11. Hukuk Dairesi 2018/3495 E. , 2019/5118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/03/2017 tarih ve 2015/188 E. - 2017/221 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1550 E. - 2018/473 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Ankara... Mahallesinde bulunan ... İlkokulu/Ortaokulunun 2014/2015 eğitim öğretim yılı öğrenci taşıma ihalesini kazandığını, davalının ihaleyi kaybetmesi nedeniyle Milli Eğitim Müdürlüğü aleyhine ihalenin iptali için dava açtığını, bu davanın reddine karar verildiğini, davalının ihaleyi kaybetmesine rağmen hukuka aykırı olarak daha önce uzun yıllar anılan okulun öğrenci taşıma işini ihale almış olması nedeniyle tanınmışlığından yararlanarak okul önüne açtığı tezgahta öğrenci taşımak için girişimlerde bulunduğunu ve kısmen başarılı da olduğunu, davalının velileri ve öğrencileri kandırmak suretiyle, daha ucuza taşımayı taahhhüt ettiğini ve ödemeleri uzun vadelere bölerek müvekkili şirket aleyhine bir durum yarattığını, davalının bu eylemi nedeniyle müvekkilinin yeteri kadar öğrenci kaydı alamadığını, davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000.- TL"nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının okul idaresiyle değil tüzel kişiliği olmayan Okul Aile Birliği ile sözleşme yaptığını, bu tür sözleşmelerin velileri bağlamadığını, tavsiye niteliğinde olduğunu, Ulaştırma Bakanlığı’nın Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 7. maddesinin 3. fıkrasında “öğrenci velilerinin istemesi halinde, çocuklarını herhangi bir okul servis aracı işleteni ile anlaşarak da taşıtabilirler. Okul idaresi hizmetin sunulmasında farklı muameleye tabi tutamaz”" düzenlemesine yer verildiğini, müvekkilinin eyleminin haksız rekabet oluşturmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığa ilişkin dönemde yürürlükte bulunan Okul Servis Araçları Yönetmeliği"nin “okul servis araçlarının kiralanması” başlıklı 7/3. maddesi uyarınca öğrenci velilerinin istemeleri halinde, çocuklarını herhangi bir okul servis aracı işleteni ile anlaşarak da taşıtabilecekleri, dosya içerisinde mevcut Danıştay 8. Dairesi"nin 2003/3952 E., 2005/693 K. sayılı kararında, velilerin doğrudan anlaştıkları herhangi bir servis aracı ile çocuklarını taşıtabilmelerinin engellenmesinin düşünülemeyeceğinin, bireysel tercihlerini bu yönde kullanan velilerin, oluşturulan komisyonca belirlenen servis araçlarını tercih etmeye zorlanamayacaklarının açıklandığı; somut olayda, davacının ilgili Yönetmelik uyarınca Okul Aile Birliği ile öğrenci taşıma sözleşmesi yapmasının, davalı tarafın bir kısım öğrenci velisi ile öğrenci taşıma anlaşması yapmasına engel olmadığı, her ne kadar davalının, öğrenci velilerini ve öğrencileri kandırmak suretiyle daha ucuza taşımayı taahhüt ettiği ve ödemeleri uzun vadelere bölerek haksız rekabet yarattığı ileri sürülmüş ise de her eğitim öğretim dönemi için okul servis taşıtlarında, taşınacak mesafeye göre uygulanacak üst sınır ücretlerinin Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından açıklandığı, bu ücretlerin üst sınır olarak belirlendiği, belirlenen ücretin altında taşıma hizmeti yapılması halinde haksız rekabetten söz edilemeyeceği, tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi neticesinde de haksız rekabetin oluştuğuna dair bir unsura rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, 2014-2015 eğitim yılında yürürlükte olan Okul Servis Araçları Yönetmeliği"nin 7. maddesi gereğince bir kısım öğrenci velileriyle, öğrencilerin taşınmasına ilişkin sözleşme imzalamasının tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, zira yukarıda anılan Yönetmelik hükmü ile bu duruma izin verildiği, bunun dışında davalının velileri kandırdığının ya da çok düşük ücretle taşıma işini üstlendiğinin de ispat edilemediği, davalının, davacının kazandığı ihalenin iptali için idari yargı yerinde dava açmasının veya ticari defterlerini usulüne uygun biçimde tutmamasının da varılan sonucu değiştimeyeceği, buna göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.