3. Hukuk Dairesi 2017/13598 E. , 2019/1482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava dışı Mehmet Çelik"in, davalının tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, 10.07.2012 tarihinde aboneliği bahse konu kişiden devraldığını, aboneliği devraldıktan kısa bir süre sonra toplam 64.214,70 TL bedelli üç adet faturanın tahakkuk ettirildiğini, arazi sulamasında her yıl azami dört ay enerji kullandığını, senenin geri kalan sekiz ayında enerji sayacının kullanılmadığını, tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin fahiş olduğunu, davalı kuruma sadece 13.000,00 TL tutarında borcunun bulunduğunu ileri sürerek; toplam 51.214,70 TL otomatik dönem tahakkuku ve ek tahakkuk fatura bedellerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu 1244 numaralı tarımsal sulama aboneliğinin, davacı tarafından 10/07/2012 tarihinde borçlarıyla birlikte devralındığını ve bu hususta davacı ile davalı kurum arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, 23/06/2011 tarihine kadar tahakkuk eden geçmiş borçların ise önceki abone tarafından taksitlendirme protokulü ile yapılandırılarak ödendiğini, 20/06/2012 tarih ve 20908 nolu sayaç değiştirme tutanağı ile " ekranda görüntü olmadığından ve sayacın endeksinin alınamadığından " bahisle davacının sayacının değiştirildiğini, sayacın tüketim kaydetmemesi nedeniyle, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereği davacı adına ek tahakkuk yapıldığını, aboneliği borçlarıyla birlikte devralan davacının dönemsel ve ek tahakkuk fatura bedellerinden sorumlu olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne; 1244 nolu abonelik nedeniyle, davacının, davalıya 15.059,05 TL lik kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden fatura bedellerinden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin "Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19.maddesinde; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir." hükmü düzenlenmiştir.
Yine aynı yönetmeliğin “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde ise; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23 üncü maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir." hükmü bulunmaktadır.
Ayrıca; uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada geçmişe de etkili olan 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, kayıp ve diğer bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK"nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Somut olayda; davacının, 1244 numaralı tarımsal sulama aboneliğini 10/07/2012 tarihinde tüm borçları ile birlikte devralarak, davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, aboneliğe dair 23/06/2011 tarihine kadar tahakkuk eden fatura bedellerinin önceki abone tarafından taksitlendirme protokolü ile yapılandırılarak ödendiği anlaşılmış olup, devir sözleşmesi kapasamında, yapılandırma tarihinden devir tarihine kadar tahakkuk eden fatura bedellerinden davacının sorumluluğuna gidilebileceği kuşkusuzdur. 2012/08 ve 2013/08 otomatik dönem tahakkuk fatura bedelleri ile 20/06/2012 tarihli sayaç değiştirme tutanağına istinaden düzenlenen 2012/12 dönem ek tahakkuk fatura bedeli dava konusu edilmiştir.20/06/2012 tarihli sayaç değiştirme tutanağı ile önceki abonenin dilekçesine istinaden sayacın değiştirildiği ve kurum sayacının takıldığı, abonenin sayacının bozuk olduğunun belirtildiği görülmüş, ancak sökülen sayacın muayene edilmek üzere sayaç tamir ve ayar servisine gönderilip gönderilmediği hususu dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ek tahakkuk hesaplamasında kıyas yöntemi uygulandığı, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19. ve 20. maddelerine uygun değerlendirme yapılmadığı gibi, yine otomatik dönem ve ek tahakkuk hesabında; kayıp kaçak, dağıtım, iletim ve psh bedeli dahil giydirilmiş birim fiyat üzerinden normal tüketim hesabı yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, fonsuz birim fiyat üzerinden hesaplama yapıldığı, hesaplama yönteminin yasa ve yönetmeliğe uygun olmadığı anlaşılmakla, söz konusu rapora dayalı olarak hüküm kurulamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca ,mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi dışında seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile, davacının sorumlu olduğu tüketim bedelinin tereddütsüz belirlenmesi noktasında, 20/06/2012 tarihli sayaç değiştirme tutanağı doğrultusunda düzenlenen sayaç muayene raporu da celbedilerek, sayaçtaki fiili durumun yönetmeliğin 19. maddesinde düzenlenen " sayacın tüketim kaydetmemesi" hükmü çerçevesinde mi, yoksa 20. maddesinde düzenlenen "sayacın doğru tüketim kaydetmemesi" hükmü çerçevesinde mi değerlendirilmesi gerektiği tespit edilerek, ilgili yönetmelik hükümlerinin olaya doğru uygulanması, 6719 sayılı yasa değişikliği de dikkate alınarak yukarıda ifade edilen hesaplama yöntemine uygun , taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin, yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.