Esas No: 2022/3482
Karar No: 2022/5737
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3482 Esas 2022/5737 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/3482 E. , 2022/5737 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 27. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Melis Genç ile karşı taraf vekili Avukat... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.04.2013-20.03.2017 tarihleri arasında davalı Şirketin Türkmenistan’daki Aşkabat havaalanı projesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, en son net 1.500,00 USD ücret aldığını ileri sürerek ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 16.04.2013-20.03.2017 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve ücretinin 722,00 USD olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2018/242 Esas, 2019/651 Karar sayılı ilâmı ile davacının en son aylık net 1.500,00 USD ücret aldığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından da davalı tarafından ibraz edilen banka ödeme dekontlarına göre davacıya ödenen tutarların maaş+fazla mesai açıklamasıyla yatırıldığı tespit edilmişse de fazla çalışma saatlerini gösterir ücret bordrolarının ibraz edilmediği gibi davacının aylık sabit ücretle çalıştığı, bu ücrete fazla çalışmanın dâhil olmadığı, banka kayıtlarında fazla çalışma olarak gösterilen miktarların aslında davacının aylık sabit ücreti olduğu ve bu suretle banka kayıtlarında görünen fazla çalışma ödemelerinin gerçeği yansıtmadığı, davacının ödenmeyen toplam ücret alacağının 1.840,00 USD olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkeme tarafından yapılan ücret tespitinin emsale ve esasa aykırı olmakla hatalı olduğunu, ayrıca bu yönden eksik inceleme yapıldığını, davacı tarafın sunulan belgelerin hiçbirinin davalı Şirket tarafından imzalı olmadığını, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, husumetli tanık beyanları ile ücret tespiti yapılamayacağını, davacının ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, hüküm kurulan fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının esas, usul ve yasaya aykırı olduğunu, hesaplamalarının da hatalı olduğunu, bilirkişinin tüm hesaplamalarda hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerini dışlamadığını, bu tarihlerde çalışma varmış gibi hesaplama yaptığını, birebir çalışması olmayan, çalışma süreleri aynı olmayan ve davalı ile husumetli olan tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ve 2020/3823 Esas, 2021/1526 Karar sayılı ilâmı ile kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, davacının alacak talepleri döviz cinsinden olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ihbar tazminatı için yasal faiz diğer alacaklar için en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin emredici nitelikte olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4A maddesine aykırı olduğu ve bu şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.10.2021 tarihli ve 2021/9840 Esas, 2021/14494 Karar sayılı ilâmı ile diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği, bakiye 1.264,85 USD ihbar tazminatı alacağı kaldığının belirtilmiş olduğu, bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan 1.338,21 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya sunulan dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği belirtilerek bakiye 1.264,85 USD ihbar tazminatını talep ettiği, davacının iş sözleşmesinin iş bitimi nedeni ile davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, dosyada aldırılan hükme esas bilirkişi raporuna göre de davacının fark ihbar tazminatı alacağının bulunduğunun belirlendiği, dava dilekçesinde ihbar tazminatı talebine ilişkin beyanın davacı tarafı bağlayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; somut uyuşmazlıkta Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, belirsiz alacak davasının şartlarının bulunmadığını, karara dayanak olan belgelerin hukuki olarak bir ispat gücünün bulunmadığını, davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, davacı tanıklarının husumetli olduklarını ve davacının çalışma düzenine ilişkin bilgileri olmasının mümkün olmadığını, yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret miktarı, fazla çalışma alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacakları, bu alacakların hesabı ile bozma sonrası kurulan hüküm noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’da (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
3. Değerlendirme
1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.
2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Somut dosyada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacaklar yönünden de bozma gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.