Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4019
Karar No: 2022/5604
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4019 Esas 2022/5604 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işveren ile dava dışı alt işveren arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan davacı, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bu nedenle fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacakları doğduğunu belirterek davalı işverenden tahsil etmek istemiştir. İlk derece mahkemesi, davacının taleplerinin kabulüne karar vermiştir. Ancak bilirkişi raporuna göre hesaplanan alacak tutarında hukuka aykırılık söz konusudur. Çünkü dava tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığı gibi, davacının talebi bu sözleşmeden yararlanmak değil, fark ücret talebindedir. Ayrıca davacının ikramiye talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerekirken, en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması hatalıdır. Dosyadaki sendika aidatı tahakkuku varsayımı ile sonuca gidilmesi de isabetli değildir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesi kararı ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuş ve dosya yeniden ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi
6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
9. Hukuk Dairesi         2022/4019 E.  ,  2022/5604 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 46. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalıya ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bu hatalı uygulamadan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının doğduğunu ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesine talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Taraflar arasında, hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi ve unsurları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 – 31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin “Ücret Zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü uyarınca, bireysel iş sözleşmesi doğrultusunda belirlenen 01.01.2021 tarihindeki temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulandığı anlaşılmaktadır. Ancak arabuluculuğa başvuru tarihi 2021 yılının Şubat ayı olup dava tarihi ise 03.08.2021'dir. Her iki tarih birlikte değerlendirildiğinde, bu tarihler itibariyle imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığı gibi bunun doğal sonucu olarak da dava dilekçesinde bu toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammı oranına veya toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Aksine davacı vekili tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe girip 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi uyarınca fark ücret talebinde bulunulmuştur. Bu açıklamalar ışığında arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin ve talep de mevcut olmadığı halde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, bireysel iş sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş temel ücrete %12 oranında ücret zam uygulanması hatalıdır. Davacının arabuluculuk tarihi ile dava tarihinde henüz imzalanmamış bir toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması mümkün değildir.
    3- Ayrıca 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işyerinde 01.01.2019-31.12.2020 ve 01.01.2020-01.01.2021 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinden yararlanabileceği ifade edilmiştir. Belirtmek gerekir ki alt işverene ait işyerinde herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçiler yönünden sürekli işçi kadrosuna geçirildikleri tarihten sonra 02.04.2018 -31.10.2020 tarihleri arasındaki dönemde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümlerinin uygulanacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Bu işçilerin işyerinde uygulanan 01.01.2019-31.12.2020 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecekleri en erken tarih 01.11.2020 tarihidir. Bu tarih itibarıyla yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanma ise ancak 6356 sayılı sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde öngörülen esaslar çerçevesinde mümkün olabilir. Her ne kadar 02.04.2018-31.10.2020 tarihleri arasında işyerinde uygulanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nden yararlanmak için sendika üyelik şartı aranmamakta ise de yetkili sendika ile işveren arasında bu tarihten sonraki dönem için 6356 sayılı Kanun'da öngörülen prosedüre uygun olarak bağıtlanan toplu iş sözleşmeleri için sözleşmeden yararlanma belli şartlara tabidir. Somut olayda, 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem için işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine göre bir hesaplama yapılması hâlinde sendika üyelik tarihinin net bir şekilde belirlenmesi, işçinin toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde sendika üyesi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, oluşacak sonuca göre alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bordrolarda sendika aidatı tahakkuku bulunduğu varsayımı ile sonuca gidilmesi isabetli olmayıp kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi