22. Hukuk Dairesi 2012/11106 E. , 2013/1466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, resmi tatil ve dini bayram ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde kumaş açma işçisi olarak çalıştığını, tüm sürede cumartesi günleri de dahil 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştırıldığını, resmi ve dini bayram günlerinde de çalıştırıldığını, bunların günlük maaş üzerinden ödendiğini ve ... tahakkuklarına yansıtılmadığını, ücretli izin hakkının kullandırılmadığı gibi ücretinin de ödenmediğini, işverenin haklı sebebe dayanmadan iş sözleşmesini sonlandırdığını belirterek müvekkilinin alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının çalışma saatleri ile işyerinde fazla çalışma yapılmayacak nitelikte bir sistem uygulandığını dava dilekçesinde ikrar ettiğini, işyerinde işin gerektirdiği istisnai durumlarda yapılan fazla mesai ücretlerinin kanuni düzenlemeye uygun olarak ödendiğini, işçinin hak ettiği tüm yıllık izinlerini kullandığını, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kanamayacak şekilde 4857 sayılı İş Kanunu"nda düzenlenen ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları yüzünden haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, delil durumuna göre iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığı değerlendirilerek ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre fazla mesai ücreti alacağı da hüküm altına alınmıştır.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, dava dilekçesinde fazla mesai ücreti isteğinde bulunulmuş olup, hafta tatili ücreti alacağına ilişkin bir talep yer almamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dinlenen davacı tanıklarının haftanın yedi günü üç vardiya halinde çalışıldığını beyan ettiği, üç vardiyada altı gün günde yedibuçuk saat çalışma ile haftalık kırkbeş saatlik kanuni çalışma süresinin aşılmadığı belirlenmiş, talep bulunmamasına rağmen davacı tanıklarının haftanın yedi günü çalışıldığını beyan ettiği vurgulanmak suretiyle hafta tatiline denk geldiği belirtilerek haftada yedibuçuk saatlik hesaplama yapılmıştır. Bu şekilde fazla mesai ücreti adı altında, aslında talep edilmemiş bulunan hafta tatili ücreti hesaplanmış olmaktadır. Mahkemece fazla mesai ücreti isteğinin reddi gerekirken, hatalı gerekçe ile kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.