11. Hukuk Dairesi 2018/3563 E. , 2019/5115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.05.2018 tarih ve 2017/528-2018/617 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı bankalar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Vakıfbank Mecidiyeköy şubesi nezdinde bir vadesiz mevduat hesabı bir de vadeli mevduat hesabının bulunduğunu, vadeli hesabındaki 45.000.- TL’nin 26.08.2013 tarihinde müvekkilinin bilgisi ve rızası olmaksızın vadesiz hesabına aktarıldığını, yine müvekkilinin bilgisi ve rızası olmaksızın bu hesaptan da diğer davalı Yapı Kredi Bankası ... Şubesi"ndeki müvekkiline ait vadesiz hesaba aktarıldığını, Yapı Kredi Bankası’ndaki hesaba aktarılan paranın 26.785.- TL"sinin aynı gün ... isimli kişinin Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. nezdinde bulunan hesabına, 18.040.- TL"sinin ise yine aynı gün ... isimli kişinin Yapı Kredi Bankası ... Şubesi nezdindeki hesabına aktarıldığını, müvekkilinin anılan para transferlerinden Yapı Kredi Bankasına ait Akıllı Asistan uygulamasından kendisine mesaj gelince haberdar olduğunu, derhal bankaya telefonla ulaşmaya çalışsa da bu süreçte transfer işlemlerinin tamamlandığını, yapılan işlemlerin rızası hilafına gerçekleştirildiğini gerek telefonda ve gerekse de aynı gün dilekçe ile Yapı Kredi Bankası Genel Müdürlüğü"ne müracaat ederek bildirdiğini, her iki davalı bankanın da gerekli güvenlik önlemlerini almamaları nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek müvekkilinin banka hesaplarında bulunan 44.825.- TL"nin olay tarihi 26.08.2013’den itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Vakıfbank vekili; ... ve ... isimli 3. kişilerin hesaplarına yapılan havale ve EFT işlemlerinin davacının müvekkili banka nezdindeki hesaplarından değil, davalının diğer davalı Yapı Kredi Bankası nezdindeki hesabından yapıldığını, davacının müvekkil banka nezdinde bulunan hesabından Yapı Kredi Bankası ... Şubesi nezdindeki hesabına para gönderilmesinde davacının hiçbir zararının olmadığı gibi müvekkili bankanın da hiçbir kusurunun olmadığını, hesap ekstrelerine bakıldığında davacının daha önce de Yapı Kredi Bankası ... Şubesi nezdindeki hesabına para aktardığını, olay tarihi itibariyle müvekkili bankanın internet şubesine yalnızca kullanıcılar tarafından bilinen müşteri numarası, parola, internet şifresi ve SMS şifresi kullanılarak erişim sağlandığını, internet bankacılığı şubesine giriş için gerekli olan SMS"lerin davacının banka sistemine kayıtlı GSM hattına gönderildiğini, internet bankacılık işlemlerinin güvenli yapılabilmesi için müvekkilinin gerekli tüm önlemleri aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Yapı Kredi Bankası vekili; davacının hesabından 3. kişi hesaplarına yapılan EFT ve havale işlemlerinin davacının banka nezdinde kayıtlı telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifre ile yapıldığını, davacının yalnızca müvekkili bankadaki hesap bilgilerinin değil, diğer davalı bankadaki hesap bilgilerinin de ele geçirildiğini, davacının kişisel hesap bilgilerini korumak için yeterli özeni göstermemiş olması nedeniyle kusurlu olduğunu, olayın meydana geliş şekli incelendiğinde, davacıya mail olarak gelen zararlı bir yazılım kullanıldığı ve cihaza yüklenmesi ile zarar doğurucu olayların başladığının açık olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi ek raporuna göre, dava dışı şahıslarca davacı ..."ın cep telefonuna uzaktan erişim ile SMS yönlendirmesi yapılarak, bankalar tarafından gönderilen ve içerisinde onay şifresi bulunan dinamik şifre SMS"leri kendi telefonlarına yönlendirdikleri ve para transfer işlemleri yapıldığı, internet bankacılığını müşterilerine özendiren davalı bankaların kendisine emanet edilen mevduatı koruma özel yükümlülüğü gereğince; internet bankacılığı işlemlerinde işlem yapanın gerçek müşteri olup olmadığını belirleme yönünde, gelişen dolandırıcılık yöntemlerine karşı, bunları önleyici gerekli altyapının sağlanarak güvenlik önlemlerini almak zorunda olduklarını, bozmadan sonra temin edilen bilgi ve belgelerin sonucu ve kusur oranını değiştirir nitelikte olmadığı, davacının 44.825,00 TL tutarındaki zararından davalı bankaların davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 44.825,00 TL"nin 26.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı bankalar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı bankalar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı bankalar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.530,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.