, iş sözleşmelerinin işverence haksız ve dayanaksız şekilde feshedildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacılar arasında dava ortaklığını gerektirir bir durumun söz konusu olmaması nedeniyle dosyanın tefrikini talep etmiş, davacıların ihale süresi bitim tarihine kadar davalı şirket nezdinde çalıştıklarını, ancak iş süresinin bitiminden sonra da ihaleyi yeni alan firmada çalışmaya devam ettiklerini bu nedenle alacak iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı ... Temyizi Yönünden:
Davacı işçinin iş akdinin feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri iş yeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde, iş yerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü iş yerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi kapsamında iş yeri devri niteliğindedir.
Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde iş yerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir iş yerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
Yapılan bu açıklamalara göre; işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, iş yeri devri fesih niteliğinde olmadığından feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacı iş akdinin 31.05.2014 tarihinde haksız şekilde feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise davacının iş akdinin feshedilmediğini, davacının asıl işveren olan AKEDAŞ firmasından ihaleyi yeni alan şirkette çalışmaya devam ettiğini savunmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli kayıtlarına göre davacının 31.05.2014 tarihinde davacının ve diğer işçilerin işten çıkışının bildirildiği, 02.06.2014 tarihinde ise yine AKEDAŞ firması işyerinde Körfezim Elektrik şirketi nezdinde işe girişinin bildirildiği anlaşılmaktadır.Davalı şirkette çalışmakta iken ihale bitimi sebebiyle işten çıkışı yapıldıktan sonra yeni ihaleyi alan şirkette çalışmaya devam eden davacı açısından, iş yeri devrinin söz konusu olduğu, iş akdi feshedilmediğinden feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı talep koşullarının oluşmayacağı açık olmakla, Mahkemece davalının bu iddiası üzerinde durularak, ihale sözleşmeleri getirtilmek suretiyle usulünce yapılacak inceleme neticesinde karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 18/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.