22. Hukuk Dairesi 2012/21838 E. , 2013/1785 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin Sağlık Bakanlığına bağlı Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesinde taşeron firma yanında 15.06.2006 tarihinde işe başladığını, hastanede çeşitli taşeron firmalar yanında çalışırken iş sözleşmesinin haksız, mesnetsiz ve ihbarsız olarak feshedildiği 15.01.2010 tarihine kadar kesintisiz ve aralıksız olarak çalıştığını, çalışmaları sebebi ile hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı hazine vekili, davacının davalı kurumdan ihale ile iş alan şirket işçisi olduğunu, davalı kuruma husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalı ... Bakanlığının asıl işveren sıfatı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri, işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.
Alt işverenlerin değişmesi uygulamada en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işverene nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukuki sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri alt işverenler arasında 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulünü gerektirir. Devralan işverenin devam eden iş sözleşmelerini devraldığı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde açıklanmıştır.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı ... Bakanlığına bağlı Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi’nde hastane yönetimin güvenlik hizmet alımı yaptığı taşeron firmalarda 17.05.2006–15.01.2010 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği iddia edilmiş; mahkemece davacının iş sözleşmesinin 17.01.2010 tarihinde haksız olarak feshedildiği; Sağlık Bakanlığı’nın 4857 sayılı Kanun"un 2/6. maddesi gereğince işçilik alacaklarından asıl işveren olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya iş sözleşmesinin feshine ilişkin yazılı fesih bildirimi sunulmamıştır. Davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde alt işverenlik ilişkisinin tesisine ilişkin hizmet alım sözleşmeleri ve ihale dökümanları getirtilmeden, davacının tarafların iddia ve savunmalarına göre alt işverenlik ilişkisinin bulunduğu kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş davacının çalışma süresinde davalı işveren tarafından hizmet alım sözleşmeleri getirtilerek taraflar arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli; alt işverenlik ilişkisinin bulunduğunun belirlenmesi halinde davacının işten ihale süresinin bitimi sebebi ile iş sözleşmesinin feshedilip feshedilmediği, ihale süresinin bitimi sebebiyle çıkışı yapılmış olması halinde ise davacının davalı işyerinde ihaleyi alan şirket işçisi olarak çalışmasını sürdürüp sürdürmediği, alt işveren şirketler arasında işyeri devri olup olmadığı, 17.01.2010 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin sona erip ermediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.