Esas No: 2022/1490
Karar No: 2022/5738
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1490 Esas 2022/5738 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı işverenin Rusya Federasyonu'ndaki şantiyesinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı tarafından istinaf edilen karara Bölge Adliye Mahkemesi'nde başvurulmuş, başvuru reddedilmiştir. Davalı vekili temyiz istemiş ancak temyiz talebi reddedilmiştir. Kararda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8, 17, 25, 32, 34, 37, 41, 44, 46, 47, 53, 54, 57 ve 59. maddeleri ile mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Rusya Federasyonu'nda bulunan davalıya ait şantiyede 13.03.2012-27.06.2014 tarihleri arasında kalıpçı ustası olarak çalıştığını, temel ücretinin bir kısmının hileli olarak fazla çalışma ücreti gibi gösterildiğini, ancak temel ücretinin 2000 USD olduğunu, bu ücretin bir kısmının bankaya yatırıldığını, kalan kısmın ise elden ödendiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ödenmeyen ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının iki ayrı dönemde gerçekleştiğini, son ücretin iddianın aksine 1350, 00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının hem Türkiye hem Rusya Federasyonu'nda geçerli olan millȋ bayram günlerinde tatil yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 15.03.2012 - 27.06.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davacıya aylık net 1.600,00 USD ücret ödendiği, dinlenen tanık anlatımlarına göre haftalık fazla çalışma süresinin 16,25 saat olduğu, davacının ayda iki hafta tatilinde ve dini bayramların 1. günü ile yılbaşı günü hariç ulusal bayram ve genel tatillerin tamamında çalıştığı, bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödendiğinin ispat edilemediği, davacının 34 günlük yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, davacı tarafından son üç aya ilişkin ücret alacağı dışında eksik ücret talebi ile ilgili iddiası somutlaştırmadığı, son üç aya ilişkin ücretin ise banka hesap hareketlerine göre ödendiği, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiği anlaşılmakla, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı tarafından ıslah dilekçesine karşı süresinde itiraz edilmemesi karşısında zamanaşımı savunmasına değer verilemeyeceği sonucuna varılarak ücret alacağı talebinin reddine, diğer alacakların ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı üzerine haklı nedenle feshedildiğini, işverenin haklı feshi durumunda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının son ücreti net 1.350 TL olduğu halde ücretin brüt 3.558,00 TL olarak belirlenmesinin yerinde olmadığını, iş sözleşmesindeki ücret miktarı dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, yıllık ücretli iznin kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi için davacıya ait pasaport kayıtlarının celbi gerektiğini ve söz konusu kayıtlar dikkate alınmadan yıllık izin ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu, ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürdükleri halde ek bilirkişi raporu alınmadan sonuca gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamada ileri sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılarak davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle sona erdiğini, davacının işyerini terk ettiğini, ücretin belirlenmesinde dosyadaki iş sözleşmesinin dikkate alınmamış olmasının hatalı olduğunu, davalı şirket aleyhine benzer taleplerle açılan davalarda 2007 yılında Türkiye'de ödenmesi gereken aylık ücretin 850 TL olarak belirlendiğini, davacının Türkiye'de olduğu tarihlerde yıllık iznini kullandığını, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınmamış olmasının hatalı olduğunu, ayrıca davacı tanıklarının davacı ile aynı tarihlerde çalışmadıklarını, tanıkların işyerinde çalıştığı süreye ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının getirtilmesi gerekirken davacı ile aynı dönemde çalışmayan tanık anlatımlarına değer verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fesih tarihinde kullanılmayan yıllık ücretli izninin bulunup bulunmadığı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve işverence ödenen gerçek ücret miktarının belirlenmesi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 8, 17, 25, 32, 34, 37, 41, 44, 46 47, 53, 54, 57 ve 59 uncu maddeleri.
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
İddia, savunma ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı işveren tarafından ispat edilememiş olması karşısında, davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına hak kazandığına dair kararın yerinde olduğu, yurt dışında çalışan davacıya ödenen aylık ücret miktarının 1.600,00 USD olarak kabulünün tanık anlatımları ile emsal ücret araştırmasına göre isabetli bulunduğu, dosya kapsamındaki pasaport kayıtları, yıllık izin formları ve imza incelemesine ilişkin rapor birlikte değerlendirildiğinde, davacının 34 gün izin ücretine hak kazandığı, ayrıca davalıya ait işyerinde fazla çalışma yapıldığı, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığı yönündeki tanık anlatımlarının yapılan işin niteliği dikkate alındığında dosya kapsamına uygun olduğu, sonuç olarak mahkemece hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı görülmekle, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin kararının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine
10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.