16. Hukuk Dairesi 2016/7085 E. , 2019/1038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 472 parsel sayılı 1.044,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli 101 ada 472 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazın 30-40 yıldır zilyetliğinde bulunduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına, zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyleki, dava konusu 101 ada 472 parsel sayılı taşınmaz, 27.10.1992 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydına istinaden davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kaydının hudutları, mahalli bilirkişilerden sorularak, buna ilişkin beyanları zapta geçirilmemiş ve yöntemince tapu kaydı uygulaması yapılmamış, fen bilirkişisininin tapu kaydının keşifte uygulandığını belirten ve hudutlarının gösterildiği, denetime elverişli olmayan, soyut ve yetersiz raporu ile yetinilmiştir. Öte yandan dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları da soyut nitelikte olup, zilyetliğin ne zaman başladığı, ne şekilde ve ne kadar sürdürüldüğü, intikal şekli ve zamanı noktasında kanaat vermekten uzaktır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Dava konusu taşınmaza uygulanan 27.10.1992 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydının iktisabında belirtilen, ... Mal Müdürlüğünün 12.05.1992 tarihli ilgili yazısı getirtilerek tapu kaydının oluşum sebebi belirlenmeli, dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağından söz konusu tapu kaydının, dava konusu taşınmazla birlikte başka parsellere de uygulandığı anlaşılmakla, tapunun revizyon gördüğü tüm taşınmazlar belirlenerek, bu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, tapu kayıtları ve varsa kesinleşme şerhli mahkeme ilamları dosya içerisine alınmalı, kadastro tutanağında davacının zilyetliğinin 1992 tarihinde başladığı belirtildiği halde, davacı taraf tapu kaydının oluşum tarihine kadar, lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği iddiasına dayandığından, tapu kaydının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ve en az üç farklı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı ve sonrasında çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, zirai bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturularcak bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri mühendisine stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; dava konusu taşınmazın tespitine esas tapu kaydı, yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmeli, tapu kayıtlarının taşınmaza uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli; bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde zilyet edildiği, zilyetliğin hangi tarihte ve ne şekilde intikal ettiği hususları tek tek sorularak olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde, tapunun oluşum tarihine kadar, uymadığının belirlenmesi halinde ise tespit tarihine kadar, davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.