3. Hukuk Dairesi 2017/5664 E. , 2019/1528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı , eski malik...Turizm A.Ş. tarafından kiraya verilen ... ili,... ilçesinde kain 115 ada 19 parsel nolu taşınmazda bulunan dava konusu bağımsız bölümün davalı tarafından kullanılmakta olduğunu, kira sözleşmesinin Tapu Sicil Müdürlüğü"ne şerh verildiğini,daha sonra dava konusu taşınmazın da bulunduğu ... ili,... ilçesinde kain 115 ada 19 ve 20 parsel no’lu taşınmazların tüm bağımsız bölümlerinin şirketlerince satın alındığını,bu nedenle dava konusu bağımsız bölümü de kapsar şekilde söz konusu parsel üzerinde şirketlerinin tek başına mülkiyet hakkını elinde bulundurduğunu,davaya konu meskenin bulunduğu sitenin doğal olarak yöneticisi olduğunu,buna göre ödenmeyen aidat ve yönetim giderlerinin tahsili için davalı hakkında takip başlattıklarını,ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu,davalı kiracının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek,itirazın iptali ile takibin devamına ve taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Kat Mülkiyeti Yasası’nın 33. maddesi hükmüne göre bu nitelikteki uyuşmazlıklarda ana taşınmazın bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunun belirtildiği, bu yöndeki yetkiye ilişkin düzenlemenin kesin nitelikte olduğu,her ne kadar davalı tarafından aleyhine yürütülen takipte yetki itirazında bulunulmamış ise de, bu durumun davanın niteliğine, genel hükümlere göre açılmış itirazın iptali davası olmasına ve belirtilen yetkinin kesin yetki niteliğinde bulunmasına göre davada mahkemelerini yetkili kılmayacağı,dava konusu taşınmaz ... ilçesi sınırlarında olduğundan dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın talep halinde karar kesinleştiğinde yetkili ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık yönetim gideri ve aidat alacaklarının tahsili ve T.B.K" nun 315. maddesine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6.maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”, uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir" hükmünü ,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, İİK m. 72./son "menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut olayda mahkemece,hatalı değerlendirme ile Kat Mülkiyeti Yasası’nın 33. maddesi hükmüne göre bu nitelikteki uyuşmazlıklarda ana taşınmazın bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu ve bu yöndeki yetkiye ilişkin düzenlemenin kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş ise de, eldeki davadaki uyuşmazlık kiracılık ilişkisine dayalı olarak açılan yönetim gideri ve aidat alacaklarının tahsili ve T.B.K"nun 315. Maddesi kapsamında temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkin olup kamu düzenine ilişkin kesin bir yetki kuralı olmadığına göre, mahkemece yukarıda belirtilen genel yetki hükümlerine göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.