Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5246
Karar No: 2022/5836
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5246 Esas 2022/5836 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5246 E.  ,  2022/5836 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 2006 yılı Mart ayından itibaren makine imalat ustası olarak çalışmaya başladığını, günde 3-4 saat fazla mesai yapacak şekilde çalıştırıldığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, net 2.200,00 TL ücret almasına rağmen ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında asgari ücret olarak gösterildiğini, yıllık izinlerinin yasaya uygun şekilde kullandırılmadığını ve ücretinin verilmediğini, sürekli olarak makinelere ilişkin bilgileri kopyalamak, bu bilgileri başka şirketlere vermek ve işçileri tehdit etmek gibi ithamlarda bulunulduğunu, davacının tüm uzlaşma çabalarının olumuz sonuçlanması ve yasal haklarının ödenmemesi sebepleri ile ... 7. Noterliğinin 14.08.2015 tarihli ve 16635 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tüm alacaklarının hesaplanarak ödenmesini istediğini, ihtarname 19.08.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, 14.08.2015 tarihine kadar bilfiil çalıştığını, kıdem tazminatının ödenmediğini, davacının normal çalışmasının 08.00-18.00 saatleri arası olduğunu, davacının işyerine gidiş gelişinin toplam 2 saat sürdüğünü, işyerine ulaşımın işveren tarafından sağlandığını, aracın şoförlüğünü de davacının yaptığını, davacının haftanın 6 günü mesai yaptığını, ayda 20-40 saat arası fazla mesai yaptığını, yasal hakkı olan izin süresini kullanmadan iş sözleşmesi feshedildiği için parasal karşılığının ödenmesi gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesini istemiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının hiçbir haklı sebebe dayanmadan işe gelmeyerek iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, ... 15. Noterliğinin 2015/28841 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile devamsızlık tutanağı tutulduğunu, davacının hiçbir gerekçe göstermeden işe gelmediğini ve iş sözleşmesinin feshedildiğini, kıdem tazminatı hakkı olmadığını, ücretinin asgari ücret olduğunu, fazla mesai iddiasının doğru olmadığını, işyerinde hafta içi 08.30-12.00 ile 13.00-17.30 saatleri arası haftanın 5 günü, cumartesi günü de 08.30-12.00 saatleri arası yarım gün mesai olduğunu, davacının şoförlük yapmadığını, işverenin çalışanların işe gidip gelmesi için araç tesis ettiğini, bu aracın dönüşümlü olarak kullanıldığını, aracı hafta sonu ve tatillerde çalışanların kullandığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve güvenlik görevlisi olarak çalışmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2018 tarihli ve 2015/697 Esas, 2018/541 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabülüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; makine imalat ustası olan davacının yine ... 6. İş Mahkemesinde davalıya karşı işçi alacağı davası açan kardeşi ... ile birlikte ... ilinde davalı Şirket ile aynı işi yapan firmada çalışmaya başladığını, diğer davacı ...'un kendi kişisel facebook hesabından herkese görünür şekilde yayımladığı fotoğraflarda ve yorumlarda bu durumun açıkca görüldüğünü, söz konusu facebook çıktılarının dosyaya sunulduğunu, ancak Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını; davacının, teknik bilgi ve beceri gerektiren kayış işini davalıya ait işyerinde usta olarak öğrendikten sonra kardeşi ve bazı işçilerle beraber aynı işi yapan kendi işyerinde çalışmak için davalıya ait işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, bu işyerinin ortaklarından birinin yine davalıyla eskiden çalışan ve ayrılan... olduğunu da haricen tespit ettiklerini, ... Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazı yazılarak bu gerçeğin ortaya çıkabileceğini, işin ve davanın özünün bu olduğunu, işbu dava ile işyerinde kendisini mağdur gibi gösterip davalıdan "ne koparabilirsek kâr" mantığı ile hareket ettiklerini, burada asıl mağdur olanın davalı Şirket olduğunu, ortada hiçbir haklı gerekçe yokken öğrendiği bilgilerle aynı işi yapan yeni şirkette çalışma yolunu seçen davacının davalı Şirketi de zor durumda bıraktığını, davalı Şirketin uzun süre yetişmiş imalat ustası bulamadığını, davacının hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın iş sözeşmesini feshettiğini, bu konuda davacının devamsızlık yaparak işe gelmediğinin noterle ve tutanakla sabit olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hiçbir hususun gerçeği yansıtmadığını ve bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının iş sözleşmesini davalı Şirkette çalışırken öğrendiği iş sırları ile birlikte tek taraflı olarak feshettiğini, davacının ücretinin kesinlikle 2.000,00 TL olmadığını, asgari ücret olduğunu, bu ücretin tamamının da kendisine davalı tarafından ödendiğini, davacının alacaklarının hesaplanması yoluna gidilecekse asgari ücretin baz alanması gerektiğini, davacının aylık asgari ücret üzerinden yapılan ödemeler karşılığı olarak bordrolarda imzası bulunduğunu, davacının bu bordroları imzalarken kesinlikle bir şerh düşmediğini, Mahkemece emsal ücret araştırmasına gidildiğini, davacı ile aynı işi yapan işçi için ...Malz. Ekip. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.'den gelen yazı cevabında konveyör bakım bant onarımı işçisinin 01.04.2015 tarihinde asgari ücret aldığının bildirildiğini, Mahkemece davanın kabulüne karar verilecekse asgari ücretten tekrar bilirkişi incelemesi yaptırması gerekirken bu yola gitmeden 2.100,00 TL üzerinden karar verildiğini, bu hususun açıkça bozma nedeni olduğunu, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı ididasının da doğru olmadığını, işyerinde mesainin sabah 08.30-12.00 ile 13.00-17.30 arasında olduğunu, haftanın 5 günü böyle çalışıldığını, cumartesi günleri de 08.30-12.30 arası yarım gün mesai yapıldığını, bu hususların dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğunu, bu nedenle davacının bir saat bile fazla mesai yapmadığını, bilirkişi raporunda fazla mesai hesabı yapılırken cumartesi günleri için 08.00-15.00 arası 7 saatlik çalışmadan 1 saat ara dinlenmesi mahsup edilerek günde 6 saat çalışma kabul edilmesinin ve haftada 18 saat fazla mesai hesaplanmasının böyle bir işyeri için hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işyerinde çalışma koşul ve şartlarının daha iyi aydınlanması için keşif taleplerininin dikkate alınmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini kullandığını ve bu sebeple yıllık izin ücreti alacağı da bulunmadığını ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin18.03.2019 tarihli ve 2018/2439 Esas, 2019/521 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2020/4674 Esas, 2021/2252 Karar sayılı bozma ilâmı ile davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek;
    "... davacı davalı işyerinde 06.03.2006-14.08.2015 tarihleri arasında 9 yıl 5 ay 8 gün süre ile çalışmış olup, dava dilekçesinde de hangi yıl veya dönem olduğuna ilişkin bir somutlaştırma yapılmaksızın yıllık izinlerinin kullandırılmayıp ücretlerinin de ödenmediği iddiasıyla izin alacağını talep etmiştir. Mahkemece, davacının hizmet süresine göre 150 gün ücretli izne hak kazandığı kabul edilerek yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Davacının iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusundaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
    ..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; makine imalat ustası olan davacının yine ... 6. İş Mahkemesinde davalıya karşı işçi alacağı davası açan kardeşi ... ile birlikte ... ilinde davalı şirket ile aynı işi yapan firmada çalışmaya başladığını, diğer davacı ...'un kendi kişisel facebook hesabından herkese görünür şekilde yayımladığı fotoğraflarda ve yorumlarda bu durumun açıkca görüldüğünü, söz konusu facebook çıktılarının dosyaya sunulduğunu, ancak Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını; davacının, teknik bilgi ve beceri gerektiren kayış işini davalıya ait işyerinde usta olarak öğrendikten sonra kardeşi ve bazı işçilerle beraber aynı işi yapan kendi işyerinde çalışmak için davalıya ait işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, bu işyerinin ortaklarından birinin yine davalıyla eskiden çalışan ve ayrılan... olduğunu da haricen tespit ettiklerini, ... Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazı yazılarak bu gerçeğin ortaya çıkabileceğini, işin ve davanın özünün bu olduğunu, işbu dava ile işyerinde kendisini mağdur gibi gösterip davalıdan "ne koparabilirsek kâr" mantığı ile hareket ettiklerini, burada asıl mağdur olanın davalı Şirket olduğunu, ortada hiçbir haklı gerekçe yokken öğrendiği bilgilerle aynı işi yapan yeni şirkette çalışma yolunu seçen davacının davalı Şirketi de zor durumda bıraktığını, davalı Şirketin uzun süre yetişmiş imalat ustası bulamadığını, davacının hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın iş sözeşmesini feshettiğini, bu konuda davacının devamsızlık yaparak işe gelmediğinin noterle ve tutanakla sabit olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hiçbir hususun gerçeği yansıtmadığını ve bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının iş sözleşmesini davalı Şirkette çalışırken öğrendiği iş sırları ile birlikte tek taraflı olarak feshettiğini, davacının ücretinin kesinlikle 2.000,00 TL olmadığını, asgari ücret olduğunu, bu ücretin tamamının da kendisine davalı tarafından ödendiğini, davacının alacaklarının hesaplanması yoluna gidilecekse asgari ücretin baz alanması gerektiğini, davacının aylık asgari ücret üzerinden yapılan ödemeler karşılığı olarak bordrolarda imzası bulunduğunu, davacının bu bordroları imzalarken kesinlikle bir şerh düşmediğini, Mahkemece emsal ücret araştırmasına gidildiğini, davacı ile aynı işi yapan işçi için ...Malz. Ekip. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.'den gelen yazı cevabında konveyör bakım bant onarımı işçisinin 01.04.2015 tarihinde asgari ücret aldığının bildirildiğini, Mahkemece davanın kabulüne karar verilecekse asgari ücretten tekrar bilirkişi incelemesi yaptırması gerekirken bu yola gitmeden 2.100,00 TL üzerinden karar verildiğini, bu hususun açıkça bozma nedeni olduğunu, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı ididasının da doğru olmadığını, işyerinde mesainin sabah 08.30-12.00 ile 13.00-17.30 arasında olduğunu, haftanın 5 günü böyle çalışıldığını, cumartesi günleri de 08.30-12.30 arası yarım gün mesai yapıldığını, bu hususların dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğunu, bu nedenle davacının bir saat bile fazla mesai yapmadığını, bilirkişi raporunda fazla mesai hesabı yapılırken cumartesi günleri için 08.00-15.00 arası 7 saatlik çalışmadan 1 saat ara dinlenmesi mahsup edilerek günde 6 saat çalışma kabul edilmesinin ve haftada 18 saat fazla mesai hesaplanmasının böyle bir işyeri için hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işyerinde çalışma koşul ve şartlarının daha iyi aydınlanması için keşif taleplerininin dikkate alınmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini kullandığını ve bu sebeple yıllık izin ücreti alacağı da bulunmadığını;
    ayrıca bilirkişi raporunun ikinci seçeneği hükme esas alınması gerekirken ilk seçeneğine göre izin alacağına hükmedilmesinin de hatalı olduğu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, bozma kapsamındaki izin alacağının hesaplanması hususundadır.

    2. İlgili Hukuk
    Mülga 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümleridir.

    3. Değerlendirme
    Davalı tarafın temyiz dilekçesinde yıllık izin alacağı dışında öne sürdüğü itirazların bozma kapsamı dışında kaldığı, ayrıca davacının bozma sonrası Mahkeme huzurundaki açıklamaları dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin bilirkişi raporundaki ilk seçeneğe göre izin alacağını hüküm altına almasının dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmakla, temyiz nedenleri yerinde ve isabetli görülmemiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi