Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3551
Karar No: 2019/5126
Karar Tarihi: 09.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3551 Esas 2019/5126 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3551 E.  ,  2019/5126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Tüketici Mahkemesince verilen 28/09/2017 tarih ve 2017/174 E- 2017/472 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/1459 E- 2018/397 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalının işleteni olduğu yolcu otobüsünde, biletli yolcu olarak seyrettiği sırada, dava dışı otobüs sürücüsü..."ın %100 oranında kusurlu olarak sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığını ve sürekli malul kaldığını, bu nedenle ameliyat olduğunu, daha önce müvekkili tarafından davalıya ait aracın sigortacısı olan Güneş Sigorta A.Ş. aleyhinde, cismanı zararların tazmini için dava açıldığını, o dosyada alınan aktüerya bilirkişi raporunda 306.277.10 TL tazminat hesaplandığını, davalı sigortacının poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere 235.000.- TL maddi tazminattan sorumlu tutulduğunu, kararın Yargıtay onaması ile kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik bakiye 71.277.10 TL’nin, 27/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 111.540.92 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı işletenden tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının maddi ve manevi zararının fazlasıyla karşıladığını, sigorta şirketi aleyhine açılan davada alınan bilirkişi raporlarının ve bu davadaki hükmün kendilerini bağlamadığını, davacının gelirinin fahiş hesaplandığını, seyyar milli piyango bileti satıcısı olan davacının gelirinin bu kadar olmayacağını, davacının gerçek gelirinin tespitinin gerektiğini, %19 oranındaki iş gücü kaybının, işini yapmasına engel teşkil etmediğini, 60 yaşından itibaren pasif dönem hesabı yapılması gerekirken 65 yaşından itibaren hesaplama yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı tarafından işletilen otobüste yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası sonucunda bedensel zarara uğradığı, davacının sigorta şirketince karşılanmayan zararından davalı işletenin olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 806/1 maddesi ve 4925 sayılı KTK 17. maddesi uyarınca sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 111.540,92 TL iş görmemezlikten doğan bakiye maddi tazminatın olay tarihi olan 29/01/2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar aleyhine, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, gerek kaza tarihinde yürürlükte 6762 sayılı TTK"nın 767/5. maddesi, gerekse de 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 855/1. maddesi uyarınca dava konusu istemin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/127 Esas, 2009/519 Karar sayılı dosyasında davacının gelir durumunun usulünce tespit edildiği, her ne kadar davalı şirket anılan dosyada taraf olmadığından söz konusu davada verilen karar işbu dosya yönünden kesin hüküm teşkil etmez ise de güçlü delil niteliği taşıdığı, bu sebeple ilgili dosyada tespit edilen gelir bilgilerine itibar edilmesinde bir yanlışlık olmadığı, mahkemece, davacının uğradığı zarar konusunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve hesaplamalarda bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, yolcu taşıma sigorta poliçe limitleriyle karşılanmayan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, kaza nedeniyle dava dışı sigorta şirketine karşı daha önce dava açmış olup, önceki davada hesaplanan tazminatın sigorta poliçesi koruma limitini aşması nedeniyle, yolcu taşıması yapan şirkete karşı işbu davayı açmıştır. Zarar hesabı yapan bilirkişi raporu, davacı ile sigorta şirketi arasındaki davada kabul edilen gelir miktarını, davacının gerçek geliri olarak kabul ederek hesaplama yapmıştır. Ancak, işbu davanın davalısı şirket, zarar görenin gerçek gelirinin sadece 2008 yılı Ocak ayı için bildirilen miktarlar üzerinden hesaplanmaması gerektiğine ilişkin ciddi itirazlarını taraf olmadığı önceki davada ileri sürememiştir. Bu durumda, davacı ile dava dışı sigorta şirketi arasındaki davada davacının gerçek gelirine yönelik tespitin, işbu davada kesin ve güçlü delil olduğunun kabulü mümkün değildir. Mahkemece, kazanın meydana geldiği tarihte piyango bayii olarak çalışan davacının gerçek gelirinin araştırılıp tespit edilerek, tespit edilen gerçek gelire göre hesaplanan tazminat miktarı uyarınca talebin değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi