Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4585
Karar No: 2022/5633
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4585 Esas 2022/5633 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4585 E.  ,  2022/5633 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirkete ait...Gazetesinde 08.08.2007 - 26.03.2104 tarihleri arasında haber müdürü olarak çalıştığını,...gazetesinin yayım politikasında son zamanlarda yaşanan ve gazeteci olarak şeref ve şöhreti ile manevi menfaatlerini ihlal eden esaslı değişiklik nedeniyle iş sözleşmesini 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre haklı sebeple sona erdirdiğini ve haklı istifa iradesini yazdığı veda yazısı ile kamuoyuna açıkladığını, yazı işleri müdürü olarak görev yapan müvekkilinin Gazete'deki kesin ve keskin yayın politikası değişikliği sebebiyle işini yapamaz hâle geldiğini,...gazetesinin yayım politikasındaki kesin değişim ve müvekkilinin insani yapısı ile bağdaşmayan yeni yayın politikası, meslek ... ve şerefini, kendi ... ve şerefi sayan müvekkilinin 7 yıldır çalıştığı Gazeteden haklı sebeple istifaya mecbur bıraktığını iddia ederek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı defini ileri sürdüğünü, davacının aldığı ücret ve haklarını bildiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirsiz alacak davası açamayacağını, davacının tüm anlatımlarının gerçek dışı olup iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, 25.08.2007 tarihinde işe başlayan davacının 28.03.2014 istifa tarihinden önce bir bildirimde bulunmadığından ihbar öneline uymayan davacıdan ihbar tazminatı talep haklarını saklı tuttuklarını, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin 3 üncü maddesinde aylık ücret bordrosunu imzalayan işçinin geçmiş aylara ait bir ücret alacağı bulunmadığını kabul etmiş sayılacağına ilişkin düzenleme nazara alındığında; ihtirazı kayıt ileri sürmeden bordroları imzalayan davacının yıllık ücretli izin alacağı talebinin dinlenemeyeceğini, sık sık icra takibine maruz kalan davacının izin ücretlerinin ... 25. İcra Müdürlüğünün 2013/23624 Esas sayılı takip dosyasına ödendiğinden bu nedenle de davacının izin alacağı bulunmadığını, bir partinin Cumhuriyet'in laik ilkelerine ters düşen uygulamaları nedeniyle açılan kapatma davasına karşı koyması, savunması davacıyı ilgilendiren ve ona iş sözleşmesini haklı fesih hakkı veren bir neden olamayacağını, Anayasa ile korumaya alınan çağdaş hukuk, demokrasi ve Cumhuriyet'in laik ilkelerini değil de devrim yazarlarını hiçe sayarak çağdaş hukukun reddettiği bir cemaat yapılanmasını ve başındakini “kanaat önderi”diye lanse ederek sözleşmenin feshi için haklı neden olarak nitelemesinin hukuken himaye görmeyeceğini, davacının 2007 yılından itibaren çizgisini güya beğenmediği Gazetede yazı işleri müdürü seviyesine ulaşıncaya kadar beğeni ile çalışmış olmasına rağmen Gezi Parkı olaylarından, Gülen hareketi ya da paralel yapı ile ilgili gelişmelerin gerçekleşmesinden yıllar sonra Gezi'ye-Gülen hareketine nefreti bahane edip bunları iş sözleşmesinin fesih nedeni olarak ileri sürmesinin tuhaf olduğunu, birilerine yaranmak ve haksız zenginleşme amacına ulaşmak için kendisine haklı neden yaratma gayretinden öte bir hukuki anlam taşımayan, iyiniyet kurallarına aykırı iddiaların kabul edilemeyeceğini, davacının imzaladığı iş sözleşmesinin 5 inci maddesinde “gazetenin faaliyetlerinin, genel yayın gidişini, veçhe ve karakterini değiştirme hakkının münhasıran işverene ait olduğu” ve 6 nci maddesinde de “fikir işçisinin işverenin talep ettim genel, siyasi, tutum ve gidişine ve karakterine, yönetimle ilgili diğer kurallara uymak yükümlülüğünde olduğunun ..." belirtilmiş olup Gazete'nin kurulduğu günden itibaren sosyal/politik çizgisini değiştirmeden yayın hayatını sürdürdüğünden üniversite mezunu olan ve attığı imzanın sonuçlarını bilen davacının iş sözleşmesindeki düzenlemeye rağmen, hukuken kabulü mümkün olmayan politik çizgiden cemaatten, kanaat önderine menfaatten söz ederek iş sözlşemesini haklı nedenle feshettiği iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    Bozma Kararı ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci:
    Mahkemece verilen ilk karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine kararın, Dairemizin 24.10.2017 tarihli ve 2015/30925 Esas, 2017/16557 Karar sayılı ilâmı ile davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, izin alacağının da iki kat ücretten hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararının (3) numaralı bendindeki bozma nedenine uyulmasına, (2) numaralı bozma nedeni yönünden direnilmesine karar verildikten sonra hükme esas alınan 09.05.2018 tarihli ek bilirkişi raporuna göre davacının net 11.674,61 TL yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, tarafların usuli kazanılmış hakları gözetilerek yapılan yargılama neticesinde önceki gerekçeye istinaden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatının hüküm altına alındığı gerekçesiyle kısmen direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 10.04.2019 tarihli ve 2019/3381 Esas, 2019/8283 Karar sayılı kararı ile bozma kararının yerinde olduğu gerekçesiyle dosyanın, direnme kararı incelenmek üzere 6100 sayılı Kanun’un geçici 4 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.01.2022 tarihli ve 2019/9-354 Esas, 2022/27 Karar sayılı ilâmı ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 429 uncu maddesi gereğince bozulmasına, Mahkemece bozma kararının uyulan kısmı hakkında verilen karara yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

    Gerekçe:
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Kanun’da (keza mülga 1086 sayılı Kanun'da) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas ve 1959/5 Karar sayılı kararı).
    Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, bozma ilâmına uyularak alınan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamaya göre yıllık izin ücreti alacağı olarak net 11.674,61 TL hüküm altına alınmıştır. Bozma öncesi Mahkemece hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağı tutarının net 7.966,00 TL olduğu, Mahkemece verilen bu kararın davalı lehine bozulduğu anlaşılmakla; bozma sonrası davalı tarafın aleyhine olacak şekilde yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Hâl böyle olunca Mahkemece, davacının yıllık izin ücreti alacağı tutarı belirlendikten sonra davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.01.2022 tarihli ve 2019/9-354 Esas, 2022/27 Karar sayılı “... direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince bozulmasına ...” ilişkin kararının gereği de Mahkemece yerine getirilmelidir.

    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 28.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi