Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5681
Karar No: 2019/1473
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5681 Esas 2019/1473 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/5681 E.  ,  2019/1473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, dava dilekçesinde özetle; taşınmazını borçlu ..."e 15.03.2014 tarihinde aylık 1000 TL bedelli sözlü kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, davalı"nın Mayıs 2014 ayından itibaren kira ödemediğini, davalıya kira borcunu ödemesi ve taşınmazı tahliye etmesi hususunda ihtarname gönderdiğini, davalının cevap vermediği gibi borcunu ödemediğini ve taşınmazı tahliye etmediğini, kiralanan taşınmazın Elektrik aboneliğinin kira sözleşmesi uyarınca kendi üzerinde devam ettiğini, kira sözleşmesinin son bulması sebebiyle tarafından elektrik aboneliğinin kapatıldığını, 24.12.2014 tarihinde borçlu ..."in imzasını taklit etmek suretiyle sahte kira sözleşmesi düzenleyerek, ... Manavgat Müdürlüğüne sunduğunu ve adına elektrik aboneliği açtırdığını, borçlunun bizzat düzenlediği kira sözleşmesinde de aylık kira bedelinin 1000 TL olarak belirtildiğini, borçlunun sahte olarak tanzim etmiş olduğu ve ..."a sunduğu kira sözleşmesinin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edimesi gerektiğini ve tanıklarının bulunduğunu, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçulunun itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun kira sözleşmesinin varlığını zımmen kabul ettiğini belirterek davalının tahliyesine, itirazın iptaline ve takibe konu miktarın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıya sözlü kira sözleşmesi ile kiraya verildiği ve ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı; davalı ile aylık 1000 TL kira bedeli üzerinden sözlü kira sözleşmesi akdedildiğini ve davalının kira bedellerini ödemediğini iddia etmiş ve davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiştir. Süresinde cevap dilekçesi verilmemesinin sonucunu düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 128. maddesine göre süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Bu durumda uyuşmazlık taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı, kira ilişkisi bulunması halinde ise kira bedelinin ne kadar olduğu noktalarındadır.
    HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
    Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği yıllık kira miktarı HMK"nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine davalıda aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir. Somut olayda davacı kiraya verenin iddiası doğrultusunda yıllık kira bedeli senetle ispat sınırının üzerinde olduğundan yazılı delille ispat yükükmlülüğü söz konusu olup , HMK m.202 uyarınca iddia konusu hukuki işlemin tammen ispatına yeterli olmamakla birlikte söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilen belge delil başlangıcı yayılır ve yazılı delille ispatı gereken bir hukuki işlemin söz konusu olduğu hallerde delil başlangıcı bulunduğu takdirde tanık dinlenebilir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74’üncü maddesine göre "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz." Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak hemen belirtilmelidir ki, gerek öğretide ve gerekse Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hâkiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.Yargıtayın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-92 E 2018/1362 K)
    Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde somut olayda davacı iddiasını yazılı delille ispat etmek zorunda olup, dayandığı kira sözleşmesinin davalıdan sadır olduğu belirlenip delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinletebilmesi için davalı hakkında açılan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/107 E sayılı ceza dosyası sonucunun bu dava için bekletici mesele yapılarak, hasıl olacak sonuca göre yukarıda açıklandığı üzere ispat yükü ve deliller çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, davacı hakkındaki ceza dava dosyasının sonucu beklenmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi