Esas No: 2022/5002
Karar No: 2022/5755
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5002 Esas 2022/5755 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5002 E. , 2022/5755 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Belediyeye ait işyerinde diğer davalı Şirketin işçisi olarak çeşitli görevlerde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu beyan ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Şirket vekili; davacının Şirket bünyesindeki çalışmasının kısa bir süre ile sınırlı olduğunu, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, talep edilen alacaklardan dolayı Belediyenin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair karar, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarihli ve 2017/14398 Esas, 2020/3252 kararı kararıyla "... davalılar arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu halde muvazaa olduğu gerekçesiyle diğer şirket yönünden husumetten ret kararı verilmesinin hatalı olduğu, hizmet döküm cetveline göre davacının en son çalıştığı işyerinin 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasında 1255168 sicil numaralı işyeri olduğu, bu işyerinin davalı ... ile ilgisi olup olmadığı tespit edilerek sonuca gidilmesi gerektiği, en son alt işverenin davalı Şirket ya da davalı Şirket’in de içinde olduğu iş ortaklığı olduğunun belirlenmesi halinde davalı Şirketin de davalı ... ile birlikte tüm işçilik alacaklarından sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, ancak ıslah dilekçesinde sadece davalı Belediyeye yer verildiği için davalı Şirketin Belediye ile birlikte sorumlu tutulabileceği miktarın en fazla dava dilekçesi ile talep edilen miktarlar ile sınırlı olduğu, davacının 2002 yılında davacının 170 gün çalışması görünen ... sicil numaralı işyerinin davalı Şirketle ilişkisi olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, davacının hizmet döküm cetvelinde 2003 yılının başından 22/02/2003 tarihine kadar olan 52 günlük boşluğun ihale süreci ile açıklanabilir kısalıkta olmadığından dışlanması gerektiği ..." yönündeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiş; Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).
Somut olayda, mahkemece verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek 27.02.2020 tarihli bozma kararında belirtilen yönler bozma sebebi yapılmıştır. Bu sebepler arasında davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yer almamaktadır. Davacının daha önce hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları davalı ... yönünden bozma kararının kapsamı dışında kalmış, böylece davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece bu alacaklar yönünden bozma kararı ile davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek yeni bir hüküm kurulması hukuka aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.