Esas No: 2022/4351
Karar No: 2022/5800
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4351 Esas 2022/5800 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı şirkete bağlı bir trafo merkezinde çalışmış ve sendika üyesi olduğunu belirterek, toplu iş sözleşmesinde yer alan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı vekili ise istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiş, davalı vekili de temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, davacının davalının işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarının ödenmediği, daha önce açtığı davaya konu alacak taleplerinin farklı kalemler olması nedeniyle taleplerinin mükerrerlik oluşturmadığı ve hesaplamaların da doğru olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak, İş Kanunu'nun \"Tanımlar\" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3 üncü maddesinin (g) bendi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkete bağlı 7. Bölge Müdürlüğü kapsamında yer alan trafo merkezinde çalıştığını, ... Sendikası üyesi olduğunu, sendika ile dava dışı şirketler arasında yapılan toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması üzerine Yüksek Hakem Heyeti Başkanlığınca 01.04.2016-31.03.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin karar altına alındığını, anılan toplu iş sözleşmesinin hiçbir hükmünün davacıya uygulanmadığını ileri sürerek çocuk yardımı alacağı ve öğrenim yardımı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı defi ve derdestlik itirazlarının olduğunu, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, dava konusu alacaklardan dava dışı firmaların sorumluluğunun bulunduğunu ve davacıya gerekli ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ilgili toplu iş sözleşmesi kapsamında davalı teşekkül aleyhine daha evvel davalar açtığını, mezkur davaların Yargıtay incelemesinden de geçerek sonuçlandığını ve davacıya mahkeme kararları doğrultusunda huzurdaki davada talep ettiği döneme ilişkin ödemeler yapıldığını, mükerrer taleplerin olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, alt işverenlere davanın ihbar edilmediğini, davalının ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendine göre fiyat farkının davalı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını ve bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının ... Sendikası üyesi olduğu, davacının alt işverenleri ile YHK tarafından bağıtlanan 17.11.2016 tarih ve 2016/1264-1394 ve 2016/1265-1395 Esas Karar sayılı TİS hükümlerinden faydalandığı, söz konusu TİS’nin ilgili maddeleri gereği çocuk yardımı ve öğrenim yardımlarının ödenmediği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda TİS hükümleri uyarınca davacının ödenmeyen çocuk yardımı ve öğrenim yardımı alacakları hesaplanmıştır. Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da, söz konusu alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, alınan bilirkişi raporunda zamanaşımı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ve hata bulunmadığı, ayrıca davacı tarafından daha önce açılan davada da çocuk ve öğrenim yardımı dışındaki alacakların hüküm altına alındığı ve derdestliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.
TİS'nin YHK tarafından bağıtlandığı ve hizmet işinin İdarenin kendi işyerinde asıl işveren- alt işveren ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ilgili toplu iş sözleşmesi kapsamında davalı teşekkül aleyhine daha evvel davalar açtığını, mezkur davaların Yargıtay incelemesinden de geçerek sonuçlandığını ve davacıya mahkeme kararları doğrultusunda huzurdaki davada talep ettiği döneme ilişkin ödemeler yapıldığını, mükerrer taleplerin olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, alt işverenlere davanın ihbar edilmediğini, davalının ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendine göre fiyat farkının davalı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını ve bilirkişi tarafından hatalı hesaplama yapıldığını iddia ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin talep ettiği toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk ve öğrenim yardımı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:
"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."
3. Değerlendirme
Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının davalının işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı ve davacının alt işverenleri ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan 01.04.2016-31.03.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çocuk yardımı ve öğrenim yardımından faydalandırılmadığı, daha önce açtığı davaya konu alacak taleplerinin farklı kalemler olması nedeniyle taleplerinin mükerrerlik oluşturmadığı ve hesaplamaların da doğru olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararları yerinde olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.