13. Hukuk Dairesi 2017/4961 E. , 2018/11495 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalı ..."ün 2547 sayılı Yasanın 35. maddesine göre Öğrenci Yetiştirme Programı kapsamında kadrosunun geçici olarak ...Teknik Üniversitesine tahsis edildiğini, ancak davalının 15.02.2013 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, davalının taahhütname senedine göre %50 fazlası ve yasal faizi ile ödeme yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek, 220.971,33 TL"nin listede belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair kararın davacı tarafından temyizi ile hükmün Yargıtay 18. Hukuk Dairesi"nce davacı yararına bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Mahkemenin davanın reddine dair 11.06.2014 tarih ve 2013/470 Esas,2014/387 Karar Sayılı kararının davacı tarafından temyizi ile Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 08.10.2015 tarih 2015/12064 Esas,2015/13965 Karar sayılı ilamı ile “... Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle davalı tarafından verilen taahhütnamenin 2. maddesine göre; davacının lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği çerçevesinde öğrenimini tamamlayıp ..., ... Üniversitesi ve YÖK tarafından uygun görülen sürede ... Üniversitesi"ne döneceğini ve ..."de eğitimde bulunduğu sürede (tatiller dahil) mecburi hizmet yapacağını, 5. maddesinde ise mecburi hizmet yapacağı ... Üniversitesine dönmediği takdirde ..."de kadroya atandığı veya eğitime başladığı tarihten, fiilen ilişiğinin kesildiği tarihe kadar geçen sürede kamu personeli olarak tarafına yapılan tüm ödemeleri yüzde elli fazlası ile nakten ve defaten veya verilen süre içinde eşit taksitlerle, yasal faizi ile birlikte ödeyeceğini taahhüt ettiği, ödemelerin içinde maaşlar ve yollukların da bulunduğundan, davalının sözü edilen bu yüklenme senedini hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini ileri sürmediğini, davalının serbest iradesi ile davacı üniversiteye böyle bir taahhütname (yüklenme senedi) vermesini engelleyen bir düzenleme olmadığı gibi, yüksek lisans eğitimi yapması için kendi iradesi dışında da gönderilmediği; bu taahhütnamenin davalıyı bağlayacağı, ortada davalı tarafından verilen bu taahhüdü geçersiz kılan bir durum da söz konusu olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, taahhütname kapsamı doğrultusunda işlem yapılması ve istenen tazminatın bu doğrultuda hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....” gerekçesiyle davacı yararına hükmün bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından verilen taahhütnamenin 2.maddesine göre davacının lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği çerçevesinde öğrenimini tamamlayıp ...,... Üniversitesi ve YÖK tarafından uygun görülen sürede ... Üniversitesine döneceğini ve ...’de eğitimde bulunduğu sürede (tatiller hariç) mecburi hizmet yapacağını, 5.madde de ise mecburi hizmet yapacağı ... Üniversitesine dönmediği takdirde ...’de kadroya atandığı veya eğitime başladığı tarihten fiilen ilişiğinin kesildiği tarihe kadar geçen sürede kamu personeli olarak tarafına yapılan tüm ödemeleri %50 fazlasıyla nakden ve defaten veya verilen süre içinde eşit taksitlerle ve yasal faiziyle birlikte ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ödemelerin içinde maaşlar ve yollukların da bulunduğunu, davalının sözü edilen bu yüklenme senedini hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini ileri sürmediğini, davalının serbest iradesi ile davacı Üniversiteye böyle bir taahhütname (yüklenme senedi) vermesini engelleyen bir düzenleme olmadığını, yüksek lisans eğitimi yapması için kendi iradesi dışında da gönderilmediğini, bu taahhütnamenin davalıyı bağlayacağını, ortada davalı tarafından verilen bu taahhüdü geçersiz kılan bir durum da söz konusu olmadığını, davalıya öğretim masraflarının harcama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinden ibaret olacağını, ödemiş olduğu aylıkları talep edemeyeceğini, masraf için ön görülen cezai şart niteliğindeki %50 fazlasını da talep edemeyeceğini, davacı idarenin davalı asıl borçludan dava tarihi itibariyle 17.908,55 TL asıl alacak ve 4.512,06 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, dava tarihinden önce işlemiş faiz alacağının bulunmadığını, asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kefillerden tahsil edilebileceğini, davacı idarenin tahsilde tekerrür edilmemek şartı ile her bir davalının sorumlu olduğu nihai miktarı aşmamak şartı ile alacağını davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil imkanının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; uyulmasına karar verilen bozma ilamında davalının taahhütnamesinin kendisini bağlayacağı belirtilmiş ise de uyulan bozma ilamının aksine dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda; “... davalı doktora öğrencisinin taahhüt ettiği zorunlu hizmeti ifa edemeyecek olması hali için ifa edememe sebebine göre değişen akdi sorumluluğun düzenlendiğini, zorunlu hizmete başlamamış olmasının bu sebeplerden hangisine dayandığı önemli olmaksızın, davacının davalı ile kefillerinden talep edeceği alacağının, davalıya öğrenim masraflarının harcama tarihinden itibaren işlemiş yasal faizden ibaret olacağı, ödemiş olduğu aylıkları talep edemeyeceği gibi masraf için öngörülen cezai şart niteliğindeki %50 fazlasını da talep edemeyeceğine...’’ ilişkin kanaat bildirilmiştir. İlgili rapor hükme esas alındığına göre mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir.
Bu durumda, mahkemece, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak, geçerli taahhütname kapsamında sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 382,88 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.