Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5561
Karar No: 2018/11480
Karar Tarihi: 28.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/5561 Esas 2018/11480 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ile imzalanan sözleşmeye göre davalı idarenin anlaşmalı hastanesi statüsünde oldukları, yapılan tıbbi işlemlerin ücretinin eksik ödendiği ve davacının alacağının 617.950,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı, bu tutarın 10.000,00 TL'sinin faizi ile tahsil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebini 264.042,27 TL olarak ıslah ettiği belirtilen bir dilekçeyle kabul etmiş, davalının temyizi üzerine yapılan incelemede ise, ıslah yapılmasının mümkün olmadığı ve bozmadan önceki talebin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 101. maddesi: İş Mahkemesinin görevli olduğunu belirtmektedir.
- HUMK'nun 83. maddesi: Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağını belirtmektedir.
- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (10/3 sayılı): 1948 tarihli içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediğini ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağını kesinleştirmektedir.
- HUMK'nun 440/I maddesi: Karar düzeltme yolu açık olduğunu belirtmektedir.
13. Hukuk Dairesi         2017/5561 E.  ,  2018/11480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalı ile imzalanan 1.10.1998 tarihli sözleşme ile davalı idarenin anlaşmalı hastanesi statüsünde olduklarını, davalı idare tarafından düzenlenen 31.12.2002 tarihli genelge ile verilen tıbbı hizmetlerinin karşılığı ücretlerinin eksik ödeneceğinin kararlaştırıldığını, haksız uygulama sonucunda yapılan tıbbi işlem ücreti alacaklarının 617.950,00TL olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.12.2016 tarihli dilekçesi ile talebini 264.042,27TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 264.042,27TL"nin 10.000,00 TL"sinin dava, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uygulamasından kaynaklandığı ve bu kanunun 101. maddesi uyarınca İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik nedeni ile davanın reddine ilişkin verilen ilk karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 21.3.2012 tarih 2011/19048 E ve 2012/7309 K sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında 22.12.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı, talebini 264.042,27TL olarak ıslah ettiğini ifade etmiş, mahkemece ıslah edilen talep esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, HUMK’nun 83. maddesi ve 4.2.1948 tarih 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmayıp Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun son olarak 06/05/2016 tarih 2015/1 Esas ve 2016/1 sayılı kararında da bozma sonrası ıslah yapılamayacağı ve 1948 tarihli içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediği belirtilerek ilke olarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kesinleşmiştir. Bu nedenle davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bent gereğince temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi