16. Hukuk Dairesi 2016/5736 E. , 2019/1056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 464 ada 2 parsel sayılı 12.638,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının beyanlar hanesine ise taşınmazın ... işgalinde olduğuna yönelik şerh verilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına, dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücretine ve harca yönelik, davalı Hazine vekili tarafından davanın esasına yönelik temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın tespiti 26.12.1961 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına ve 1936 tarih ve 495 tahrir numaralı vergi kaydına dayalı olarak Hazine adına yapılmıştır. Davacı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tapu iptali ve adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşulları oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; taşınmazı dıştan çevreleyen komşu taşınmazların kadastro tutunakları ve varsa dayanak belgelerinin getirtilmemesi, Hazinenin tespite esas tapu ve vergi kaydının kapsamının usulünce tespit edilmemiş olması, tevzi paftaları ile kadastro paftaları çakıştırılmak suretiyle kayıt kapsamlarının belirlenmemiş olması sebepleriyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazı dıştan çevreleyen komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanak belgelerinin, yörede yapılan toprak tevzi çalışmaları sonucu Hazine adına oluşan ve dağıtım iptal edildiğinden Hazine uhdesinde kaldığı anlaşılan tapu kaydının oluşumuna esas tevzi paftaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan ve taşınmazların 1961 yılından önceki durumlarını bilebilecek yaşta şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, davalı Hazinenin tespite esas tapu, vergi kaydı, tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılarak yerel bilirkişiler yardımı, fen bilirkişisi eli ile uygulanmak suretiyle kapsamları belirlenmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanıp, kayıtlarının kapsamı tereddüte yer bırakmayacak şekilde tayin edilmeli, kayıtların çekişmeli taşınmazın dışında başka taşınmazları kapsadığı tespit edilirse bu taşınmazların ve komşularının kadastro tutanakları ve dayanağı belgeler getirtilerek denetlenmeli, çekişmeli taşınmazın tevzi haritası kapsamında Hazine adına olan parselde kaldığının tespiti halinde çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, mera ya da kamu orta malı niteliğinde bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınarak Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1961 tarihine kadar davacılar yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 46/1. maddesi koşulları araştılmalı, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişilerinden oluşan kuruldan zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş şekli ile çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.